Medimagazin logo

Bakan Koca: Maaş sorununu arka plana attığımızı düşünenler yanılıyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp öğrencileriyle buluştu. Burada hekimlerin temel sorunları üzerine konuşan Koca, çözümü acil bir soruna vurgu yaptı. Koca, “Acil, çünkü markete gittiğinizde, kiranın veya taksitin günü geldiğinde ondan kaçamazsınız, maaş sorununu arka plana attığımızı düşünen yanılıyor" dedi.
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Bakan Koca: Maaş sorununu arka plana attığımızı düşünenler yanılıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp öğrencileriyle buluştu.

Fakültede yaklaşık bin 600 öğrenci bulunduğunu, YÖK kayıtlarına göre 109’u profesör olmak üzere 219 öğretim üyesi olduğunu söyleyen Koca, "Bu ikisi arasındaki oranın son derece iyi olduğunu düşünüyorum. İstanbul Tıp Fakültesinde 2 bin 900 öğrenci varken toplam öğretim üyesi sayısı 480’dir. İki Tıp Fakültesi arasında öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı birbirine oldukça yakın. Sözümün bu noktasında öğrencilerimizden haklı bir beklentimi dile getirmek isterim: Önümüzdeki TUS’larda derece yapmaya aday kaç kişiyiz?" dedi.

Aydın Adnan Menderes Tıp Fakültesi mezunlarının TUS’taki başarı oranının şu ankinden daha yüksek olmasını, bu fakülteye derece kazandırılmasını beklediğini ifade eden Koca, "Soruların yüzde 80’inin çekirdek müfredattan çıkması, dershane ihtiyacının azalması sebebiyle, bunun çok kolaylaştığına inanıyorum. Geçen yıl yapılan iki TUS sınavından ilkine giren mezunlarımızın dörtte biri, ikincisine girenlerin beşte biri ihtisas hakkı kazandı. Puan açısından sıralamada, 120 Tıp Fakültesi içinde 35. sıradaydık. Yerimiz daha yukarısı." ifadelerine yer verdi.

Dün yapılan Bilim Kurulu Toplantısı ile maskelerin çıkartıldığını belirten Koca, "Aydın, Covid-19 salgınıyla mücadelede başarılı illerimizdendi. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz başta olmak üzere, Aydın cephemizin bütün kahramanlarına teşekkür etmek istiyorum. Covid-19 sebebiyle kaybettiğimiz Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü’yü rahmetle anıyorum" dedi.

"Fakültemizi ziyaret etmek ve camiamızın sorunlarını birlikte ele almak için buradayken, hatırlamaktan ve değinmekten kendimi alıkoyamayacağım bir olay var." sözlerini kullanan Koca, Didim'de yaşanan bir olayı şu sözlerle hatırlattı:

Geçen yıl Aralık ayında, Didim Devlet Hastanesi acil servis hekimi arkadaşımız Doğancan Bey, bir sarhoşun şiddetine uğramıştı. Tüm şiddet olayları gibi bunun da üzerinde kararlılıkla durmuş, başta serbest bırakılan şüphelinin tutukluluğu için gerekli bilgi ve delil desteğinin sağlanmasına önayak olmuştuk.

Bakanlığın, her şiddet olayı özelinde tek tek mücadele verdiğini belirten Koca, "Türkiye’nin 81 ilinde, il sağlık müdürlerimin birer yardımcısı şiddet sorunlarına karşı görevlendirilmiştir. Şiddet davaları avukatlarımızca takip edilmektedir. Mağdur arkadaşlarımıza gerekli desteği vermeye çalışıyoruz. Değindiğim il esaslı yapı, bir bakan yardımcımın koordinasyonunda bana bağlıdır.

Sağlıkta şiddet olaylarının mevcut hukuki süreçleri yadırganmakta, bunlara anlam verilememektedir. Süreçlerin adalet duygumuzu tatmin etmediği çok doğrudur. Fakat bu değerlendirmelerde bilgi eksikliğine dayalı hata payları da var. Mevcut yasalar, olayların önemli bir kısmında, maalesef, yargı mensupları için tutukluluk istemini mümkün kılmıyor"dedi.

İsteklerinin yasanın hükmü ile vicdanın verdiği hükümle aynı olması olduğunu söyleyen Bakan Koca, "Aynı değilse, yasa suçun ciddiyetinin gerisinde kalmış ve eskimişse o zaman onu değiştirme iradesine ihtiyaç vardır." sözlerini kullandı.

Kürsüdeki yargı mensubunun önünde duran yasanın ilerleyen günler içinde değişmiş olacağına vurgu yapan Koca, "Hâkim ve savcılara, verdikleri yıldırıcı kararlar sebebiyle teşekkürü çok görmemeliyiz. Şiddete teşebbüsü azaltacak güçteki kararları mümkün olduğunca yaymalı, duyurmalıyız. Sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçları bu amaçla etkili bir şekilde kullanılmalıdır. Problemin ve şikâyetin kuşattığı ortamda çözümün parçası olmak kadar değerli bir şey yoktur. Sağlıkta şiddet suçlarının alelade, bedelsiz suçlar olduğu fikrinin yaygınlaşması aleyhimizedir.Bu fikir, suçların artışına hizmet etmektedir. Hukuki sonuçlar, bazı örneklerde adalet duygumuzu karşılıyor." dedi şu ifadeleri kullandı:

"Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesinde 15 Ocakta yaşanan, iki asistan hekimi hedef alan şiddet olayının failine geçen ay verilen 8 yıl 5 ay hapis cezası, göz korkutucu olmasına rağmen camiada yeterince konu edilmemiştir.

"Sağlıkta şiddet suçunu “Bir an kendimi kaybettim!” lafıyla açıklayacağını zannedenlere mevcut hukuki şartlarda da söylenecek bir şeyler var. Maalesef medya için suç cazip, ceza ilgi çekici değil. Maalesef şiddet suçlarının ele alınış şekli suça teşvik edici. Yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde sizlerden işbirliği talep ediyorum. Umarım yeni suç işlenmez. İşlenirse, kasten yaralama suçunda tutuklama olacak. O tutuklamaları duymayan kalmamalı. O haberleri hepimiz paylaşmalıyız."

"Biraz önce sağlıkta şiddet olaylarından bahsettim. Şu şartlarda, şiddet suçlarının failleri arasında tutuklu yargılananların yüksek bir oran teşkil etmediği bir gerçektir. Adalet talebimiz var.

Esasında, şiddetten Malpraktis davalarına, düşük ücretten ağır ve uzun nöbetlere, bütün sorunlarımızın üstesinden gelecek gücün de ileri bir adalet olduğunu biliyoruz.

 Abileri veya ablaları olacağınız genç hekimler aynı şartlardan geçmeyecek diyen Koca, "Sizler ise belki sadece bunların endişesini yaşamış olacaksınız." dedi.

Talih bana bir operasyon adamı olma rolünü biçti. Sözün eylem halini tercih ederim. Anlaşılmayan, anlatılmayan şeyler varsa, konuşmak da bir görevdir.

Bugün sizlerin açacağı konuları ayrıntılarıyla ele almak niyetindeyim. Çalışanlarımızın yaşadığı türden devasa sorunların ancak geniş katılımlı istişarelerle çözülebileceğine inanıyorum.

"Temel sorunlarımız 5 başlık altında toplanıyor" ifadelerinin kullanan Koca şu sözlerle sıraladı:

"Mesleğin saygınlık kaybı, şiddet, Malpraktis; ücret başta olmak üzere özlük hakları ve çalışma ortamı kaynaklı olumsuzluklar. Soruların önünü açmak, atılan adımları anlatmak için bunları kısa kısa ele alalım:

Mesleğimizdeki saygınlık kaybında tüm sorunların bir hülasasını görebiliyoruz. Fakat başka noktalar da var. Hekim, yasanın korumasına özel ihtiyaç duymadığı dönemde bugünkünden daha saygındı. Bugün, örneğin şiddet problemi hem saygınlığı azaltıyor hem de mesleğin saygınlığı azaldıkça şiddet bundan cesaret alıyor.

Saygınlık üzerinde etkili faktörler konusundaki görüşleri almayı çok istediğini belirten Koca şu sözlere yer verdi:

Hekimde tecessüm eden fakat yakın dönemde geri plana itilen “otorite” özelliğinin güçlendirilmesi bence ilk akla gelen konulardan olmalı. Bu düşünce size soyut gelmesin. Doktor odasının düzenlenişinde bu, gözetilmesi, amaçlanması gereken bir etkidir. Zor bir konudan örnek verdim ama çözümler fikirlerle başlar. Saygınlık konusunda düşüncemin özü ise, onu geri alabileceğimize olan kesin inancımdır.

Sağlıkta şiddet konusuna değinen Koca, şiddet suçlarına karşı büyük bir adım atıldığını söyledi. Koca, "TBMM Adalet Komisyonundan bir düzenleme geçti. Ama birçok arkadaşımız nazarında gece geçen gemiler gibiydi. Belki de biz yeterince anlatamadık. İzninizle anlatayım ifadeleriyle şunları kaydetti:

"Kasten yaralama suçu Katalog Suçları kapsamına alınıyor. Bu ne demektir? Kasten yaralama suçu, ceza yargılaması bakımından artık çok daha ağır bir suç olacak. Suçun, Katalog Suçları kapsamına alınması, tutukluluk için yeterli sebep teşkil edecek.

Zihninizde canlansın diye örnek veriyorum: Sağlık çalışanını yaralama suçu; artık, kasten öldürme, işkence, intihara yönlendirme gibi çok ağır suçlarla aynı başlık altında toplanıyor.

Buna ek olarak; halk arasında “kravat indirimi” denen iyi hal indirimi kalkıyor. Suç, kamu hizmetinin engellendiği diğer şiddet suçlarından ayrılarak, ceza artırılıyor."

Malpraktisle ilgili gelişmelerin, Türkiye’de tıp tarihine geçecek önemde gelişmeler olduğunu söyleyen Koca, "Çoğu arkadaşımızın bu konuda bilgisi olmadığını gittiğim yerlerde sorulan sorulardan anlıyorum" dedi.

TBMM Adalet Komisyonundan geçen, Malpraktis davalarıyla ilgili bu yasal düzenlemenin özü hakkında bilgi veren Koca şu sözleri kullandı:

"Hekim, bir sağlık çalışanı, kasıtlı davranmadığı sürece, uyguladığı tedaviden doğacak problemler sebebiyle tazminat ödemeyecek. Malpraktis sorunu kökten çözülüyor. Söylenecek her doğru sözün özeti budur.

Bir diğer ve güncelliği sebebiyle çözümü acil bir sorun. Acil, çünkü markete gittiğinizde, kiranın veya taksitin günü geldiğinde ondan kaçamazsınız.

Bunun yeterince farkında olmadığımızı, konuya gereken önemi vermediğimizi, maaş sorununu arka plana attığımızı düşünen yanılıyor. Bu, halden anlamamak demektir. Ben halden anlarım. Çünkü yaşadım!

Bu ülkenin hekiminin, asistan hekiminin, uzman hekiminin, geçim kaygısı duymasına ne bir hekim ne de bakan olarak gönlüm razıdır. Sn. Cumhurbaşkanımız, maaş başta olmak üzere özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda iradesini beyan etmiştir. Tüm konularda kararlılığını ortaya koymuştur.

Çalışma ortamı sorunları bağlamında yardımcı personel eksikliği öne çıkan başlıklardan. Çözüm için zamana ihtiyaç var.

Nöbet sorunu, üstesinden bütünüyle gelebileceğimiz bir sorun değil, çözümü zamana yayılacak. Fakat 36 saatlik nöbet insani olmaktan uzaktır! Çok ağır bir yük! Çabalarıma tanıksınız. Çalışma süresini en çok 24 saatle sınırlandırmak istiyoruz. Nöbetler için de hakkaniyetli ücret düzenlemesine gidilmesini amaçlıyoruz.

Daha önceki buluşmalarımızda da söyledim:

Ben bugün Sağlık Bakanıyım. Ama yaşadığım sürece meslektaşınızım. Size karşı ödevlerimi biliyorum. Buradan Ankara’ya, Bakanlık binasına yeni ödevlerle döneceğimden emin olun."

baka koca
maaş sorunu
aydın
adnan menderes üniversitesi
Yorum (24)
Bıkmış doktor
Siz yaş itibari ile bilirsiniz Ziya paşanın dediği gibi 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz'. Aynada güzel şeyler göremiyoruz. Bir gün görürüz inşallah?
87
Cevapla
Akademisyen
Malpraktis sorunu bu yasayla tam çözülmüyor. Tazminat durumunda rücu hususunda sadece devlet hst ve sadece devlet üniversitesinde çalışanları kapsıyor ve bu oran tüm doktorların sadece % 25-30 u. Geriye kalan % 70-75 i ya sadece özelde çalışıyor ya sadece vakıf üniversitesinde çalışıyor yada devlet üniversitesinde olup part-time özelde ve/veya muayenehanede çalışıyor. Demek ki bu yasa tazminat rücu durumunda doktorların sadece % 25-30 unu koruyor. Geriye kalan doktorlar gözden çıkarılmıştır. Söylendiği gibi kökten halledilmedi. Şu yapılabilirdi; Tazminat durumunda kast yoksa sigorta güvencesini geçen tazminat miktarları çalışılan kurum ve/veya devlet güvencesine alınabilirdi ama yapılmadı. Yasayı dikkatli okuyun yazdıklarımı daha iyi anlarsınız. Yurt dışında çok daha az çalışıp çok daha az risk alıp çok daha yüksek ücretler verecek daha insani yaşam şansı olan ve kışkırtılmış hizmet arzusu olmayan ülkeler sırada bekliyor.
37
Cevapla
Osman Emral
Sn bakan ,halden anladığınız bu ise yandık demektir.. Sn Cumhurbaşkanının irade beyanını 14 martta duyduk. İyi de aradan 40 gün geçti. İşinize geleni hemen üç beş günde meclisten geçirirken ki aralıkta bu iş kaşla göz arasında halledilmişti, bu defa elinizi tutan mı var. Neyi bekliyoruz. Artık sizin ihsanınızı bekleyecek sabrımız kalmadı. İyi biline.
119
Cevapla
Mehmet
Aralıktan beri sadece cez, cak,cek. Malesef sayın bakanım personel için hiçbir şey yapmadınız. sadece yaptığınızı ima edip yapılacak olacak vsvs. Bu görev bitecek sonrasında hayır duasıyla anılmakta var gece gündüz beddua ile de. şu an malesef kötüye gidiyor. Saygılar
0
Cevapla
A.a
Yahu ne zor bişeymiş doktorlara zam yapmak...doktorlara zam haberi o kadar çok söylendi ki , vatandaş ayda bir bize zam yapılıyor sanacak....sonra bilin bakalım ne olacak....olmaması gereken saygınlık:))))
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir