MEDİMAGAZİN - Yeni bir çalışmada araştırmacılar, böbrek sağlığını ve hastalık riskini ölçmek için çok önemli bir biyobelirteç olarak serum üromodulinine ışık tutarak böbrek hastalığına karşı savaşta önemli bir atılımı ortaya çıkardılar.
American Journal of Kidney Diseases (AJKD) dergisinde yayınlanan araştırma, böbrekle ilgili rahatsızlıkların teşhis ve yönetiminde devrim yaratma potansiyeli taşıyor.
Öncelikle hipertansiyon ve kronik böbrek hastalığı yaşayan Afro-Amerikan yetişkinlerden oluşan bir kohort üzerine odaklanan çalışma, böbrek sağlığını anlamada önemli bir noktaya işaret ediyor. Geleneksel olarak, önceki araştırmalar idrar üromodulin seviyelerine odaklanmıştı. Ancak bu çalışmada, serum üromodulin düzeyleri ile son dönem böbrek hastalığı (SDBH) riski ve bu belirli demografik grupta ölüm oranı arasındaki ilişkileri değerlendirildi.
Düşük üromodulin düzeyleri yüksek böbrek hastalığı riski ile bağlantılı
Çalışmanın en çarpıcı bulgularından biri, düşük bazal üromodulin seviyeleri ile son dönem böbrek hastalığı geliştirme olasılığı arasındaki güçlü korelasyondu. Başlangıçtaki böbrek ölçümleri dikkate alındığında bile, düşük üromodulin seviyelerine sahip katılımcılar hala önemli ölçüde daha yüksek risk altındaydı ve bu yeni tanımlanan biyobelirtecin böbrek hastalığı sonuçlarını tahmin etmedeki öneminin altını çiziyordu.
Yıllık üromodulin düşüşleri soruna işaret ediyor
Araştırma, üromodulin seviyelerinde yıllık bazda daha sert düşüşler yaşayan katılımcıların böbrek yetmezliği riskinin daha yüksek olduğunu da ortaya koydu.
Üromodulin seviyelerinden etkilenmeyen ölüm oranı
Şaşırtıcı bir şekilde, çalışmada ne başlangıçtaki üromodulin seviyeleri ne de üromodulindeki yıllık değişiklikler ile mortalite arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.
Geleneksel tedavilerin üromodulin düzeyleri üzerindeki etkisi vurgulandı
Çalışma ayrıca geleneksel tedavilerin üromodulin seviyeleri üzerindeki etkisini de vurguladı. Yoğun kan basıncı kontrolü ve ramipril tedavisi gibi geleneksel tedavilerin üromodulin seviyelerini etkilediği bulundu.
Yeni keşif, tedavi planlarının düzenlenmesi ve bu tedavileri gören hastalarda böbrek sağlığının izlenmesi için yeni yollar açabilir.