Medimagazin logo

'Asistanı genel cerrahinin altındaki müzeye kilitledi'

Üniversitede başörtü yasağıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvurusu reddedilen Leyla Şahin, bazı milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu'na başörtülü olarak geleceği konusundaki tartışmalara ilişkin, "Her insan gibi milletvekilleri için de hizmetini vermesi noktasında başörtüsü bir engel değildir. Elbette tamamen siyasi olarak farklı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Ancak Türkiye'nin toplumsal bazda başörtüsü konusuna artık hazır olduğunu, kaldırabileceğine inanıyorum" dedi.
'Asistanı genel cerrahinin altındaki müzeye kilitledi'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol


İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 5. sınıf öğrencisiyken, 1998'de derslere başörtülü girdiği gerekçesiyle okuldan atılması üzerine AİHM'e yaptığı başvuru reddedilen, ardından yaptığı temyiz başvurusu da 2005'te geri çevrilen doktor Leyla Şahin, o dönem yaşadıklarını ve kamuda başörtüsü serbestisine ilişkin görüşlerini, AA muhabirine anlattı.   

Üniversitede o dönemde başörtü yasağının birden bire başlamadığını ve ilk önce bazı binalara, derslere girememe gibi sorunlarla karşılaştıklarını ifade eden Şahin, "O dönem Prof Dr. Kemal Alemdaroğlu, Genel Cerrahi'de bölüm başkanıydı. Zaten kendi kliniğine başörtülü öğrenci hiç almıyordu. Daha önceki yıllarda da kendisi şahsi olarak da bunu uyguluyordu. Yine ilk o başlattı. Kliniğinde çalışan ve staj yapan başörtülü arkadaşlar girememeye başladılar. Sonrasında da kendisi rektör olunca, 'yasağı bütün fakülteye uygulayacaksınız' direktifini gönderdi" dedi.

O dönem Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun dersine kayıt yaptıran başörtülü öğrencilerin, kayıtlarını iptal etmek durumunda kaldığını ifade eden Şahin, Alemdaroğlu'nun o dönem okulda asistan doktor olan başörtülü bir arkadaşını, "Başörtülü asistan çalıştırmam. İstemiyorum, kabul etmiyorum" diyerek genel cerrahi bölümünün altındaki müzeye kilitlediğini öne sürdü.  

 

"Sınıfınıza dönün, eşyalarınızı toplayın ve terk edin" uyarısı

Bir gün derste iken başörtülü iki arkadaşıyla birlikte tüm bölüm hocalarının olduğu bir odaya çağrıldıklarını aktaran Şahin, şöyle devam etti:  

"Bölümün bütün hocalarını toplamışlardı. Bize ayrılan 3 tabureye oturduk. Sonra anlatmaya başladılar. 'Yasaktır... Bundan sonra başörtülü giremeyeceksiniz...' O an neler anlattıklarını yarım yamalak hatırlıyorum. Çok üzülmüştüm ve ağlayarak dinledim. Sonra da toplantının yapıldığı sınıftan çıktık. 'Sınıfınıza dönün, eşyalarınızı toplayın ve terk edin' denildi."

Tüm yaşananların ardından 1999'da eğitimine Viyana'da devam etmek zorunda kaldığını anlatan Şahin, kendisi için üzücü olayı AİHM'e taşıdığını ve davanın mahkemede reddedildiğini kaydetti. Leyla Şahin, "Bu bir hak ve özgürlükler davası. Ama olay hak ve özgürlükler açısından değerlendirilmemişti. Gerekçeli kararda, benim mağduriyetimle ilgili bir gerekçe yoktu. 'Bir kız öğrenci var. Başörtüsüyle üniversiteye gidemiyor.' Mahkemenin kararında, 'Bu gitmeli midir, gidememeli midir?' bununla ilgili hiç bir açıklama yapılmamıştı" diye konuştu.

Şahin, reddedilen davayı temyize götürme nedenini ise "Karar sadece, 'Türkiye'nin şartlarına ve durumuna göre kendi içinde karar verilebilir' şeklindeydi. Benimle ilgili bir cümle dahi bulamamıştım" diye açıkladı.

'asistanı
genel
cerrahinin
altındaki
müzeye
kilitledi'
Yorum (6)
efe ardıç
keşke ben de baş örtüsü takdığımdan okuldan atılıp viyana'da okumaya devam etseydim. ''geçen gün yine mağdurum'' edebiyatını ne de çok seviyoruz...
0
Cevapla
A.K.
Artık CHP şu başörtüsü meselesini gündeme getirip AKP'nin ekmeğine yağ sürmemelidir.Bitti,tamam.Meclise de girildi.Artık bunu istismar edip dindar insanların oyunu almaya çalışamayacaklar;eğer CHP izin vermezse.İktidar başarılı değil,muhalefet başarısız.
0
Cevapla
üç harfli
Fakültede baş açtırmakla yoldan geçen bayana saldırıp, giysilerini soymak arasında fark yoktur. Bunu cennet biletini yırtmış ben bile görüyorum, Alemdaroğlu hocamın bileti de iptal bence.
0
Cevapla
drsurg
Habis ruhlu yorumcuların anımsattıkları: Leşcillik ========== Leşcillik veya nekrofaji, bir etobur beslenme tipidir, böyle beslenen canlı, kendisi veya kendi türünden bir başkası tarafından öldürülmemiş ceset veya leşleri yer. İyi bilinen leşciller arasında akbabalar, mezarcı böcek, leş sinekleri, yaban arısı ve rakun sayılabilir. Dışkı yiyen hayvanlar (bok böceği gibi) için dışkı yiyici terimi kullanılır. Kendi türünden leş yemeye kanibalizm denir. ==========
0
Cevapla
Heliconatör
3 harfli rumuzlu kardeşim. Eğer e-mail adresini verirsen seninle imanı konularda yazışmak isterim. Veya baska bir platform da olabilir. Eğer istemezsen Said'i Nursî hazretlerinin Sözler kitabını muhakkak oku. En azından 33. Sözü mutlaka oku, lütfen oku. Internetten ücretsiz okuyabilirsin. Cennet biletini neden yırtıyorsun ki? Kazancının ne olacağını bana söylermisin? Biz imanımız nedeniyle hem dünyada tarif edilmez bir gönül huzuru içindeyiz hem de ahirette cennet icin ümidimiz var. Inanmayanlar hem dünyada buhranlar icinde , 2 gün sonra öleceği dünya icin çalışıp duruyor hem de ahirette korkunç cehennem onları bekliyor. Eğer kafanda imani gercekler ile ilgili şüpheler varsa bir daha düşün ve mutlaka SÖZLERİ oku. Zira sen haklı isen bizim icin de senin icinde sorun yok. Ama biz haklı isek sen ve senin gibi inançsızlar ayvayı yediniz demektir. Kaybedeceğin sonsuz hayat ve akıbetin cehennem olacağı icin muhakkak tekrar tekrar cok iyi tefekkür etmeli ve nihai bir karara varmalısın. Allah seni kurtarsın, Hidayet etsin.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir