Bir klinik düşünün. 1 klinik sorumlusu ve 2 uzman aktif olarak çalışmakta olsun. Klinikte 3 poliklinik, 1 sağlık kurulu polikliniği, 1 semt polikliniği bulunsun. Ayrıca 25 yataklı bir servisi de olsun. Doğası gereği 3 uzman hekim ile bu poliklinikler yürütülemeyeceği için asistanlar poliklinik yapmakta olsun. Ama iş performans hesaplanmasına gelince uzman hekimler, kendileri adına çalışan ve kaşelerini kullanan (yani açıkça sahtekarlık yapan) asistan hekimlerin yaptığı puanlar üzerinden performans alırken, asistan hekimler kendilerine layık görülen 300-400 TL performans ücreti ile yetinmek zorunda kalsınlar.
Öyle ki, bazı aylar uzmanların toplam geliri 8000-9000 TL'yi bulurken asistanların toplam geliri 3000-3500 TL arasında gidip gelsin. Buraya kadar seslerini çıkarmayan asistan hekimler, normalde uzmanların çalışması gereken semt polikliniğine de gitmek ve sahtekarlık yapmak zorunda bırakıldıklarında da sessiz kalabilecekler midir? Üstelik bu polikliniğin ana hastaneye oldukça uzak bir semtte olması dolayısıyla, zaten "kırpılmış" bir ek ödeme alan asistanların mevcut gelirlerinin önemli bir kısmı da benzin parası için harcanıyorken.
Hal böyleyken, böylesi bir çarpık düzen hiyerarşinin tavan yaptığı askeriye kurumunda bile görülmezken, "Böyle gelmiş, böyle gider." mantığını kabullenip sessiz kalmak ne kadar mümkündür? "Eskiden asistanlar bu kadar bile para alamazdı." diyen uzman-klinik şefi-başhekim şeytan üçgenine "Haklısınız" deseler de, içlerinden geçirmezler mi "Eskiden çalıştığımız işe göre para aldığımız bu garip sistem yoktu." diye? Asistanlar isyanda. Asistanlar artık bu işe bir dur demek istiyor. Çalıştıkları işin karşılığını başkası değil, kendileri alsın istiyorlar. Uzman hekimlerin ek ödemeleri sürekli artarken kendilerininki azalmasın istiyorlar.
Uzmanın yerine çalışıp, sahtekarlık yapmakla kalmayıp eğitim namına bir şey göremeden uzmanlık payesi almak istemiyorlar. Asistanlar bezgin. Asistanlar küskün. Asistanlar haklı - değil mi sizce?
Dr.M.B