Ankara’da hekime bıçaklı saldırıda bulunan sanığın “nitelikli kasten insan öldürme suçuna teşebbüsten” yargılanması talep edildi.
Dr. Ersin Aslan’ın Gaziantep’te bir bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi olayı henüz sıcaklığını korurken, 01 Mayıs 2012 günü Ankara Yenimahalle Devlet Hastanesinde bir başka hekim yine bir hasta yakınının bıçaklı saldırısına maruz kalmıştı. Saldırı görüntülerinin basına da yansıdığı bu olayda hekimin koşarak saldırgandan uzaklaşabilmesi, onun yaşamını kurtarmasını sağlamıştı.
Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından yapılan açıklamada, olayın ve eylemin ağırlığına karşın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından saldırgan hakkında, yalnızca “silahlı tehdit” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından bir kamu davası açıldığı belirtildi. Açıklamada, “Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan bu davada suçun mağduru olan hekim, Ankara Tabip Odasından hukuki destek talep etti ve hekim adına ATO Hukuk Bürosu avukatlarınca adli sürecin takibine başlandı.” denildi.
14 Haziran’da yapılan davanın ilk duruşmasında sanığın sorgusu ile suç mağduru olan hekimin beyanı alındı. Sanık, sorgu ve savunmasında özetle olayda öldürme amacı olmadığını ve olay anını hatırlayamadığını söylerken; saldırıya uğrayan hekim ve dinlenen tanıklar, saldırganın elinde bıçakla uzun bir süre hekimi kovaladığını ve sürekli öldürmeye yönelik tehditler savurduğunu dile getirdiler.
“Ağır ceza mahkemesine gönderilsin” talebi
Duruşma sonunda mağdur hekimi temsil eden Ankara Tabip Odası Avukatı söz alarak, sanık hakkında “nitelikli kasten insan öldürme suçuna teşebbüsten” yargılama yapılmasını ve bu nedenle davanın görevsizlik ile ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti. ATO Avukatı beyanında, davaya konu saldırı olayının, Gaziantep’te yaşanan ve Dr. Ersin Aslan’ın yaşamını yitirdiği olayla benzerliğine dikkat çekerek, hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarındaki artışa ve adaletin caydırıcı olamadığını ifade etti.
Mahkeme, bu taleple ilgili bir sonraki celsede bir karar vermek, bu arada olayın görüntü kayıtlarını incelemek ve dinlenmeyen tanıkları da dinlemek üzere duruşmayı erteledi. Tutuklu olan sanığın salıverilme talebi ise kabul edilmeyerek, tutukluluk durumunun devamına karar verildi.
Sanık hakkında talep edilen “nitelikli kasten insan öldürme suçu”, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82’inci maddesinde düzenleniyor. Söz konusu maddenin 1’inci fıkrasının (g) bendine göre, eğer görevi başında bir kamu görevlisi kasten öldürülürse “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”, eğer bu eylem teşebbüs aşamasında kalır ise yine TCK’nın 35’inci maddesi gereğince -teşebbüs indiriminden- 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
