Hem kadında hem de erkekte çirkin bir görüntüye yol açan kalın bel, güzelliğin ötesinde, davetiye çıkarttığı hastalıklar nedeniyle ölüm riskini artıran bir faktör. Bel çevresi normalden kalın kişilerin hastalıklara yakalanma ve bu hastalıklardan ölüm riskinin, diğer sağlıklı bireylere göre daha fazla olduğu bilinmektedir.
BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Dahiliye Uzmanı, Dr. Mehmet Çelebioğlu, bel çevresinde 1-2 cm'lik bir incelmenin bile başta diyabet olmak üzere felç, kalp krizi ve kan şekeri yüksekliğinde iyileşmelere neden olabileceğine dikkat çekiyor.
Bel Çevresi Kadınlarda 88 cm, Erkeklerde 102 cm’i geçmemeli!
Vücuttaki toplam yağ miktarı önemli olmakla beraber, yağın nerede biriktiğini bilmek daha önemlidir. Karın çevresinde yağ birikimi, kalça ve vücudun diğer bölgelerinde yağ birikiminden daha fazla sağlık risklerine neden olur. Bu risk için basit fakat doğru bir yöntem bel çevresi ölçümüdür. Bununla birlikte, bel çevresi ile ilişkili hastalık riskinin, farklı toplumlarda değişkenlik gösterdiği unutulmamalıdır.
Bel çevresi ile ilişkili metabolik hastalıklar için sağlık riski:
Artmış risk Yüksek risk
Erkek > 94 cm > 102 cm
Kadın > 80 cm > 88 cm
Bel kalınlığı hangi hastalıkların habercisi olabilir?
Bel kalınlığı metabolik hastalıklar (özellikle tip 2 diyabet) ve kalp hastalıkları (özellikle koroner arter hastalığı) habercisi olabilir. Bel çevresi 100 santimden daha geniş olan erkeklerin, bel çevresi 74-86 santim arasında olanlara göre tip 2 diyabet hastalığına yakalanma risklerinin 12 kat fazla olduğu belirlenmiştir. Yine son çalışmalarla bel çevresi ölçümünün tip 2 diyabet hastalığına yakalanma riski açısından vücut kitle indeksinden daha iyi bir kriter olduğu da ortaya çıkmıştır. Yani basitçe; vücut yağlarının daha çok orta bölgede (karın-bel) toplanması ile karakterize olduğu elma tipi (erkek tipi) şişmanlık, vücuttaki fazla yağların daha aşağıda (kalça) ve daha yayılmış olarak bulunduğu armut tipi şişmalığa göre (kadın tipi) (östrojene bağlı yağ dağılımı) diyabet ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma talihsizliği açısından daha büyük risk taşımaktadır. Bel çevresinin kadınlarda 90 santimden daha geniş olması tip 2 diyabet riskini benzer oranlarda artırmaktadır. Bel çevresinde 1-2 cm'lik bir düşüşün bile başta diyabet olmak üzere inme (felç), kalp krizi ve kan şekeri yüksekliğinde anlamlı iyileştirmelere neden olduğu da bir gerçektir.
Belin kalınlaşmasını önlemek için nelere dikkat etmek gerekir?
Bel kalınlığı bir sebep değil, sonuçtur. Özellikle altta yatan diyabet veya koroner kalp hastalığı gibi hastalıklara genetik eğilim varlığının ve bu genetik mekanizmanın işe koyulmuş olduğunun habercisidir. Altta yatan ve hastayı bu hastalıklara sürükleyen mekanizmaların (insulin direnci, beslenme bozuklukları gibi..) araştırılıp, tedavi edilmesi ile bu sorun çözülebilir. Aksi takdirde hasta kilo verse bile belinin incelmediğini, bozukluğun halen aktif olduğunu kendisi bile gözlemleyecektir.
Yaşam tarzı değişikliğiyle sorunu aşabilirsiniz!
Bel kalınlığı gelişen, diyet ve spora rağmen bunun önüne geçemeyen her birey bir doktor kontrolünde sebebini araştırmalıdır. Altta yatan genetik, metabolik faktörler çıkarılmalı, hastaya taşıdığı riskler, yaşanabilecek sonuçlar açıkça anlatılmalı ve kalıcı bir yaşam tarzı değişikliği ile birlikte altta yatan sebebe yönelik tedavi ve takip süreci başlatılmalıdır. Hastalara kısa süreli kazanımların (kilo kaybı gibi) süreklilik olmadığı sürece bir işe yaramayacağı anlatılmalıdır. Diyabet ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanmayı kolaylaştıran diğer risk faktörleri (sigara, hipertansiyon, lipid bozuklukları gibi..) bu süreçte ayrıca ele alınıp aynı özenle tedavi edilmelidir.