Medimagazin logo

Damgalanma korkusu psikiyatri tedavisini geciktiriyor

Uzmanlar yaygın halk sağlığı sorunları arasında yer alan psikiyatrik rahatsızlığa sahip hastaların damgalanma korkusu yaşadıkları için tedavi edilemediğini belirtiyor.
 Damgalanma korkusu psikiyatri tedavisini geciktiriyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

ŞIRNAK-Uzmanlar psikiyatri literatüründe "Stigma" olarak da isimlendirilen damgalanma korkusunu, kişinin psikiyatrik rahatsızlığı olduğunu kabul edip, yardım almasına, işbirliği içerisine girmesine mani olan, kişisel ve sosyokültürel özelliklerden etkilenilen özel bir durum olarak tarif ediyor.

Araştırmalarda her dört kişiden birinin, hayatının belli bir döneminde bir kez ruhsal hastalıklardan etkilenebildiğini gösterdiğini vurgulayan uzmanlar, Doğu ve Güneydoğu'da ise damgalanma korkusuyla psikiyatriste başvurmayan hastaların oranının diğer bölgelere göre daha yaygın olduğunu ifade ediyor.

"Doğu ve Güneydoğu'da damgalanma korkusu ile tedaviye uzak duruluyor"

Şırnak Devlet Hastanesinde psikiyatrist Burcu Yücetürk, AA muhabirine, geçen zaman içinde psikiyatriye ve psikiyatri hastalarına karşı ön yargının giderek azaldığını ifade ederek, buna rağmen özellikle bölgede damgalanma korkusuyla bir psikiyatri uzmanını ziyaret etmekten çekinen hastaların azımsanmayacak derecede yüksek olduğunu belirtti.

Ruhsal hastalıklarda damga korkusunun ileri boyutta olduğunu vurgulayan Yücetürk, şöyle dedi:

"Birçok rahatsızlıkta damgalanma korkusu yaşanmakla birlikte ruhsal rahatsızlarda bu durum çok daha yaygın görülür. Yaygın bir halk sağlığı sorunu olmasına rağmen psikiyatri hekimlerine başvuru oranı bu sorunu yaşayanların oranı ile kıyaslandığında oldukça düşük. Psikiyatrik rahatsızlığı bulunanların halk arasında daha çok 'saldırgan' ve 'tehlikeli' gibi sıfatlarla anılması nedeniyle en çok Doğu ve Güneydoğu'da damgalanma korkusu ile tedaviye uzak duruluyor"

"Bu hastaları tedaviye yönlendirmek en büyük hedefimiz"

Yücetürk, hastalara el uzatmak, uzmanlara başvurularını artırmak ve ailelerini bu konuda desteklemek için çalıştıklarını belirterek, "Bu hastaları tedaviye yönlendirmek en büyük hedefimiz" diye konuştu.

Ruhsal hastalıklardaki damgalanma korkusunun hasta ve ailesinin tedavi arayışının önündeki en önemli engel olduğuna dikkati çeken Yücetürk, şunları kaydetti:

"Sosyal bir topluluğun alışılagelmiş kurallarına uyum sağlamakta zorlanan hastalar, hastalıklarının sorumlusu olarak kendilerini görülürler ve ayrımcılığı en uç boyutta yaşarlar. Kimi zaman bu hastalara kendisi veya çevresindekilerce 'akıl hastası' damgası vurulması kaçınılmazdır. Oysa uygulanacak ilaç tedavisi ve psikoterapi sayesinde hasta ızdırabından kurtulabilecek, yaşam kalitesi artabilecek, iş ve eğitim alanlarında belirgin düzelmeler yaşayabilecekken bu haktan mahrum kalabiliyor. 'Akıl hastası' olarak anılacağından korkan hasta tedaviye yanaşmamakta ya da tedavi olduğunu saklamaktadır. Bu nedenle ötekileştirilen, yalnız bırakılan ve kaderine terk edilen bu hastalara el uzatmak, uzmanlara başvurularını artırmak için çalışmalar yapmak, aileleri bu konuda desteklemek öncelikli hedeflerimiz arasındadır."

"Yapılan araştırmalara göre her dört kişiden biri hayatının belli bir döneminde bir kez ruhsal hastalıklardan etkileniyor" diyen Yücetürk, bu hastalara durumlarını kabul ederek bir an önce tedaviye başlamaları tavsiyesinde bulundu.

 

damgalanma
korkusu
psikiyatri
tedavisini
geciktiriyor
Yorum (2)
s.k.
"ötekileştirilen, yalnız bırakılan ve kaderine terk edilen" sanki hekimleri anlatıyor...
0
Cevapla
Dr.Tan
Sn. Şırnak Devlet Hast.Psikiyatri Uzmanı arkadaşımızın bir hayli ayrıntılı ve uzunca anlatımını dikkatle okudum.Ülkenin coğraf- yasının batısında yıllardır ruh sağlığı pro- fesyoneli olarak çalışmaktayım , batıda da çok farklı değil ....... Psikiyatri'ye ilk başvurularla hastalığın başlangıç tarihleri arasında yıllar süren bir ** ötelemeler ve ertelemeler **..... var.Ülkede Sağlık ve Sağlık Yönetmi , Bedensel Sağlık Önem ve Önceliklerinin Egemenliğinde olduğu sürece Ruh Sağlığı Farkındalıkları- Öncelikleri ve Kurumsallıkları kendine asla ** Yaşam Ala- nı **... bulamıyacaktır. Sağlık Medikalize edilmiş Formatta olunca ..., sistem......... popülist sağlık yönetimi paradigmaları üze- rine kurulmuş olur.. Ruhsuz Tıbbi Paradig- malar egemen olunca , ülke insanı için psikiyatrik hastalık ne ola ki ? Ne kadar ayıp ne kadar dandik bir hal.. Bunun için de doktora mı gidilirmiş ? Bilimin Mars'ta su var mı yok mu ? bunu araştırdığı bir döneminde biz 21nci çağda psikiyatrik farkındalıklar için ,hala, çırpınır durumdayız.. V a h !!!!!!!!!!!!! Saygılarımla .......
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir