OKUYUCU KÖŞESİ:
Bu ülkede doktora bu derece zulmedildi mi daha önce açıkcası bilmiyorum çünkü meslekte bunu bilecek kadar eski değilim. Ama etrafta söylenenler o ki daha önce böyle zulümler yaşamamış doktorlar.
Bir yönetmelikle doktorları stratejik personel ilan ettiler. Tabii ki olabilir, çünkü onlar istihdamında sıkıntı çekilen personeller. Ama stratejik oldukları için bir o kadar da değerli olmaları gerekir diye düşünüyorum.
Yıllardır doktorun da evi, ailesi, eşi ve hatta çocukları olduğu yadsınıyor ve sadece doktorlara SSK'lı veya Bağkur'lu ile evli diye mazeret tayini yapılmıyor. Bu hangi sebeple açıklanabilirdir anlayamıyorum. Bunu danıştay dahil tüm hukuk süreçleri de haklı buluyor. Yani aile birliği diye birşey doktorlar için yok sayılıyor. Çünkü onlar köle, aileleri olamaz. Eğer doktora bir parça değer verilseydi, bu durumda eşleri olanlara örneğin 1 sene, 2 sene ya da ne bileyim 3 sene sonra mazeret ataması yapılabilirdi, inanın o doktorlar o kadar fedakar ki buna katlanırdı. Çünkü biz biliriz ki vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır. Ama bizlere bir süre de verilmiyor. Sadece atanamazsınız, istifa edin efendim, devlette çalışmak zorunda değilsiniz deniyor. Belki haklılar devlette çalışmak zorunda değiliz, ama bu haksız uygulamalar nedeniyle devlette çalışma hakkımızdan neden vazgeçeceğiz acaba? Sadece bazı yönetmelikler öyle istiyor diye. Ayrıca ülkemizde sözleşmeli personellere bile mazeret tayini yapmak için düzenlemeler yapılıyor. Ki bu personel sözleşmeli personel olmayı kabul ederken mazeret tayini istemeyeceğini biliyordu. Ama doktor böyle bir planlama yapmadı. Her devlet memuru gibi mazeret tayini hakkına sahip olacağını zannediyordu. Bu hak herkese tanındığı gibi bize de tanınsın, bizler de bu vatanın evladıyız. Bu atamaktan korktuğunuz kişi sayısı en fazla 1000'dir. Değer mi bunca insanın ahını alıp vebalini taşımaya?
Ben evliyim, eşim Bağkur'lu, asistanlık sürecimde bu süreci daha iyi değerlendirmek için çocuk yapmayı planlamadık. Biz planladığımızda ayrı şehirlere düştük. Şimdi 35 yaşındayım ve eşimden 3 yıldır ayrı yaşıyorum. Ve benim çocuk sahibi olma hakkımı elimden alanlara, eşimle beni ayrı düşürenlere, eşimi ve beni 3 yıldır ayrı illerde ayrı evlere kiralar vererek ekonomimizi, hayatımızı sarsma pahasına yaşatanlara, psikolojimizi bozanlara, antidepresanlar kullanmamıza sebep olanlara hakkımı helal etmiyorum. Ben biliyorum yalnız değilim. Bu günler biliyorum ki geçecek, çünkü Allah çok büyük. Ama bize bu günleri yaşatanlar acaba bunun vebalini nasıl ödeyecek merak ediyorum.
Dr. M.Y