Medimagazin logo

Ayşe Arman: Kürtaj konusunda her şey şahaneydi de ben mi uydurdum!

Hürriyet'ten Ayşe Arman'ın yazısı...
Ayşe Arman: Kürtaj konusunda her şey şahaneydi de ben mi uydurdum!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Her şey, Başbakan’ın “Her kürtaj bir cinayettir, her kürtaj bir Uludere’dir” demesiyle başladı.

Kadınlar sokaklara döküldü.
Evet, bu ülkede bir sürü şey abuk sabuk şey oluyor.
Ama Allah’ı var, kadınların itirazı, isyanı, sokağa dökülmesi işe yarıyor, yaradı!
Ve “kürtaj süresinin kısaltılması projesi” durdurdu, 10 hafta olarak belirlendi.
Ne var ki bu cümle, Başbakan’ın ağzından çıktıktan sonra bir talimat, bir uyulması gereken kriter durumuna geldi.
Yani aslında kürtaj, satır arasında yasaklanmış oldu.
Devlet hastanelerine müracaat edip de kürtaj yaptıramayan 8-9 haftalık gebe sayısı hiç de “münferit olaylar” denilemeyecek kadar çok.
Bunu bilmesi ve takip etmesi gereken de benden çok Sağlık Bakanı Recep Akdağ. Ve o hastaneler hakkında yasal işlem başlatması gereken de o…

                                     *

“Kürtaj Haktır, Kadının Kararıdır” kadınların sesini yükselten bir platform.
40 ayrı derneğin birleşmesiyle oluşuyor.
Feministlerden, kadın örgütlerinden, farklı meslek gruplarından, kadın kurumlarından. Daha önce aktif siyasete bulaşmamış, örgütlenmemiş kadınlardan da…
Ve yalnız İstanbul’dan değil Türkiye’nin her yerinden…
Haziran’dan beri de Türkiye’nin her yerinde eş zamanlı eylemler yaptılar, yürüyüşler düzenlediler.
Ben de geçtiğimiz çarşamba, onların Limonlu Bahçe’deki toplantısına gittiğim gün, bir okurumdan (Eda K. B.) bir mail aldım.
Bir devlet hastanesinde, insanı olmayan şartlarda, genel ya da lokal anestezi yapılmadan, bilgi-milgi verilmeden, özensizce kendisine nasıl kürtaj yapıldığını anlatıyordu…

                                                   *

/_np/6062/18896062.jpgEvet, münferit bir olaydı.
Ben de, “Benzer vakalar yaşayanlar varsa bana yazın” dedim.
Sağlık Bakanı inanmak istemeyebilir ama mail yağdı!
Ben ancak 4-5 tanesini yayınlayabildim.
Ayrıca Limonlu Bahçe’deki toplantıda Tabib Odası Kadın Komisyonu üyesi Dr. Lale Tırtıl da vardı.
Bu tür olayların, ne yazık ki, devlet hastanelerinde sıklıkla yaşandığını anlattı.
Bu ülkede yaşayan ve ülkesini seven bir gazeteci ve kadın olarak, “Kürtaj konusunda hiçbir sorun yok bu ülkede! Her şey güllük gülistanlık. Yasal süre içinde kürtaj olmak isteyen kadınları anlıyorlar, asla geri çevirmiyorlar, güzelce hazırlıyorlar, onları destekliyorlar, hakaret filan etmiyorlar, itip kakmıyorlar, ‘Kocanın altına yatmasını biliyorsun ama…’ filan demiyorlar, isterse lokal anesteziyle, isterse genel anesteziyle kürtaj yapıyorlar. Bütün o kadınlar, hastanelerde insanca muamele görüyorlar” diye yazmak isterdim ben de…
Hem de çok isterdim.
Ama ne mümkün!
Gerçek böyle değil!
Sayın Akdağ, her şey şahaneydi de…
Bu insanların yaşadıklarını ben mi uydurdum?!
Bakın Habertürk muhabiri Türkiye genelinde birçok devlet hastanesini arıyor ve aşağıdaki sonuçları alıyor…

İSTANBUL KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN EAH
“Yasal sınır 9-10 haftaya kadar, randevunuz varsa veriyoruz; 9.5 haftaysa hiç gelmesin bize…”

HASEKİ HASTANESİ EAH
“Kürtaj yaptırmak istiyoruz, 9 haftalık mümkün mü?” “Yok almıyoruz!”

İZMİR DR. EKREM HAYRİ ÜSTÜNDAĞ KADIN HASTALIKLARI H.
“Biz 8 haftaya kadar alıyoruz. Hayır, yıllardan beri böyle…”

KONYA DR. FARUK SÜKAN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ
“Resmi nikâhı varsa 6 haftayı geçmemek şartıyla eşiyle gelip imza veriyor. Eşiyle beraber gelecek. Eşi imza verecek.”

ALANYA DEVLET HASTANESİ
“İsteğe bağlı kürtaj yapılmıyor. Devlet hastanesinde yapılmıyor. Özel hastanelere sorun.”

ERZURUM NENEHATUN HASTANESİ
“Aile planlamasında yapılıyor, 8 haftaya kadar, yıllardır böyle.”

VAN DEVLET HASTANESİ
“Ultrasonla kalp atışlarına bakılıyor. Kalp atışları yoksa kürtaj oluyor, bebek yaşıyorsa olmuyor.”

RİZE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ANA ÇOCUK SAĞLIĞI BİRİMİ
“Kürtaj yasaklandı!”

Ama siz hala diyorsunuz ki…
“Bunlar tek tek olaylardır!”

                                                      *

Ben niye hastane ve mağdur ismi vermedim?
Çünkü bu karar, bana kürtaj deneyimlerini anlatan okurlarımın kararı.
Ancak onlar isterse açıklayabilirim.
Okurum Eda’yla konuştum.
Şikayetini Tabib Odası’na yapmak istediğini söyledi.
Ama madem merak ediyorsunuz, onun da izniyle, ilk yazıda adı geçen hastaneyi açıklıyorum: Şişli Etfal.
Tamam da peki şimdi ne olacak?
O hastane hakkında soruşturma açsanız, söz konusu doktoru ceza verseniz ne olacak yani?
Her şey düzelecek mi?
Sistem, her yerde takır takır işleyecek mi?
Türkiye’ye kasıp kavuran kürtaj sorunu çözülmüş mü olacak?
Mesele, tek tek hastane ve doktor isimler değil ki!
Mesele, Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkilin medyaya, “Şişli Etfal Hastanesi hakkında soruşturma başlattık. Gereken yapılacaktır” demesi değil.
Artık bunlar bizi kesmiyor.
Yetmiyor.
Biz, sistemin düzeltilmesini istiyoruz.
Bu konuda burada bitmez.
Kadınlar vazgeçmez.
Pes etmez!

Pazara devam… Konunun uzmanlarıyla röportaj yaptım… Mutlaka okuyun…

ayşe arman: kürtaj
hürriyet
sağlık bakanı
recep akdağ
Yorum (14)
Frankie Bellevan
işte asıl maç şimdi başlıyor. bu da sayın ayşe arman'a ders olsun. bundan sonra isim adres bildirsinler. sağlık bakanlığı da olayı incelemeye alsın. ama yine tekrar ediyorum,doktor hanımın savunma hakkını hiçkimse elinden almasın, linç etmeye de kalkmasın.
0
Cevapla
draeg
Benim bildiğim kürtaj yapmak istemeyen doktorun yapmama hakkı var. Kadın Doğum uzmanı arkadaşlar daha iyi bilir ayrıntılı yazabilirlerse sevinirim. Bu durumda bu işi yapmama hakkı olan bir hekimin hem işi kabul edip hem de standart dışı davranması mantığa uygun gelmiyor
0
Cevapla
uzman
Herkesin tukaka dediği muayenehane hekimiyim üstelik Kadın Doğum uzmanıyım yani enkötüsü ilan edilenlerden,birkaşık suda boğuluverilmesi gerekenlerden evet küretaş yaptım birçok intiharı,aileiçi cinayeti,namus cinayetlarini,evden kaçmaları,belki kötü yola düşmeyi,kandavalarına yaptığım küretaşlar engel oldu üstümüze gelinirse biz bu küretaşı yapmayız devletin de yaptırması pratikte zor,biz yapmayız yapmasınada Avrupa uyum yasaları gereği zina serbest küretaş yasak olursa 1-2 nesil sonra gayrimeşrular meşruları geçip aile çökerse ki gayrimeşru küretaş oranı %80,o zaman bu işi sadece meşru zeminde düşünenler bu ülke ne kadar yaşanır olur...Biz bu mahallenin çöpçüleri kolayca ve hevesle bu işten vazgeçebiliriz hiç problem yapmadan.Amaaa aması geçmişte olduğu gibi bu iş ehil olmıyanların ellerine köprüaltına düşerse bu insanların günahını kim üstlenecek durumu müsaitler gider yurtdışında problemlerini çözebilirler garibanlar...Ayşe Arman hanımada bir sözüm var devlet estetik ameliyatları ücretli yapıyorken tıbbi gerekçesi olmıyan bir küretaşda ancak ücretli yapmalı. En doğru yer ,en sağlıklı yerlerde daha iyi, daha hesaplı,daha sağlıklı ve daha nezaketli olmak zorunda olan MUAYENEHANELERDİR
0
Cevapla
ihsan
Yahu ne kadar antipatik bir kadın
0
Cevapla
aydin sinal
Almanyada hastahanelerin 1/3 kilise hastahaneleridir,kesinlikle abrasio uteri denilen fetus alinmasi yapilmaz.frankfurta yüzlerce gynekologtan sadece belli bir düzüne gynekolog bu operasyonu yapar,kadinda sosyal veya saglina aykiri bir durum varsa yapilir.buda gynekolog dan baska doktorlar raporuyla mümkündür.yani bir gynekologi klinigi veya bir gynekologun bu islemi yapmasi mecburi diye bir durum yoktur.isteyen yapar istemeyen yapmaz.mesala bendenizde eger agir bir sosyal veya saglik engeli yoksa narkoz a girmem kimsede(girersemde 6 haftaya kadarkinde) beni mecbur edemez.simdi yazacaklar türkiyede söyledir,böyledir,her koyun kendi bacagindan asilir,kimse kimseyi tibbi bir indikasyonu olmayan ameliyat icin mecbur tutamaz.binlerce seneden beri bu böyle ve böyle devam edecek.nokta.frankfurtan selamlar.
3
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir