Medimagazin logo

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hekimlerle ilgili 5 önemli açıklama!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde konuştu. Erdoğan, sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak, aylıklarının tek bir bordro ile ödeneceği haberini verdi.
Kaynak: haberturk.com - AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hekimlerle ilgili 5 önemli açıklama!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde yaptığı konuşmada, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı şahsı, milleti adına kutladı.

Burada önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar gösterilen çabalara rağmen halen çözüme kavuşturulamamış hususlarda hekimlerin beklentilerini bildiklerini belirterek, bir süredir beklentileri mümkün olan en üst düzeyde karşılayacak bir paketin hazırlıklarını yürüttüklerini bildirdi. Bu paketin ana hatlarına ilişkin şu bilgileri verdi:


1. Görevleri sırasında işlenen kasten yaralama suçu, CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. Böylece bu tür suçlar konusunda izlenecek yok, hakim ve savcılar bakımından görünür hale geliyor. Bu suça verilen ceza sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda artırılıyor.

2. Sağlık çalışanları ilgili bir mesleki sorumluluk kurulu oluşturuyoruz. Tüm sağlık mensuplarının mesleklerinin icrası  kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi teşhis ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun iznine bağlı olacaktır.  Kamu kurum kuruluşları ile devlet üniversitelerinde göre yapan sağlık personeline idare tarafından ödenen tazminatın rucü edilip edilmeyeceğini kurul karar verecek. Rücu ancak kasıt durumunda yapılabilecek. Mesleki sorumluluk kurulu kararlarından dolayı idari ve mali açıdan dolayı mesul tutulamayacak. Böylece sağlık çalışanlarının bu iki önemli sorunu kökten çözüyoruz.

3. Sağlık çalışanlarımızın maaş ödeme sistemlerinde ve mali haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak, aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecek. Bu uygulama üniversite hastanelere için de hayata geçirilecektir. Sağlık Bakanlığı Döner Sermaye Dağıtım Sistemi, döner sermayeden ödeme yapılmayan hastane kalmayacak şekilde etkinleştirilecektir. Merkezi Yönetim Bütçesi'nden performans ödemesi için ilave kaynak aktarılarak, döner sermayeden alınacak ek ödemelerde artış yapılacaktır.

4. Sağlık çalışanlarının ücretlerinde yaptığımız iyileştirmeler emeklilere de yansıyacak. Bordroya tabi ücretler emekli olduktan sonraki maaş kayıpları da telafi edilecek şekilde düzenlenecek.

Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına alınacaklarını da hatırlatmak istiyorum. Bu çalışma yapılırken, hekim emeklilerinin maaşları da ele alınacaktır.

5. Aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacak. 


İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları:

 

 

Salgın döneminde sağlık sisteminin ayakta tutulması için gece gündüz gayret gösteren hekimler ile sağlık çalışanlarının tamamına şükranlarını sunan Erdoğan, aynı şekilde yerli aşı TURKOVAC'ın geliştirilmesi başta olmak üzere ülkeyi uluslararası alanda öne çıkartan pek çok başarıya imza atan hekimleri, araştırmacıları tebrik etti.

Türk kültüründe her işin başının sağlık olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ülkede, hekim, doktor, tabip temalı binlerce türkü ve deyimin olduğunu söyledi.

Devrinin en büyük fatihi, en kudretli hükümdarı olan Kanuni Sultan Süleyman'ın dünyadaki en büyük mutluluğu, "bir nefes sıhhat" olarak tarif etmesinin boşuna olmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'yi sağlıklı bir nefese değişen bir sultan. Dünya Sağlık Örgütü ise sağlık kavramını fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali olarak tanımlıyor. Bu yaklaşım aynı zamanda sağlık hizmetlerini dünyanın en büyük sektörlerinden biri haline de getirmiştir. Bilginin ve verinin en önemli değer haline geldiği bir dönemde sağlık sektörü bu yönüyle de giderek güçlenmektedir. Ülkemizi, küresel sağlık sistemi içinde mümkün olan en iyi yere getirmek istiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık denilince akla ilk hekimin geldiğini, hekim ve hakim kavramlarının aynı kökten geldiğini belirtti.

Bu iki kavramın ortak özelliğinin "ilmi hikmette mütehassıs" kişileri ifade etmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Hakimliğin ve hekimliğin binlerce yıldır en muteber meslekler olmasının gerisinde bu meslekleri icra edenlere atfedilen hikmet kavramı yatıyor. Nitekim bugünkü tıp ve eczacılık alanlarını kapsayan hekimlik mesleği, insanların sağlığını muhafaza yanında onların yanlış bilginin ve cehaletin yol açtığı hastalıklardan da korumak anlamında kullanılmıştır. Milletimizin Kur'an-ı Kerim'deki Lokman Kıssası'nı ölümden gayri her derde deva bulan hekimlikle irtibatlandırması bu mesleği icra edenlerin ne derece muteber bir konuma yerleştirdiklerini göstermektedir. Hz. İdris'in de insanların hastalıklarına bulduğu çareler ve kullandığı yöntemlerle mesleği hekimlik olan tıp ilmiyle mücehhez bir peygamber olduğu kabul edilmektedir."

Erdoğan, doktorla eş anlamlı kullanılan tabip kelimesinin işinin ehli olma, hakiki bilgi ve beceriyle donanma halini tanımladığını dile getirdi.

Buna karşılık Batı dillerindeki doktor kavramının insanın fiziksel unsurlara dayalı hastalıklarıyla ilgilenen kişilerin uzmanlığıyla sınırlı olduğunu anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Görüldüğü gibi bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde hekimlik mesleği hikmet dediğimiz en üst seviye bilgi içinde değerlendiriliyor. Buradan hareketle özellikle çok çok kıymetlidir. Böyle olduğu için de Batı toplumlarında hekimler ile dini değerlerin temsilcileri genellikle çatışma halindeyken bizim medeniyetimizde hizmetlerini beraberce yürütmüşlerdir. Tıp alanında eser veren büyük alimlerimizin hemen hepsinin dini konularda da söz sahibi olmalarının temelinde işte bu hakikat yatıyor. Hekimlik mesleğini ve ilmini beraberce ifade eden tıp kelimesinin günümüzde bu işin eğitimini veren okullarımızda yaşıyor olması da ayrıca önemlidir."

"Ulvi bir mesleğin mensuplarısınız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hekim, tabip, doktor kavramlarıyla ilgili hatırlatmaları yapma gerekçesini şöyle açıkladı:

"Sizler herhangi bir uğraşın değil insanoğlunun sahip olduğu ve olabileceği bilginin en üst derecesi içinde görülen ulvi bir mesleğin mensuplarısınız. Herhangi bir meslekte hata genellikle maddi kayıp anlamına gelirken ve hekimlikteki hatanın bedeli doğrudan insan hayatı olabilmektedir. Bu da hekimlik mesleğinin eğitiminden icrasını her aşamasında bilginin, becerinin, ahlakın ve insan merkezli bakışın en üst seviyede tutulmasını mecburi kılmaktadır. Osmanlı'nın en ünlü hekimbaşılar ailesinden gelen, bu alanda çok sayıda eser veren Hayrullah Efendi, 'Hekim kendi fiillerinde yalan ve dolan kabul etmeyeceği gibi böyle kimselerle de düşüp kalkmamalıdır' diyor. Ülkemizin dört bir yanında işte bu şekilde tarif edilen erdemli hekimlerimizin insanı ve insana hizmet etmeyi her şeyin üzerinde tutan hikayelerine rastlamak mümkündür. Salgın döneminde faaliyete geçirdiğimiz hastanelere isimlerini verdiğimiz Feriha Öz'den Murat Dilmener'e, Niyazi Kurtulmuş'tan Cemil Taşçıoğlu'na kadar tüm hekimlerimiz bu ortak özellikleriyle ön plana çıkmışlardır. Ebediyete uğurladığımız tüm hekimlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun inşallah."

Ülkedeki hemen her bireyin hafızasında bilgisi ve davranışıyla üzerinde unutulmaz etkiler bırakmış daima şükranla yad ettiği bir hekimin mutlaka olduğunu dile getiren Erdoğan, "Rabb'im tüm hekimlerimizden ve sağlık çalışanlarımızdan razı olsun. Yokluklarını göstermesin. Zihinlerini açık, kalplerini mutmain, yüreklerini pak eylesin. Bu ülkenin, hekimlerine hem vefa borcu hem ihtiyacı vardır. Bu milletin en kalburüstü evlatları ülkenin dişinden tırnağından artırdığı kaynaklarla kurduğu tıp fakültelerinde, araştırma ve eğitim hastanelerinde yetişmekte, çoğunlukla da kamuda görev almaktadır." dedi.

Türkiye'nin 19 şehir hastanesiyle dünyayla rekabet eder durumda olduğunu, bunun devamının da geleceğini, bu sayının 19'da kalmayacağını belirten Erdoğan, "Derdimiz şu, istiyoruz ki adeta dünya, hastalarını ülkemize göndersin, gelsinler burada inşallah şifa bulsunlar." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin potansiyeli ve imkanlarının ihtiyacı olan hekim gücünü yetiştirmeye yettiği gibi cazibesi giderek artan küresel bir sağlık merkezi olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Salgın döneminde gelişmiş ülkelerin sağlık hizmetleri konusunda ne kadar köhne, ne kadar yetersiz, ne kadar kırılgan bir altyapıya sahip olduklarını hep birlikte gördük. Biz ise aynı dönemde hastanelerimizle hekimlerimizle diğer sağlık personelimizle araç gerecimizle insanlarımıza en iyi hizmeti verebilecek seviyede olduğumuzu ispatladık.

Hiç şüphesiz bu başarının gerisinde sağlık sisteminde yaptığımız reformların ve kurduğumuz güçlü altyapının çok büyük payı vardır. Seferberlik ruhuyla yaptığımız çalışmalar sayesinde dağınık, verimsiz, yetersiz, niteliksiz sağlık faaliyetleri yerine insanlarımıza layık oldukları hizmetleri verecek bir sistem inşa etmeyi başardık."

Erdoğan, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin altyapısı ve insan kaynağıyla en önemli iftihar alanlarından bir olduğunu söyledi.

Diğer pek çok alan gibi sağlıkta da artık kaliteye odaklanılması gereken bir seviyeye ulaşıldığının altını çizen Erdoğan, her alanda olduğu gibi sağlıkta da hala sıkıntıların olduğunu, eksiklerin bulunduğunu belirtti.

Erdoğan, çözüm bekleyen sorunlar bulunduğuna işaret ederek, "Ülke olarak bir süredir kesintisiz şekilde yaşadığımız saldırılar, verdiğimiz kritik mücadeleler ister istemez önceliklerimizi değiştirdi. Buna rağmen milletimize sunduğumuz hizmetlerin çıtasını sürekli yükseltecek çalışmaları asla ihmal etmedik, etmiyoruz." dedi.

"Gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarıya kayan kişiler olabilir"

Hekimlerin işlerini çalışma ortamlarının altyapısını geliştirerek, yardımcı personel sayısını artırarak hep kolaylaştırmanın gayreti içinde olduklarının altını çizen Erdoğan, Türkiye'deki hastanelerdeki araç gereçlerin hem sayı hem nitelik bakımından dünyada eşine az rastlanır seviyede olduğunu bildirdi. Yaklaşık her 3 kamu çalışanından birinin sağlık alanında görev yaptığı bir personel dağılımına sahip olunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, ülkemizin büyük fedakarlıklar ve sabırla yetiştirdiği her bir hekiminden azami derecede istifade etmesi gerektiğine inanıyoruz. Tıpkı siyasette, tıpkı iş dünyasında, tıpkı diğer pek çok alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarıya kayan kişiler olabilir. Bu anlayışla hareket edenlerin de çok uzak olmayan bir gelecekte istikametlerini yeniden kendi ülkelerine çevireceklerinden şüphe duymuyorum. Çünkü dünyada bizim kadar büyük potansiyeli olan dolayısıyla her meslekten insana bizim kadar parlak gelecek vadeden pek az ülke vardır. Önüne serilen imkanlar ne olursa olsun tercihini kamuda veya özel sektörde kendi halkına hizmet etmek yönünde kullanan tüm hekimlerimize şahsım, milletim adına özellikle şükranlarımı sunuyorum."

cumhurbaşkanı erdoğan
doktorlar
14 mart
külliye
Yorum (77)
Osman Emral
Allah aşkına şu sözlerden ücret anlamında bir şey anlayan var mı
75
Cevapla
Ali Ekber
Her şey flu, rakam ve tarih yok, hiçbir şey net değil. Bu filmi 4 ay önce de gördük gibime geliyor. Deha Vu...
79
Cevapla
Korhan K.
Aralık ayı başında bunları duymuştuk ana 4 aydır hala sabırla bekliyoruz? Daha kesin, daha net olması gerekirdi. Meclis'te bekleyen Önerge'den hiç söz etmemesi de çok manidar.
59
Cevapla
Hakan Çetin
Ne zaman olacak? CEK CAK güzel, kulağa hoş geliyor da, ileride olacak.. 1 Aralık'ta açıklanan haberden hiç söz etmemesi de ilginç? İkna olanlara sözüm yok..
0
Cevapla
VELENE
NE OLDU ŞİMDİ????
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir