Medimagazin logo

Antidepresanlı nesil geliyor: Çocuklara bir yılda 600 bin kırmızı reçeteli ilaç yazıldı

Hiperaktivite teşhisi konan okul çağındaki çocuklarda ilaç kullanımı ürkütücü boyutlara ulaştı. Performans sistemi sebebiyle 5 dakikada yapılabilen muayenelere ailelerin baskısı eklenince hemen kırmızı reçete yazılıyor. Her hareketli çocuğun hiperaktif olmadığını belirten psikiyatristler, “Gereksiz ilaç kullanımı çocukları, suça, şiddete eğilimli hale getiriyor, hatta alkol bağımlısı yapıyor.” uyarısında bulundu.
Kaynak: ZAMAN
Antidepresanlı nesil geliyor: Çocuklara bir yılda 600 bin kırmızı reçeteli ilaç yazıldı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanı Doç. Dr. Osman Abalı, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü verilerine göre hiperaktivite teşhisiyle geçen yıl çocuklara 600 bin kırmızı reçete yazıldığını açıkladı. Oysa her hareketli çocuğun hiperaktif olmadığını belirten Abalı, “Birçok öğretmen, hatta doktor ebeveynler bile çocuğu hiperaktif olmadığı halde uzmana başvuruyor. Aileler, yanlış müdahalelere girişiyor.” dedi. Abalı’ya göre, sağlıktaki performans sisteminden dolayı bir çocuk sadece 5 dakika muayene ediliyor ve hemen kırmızı reçete veriliyor. Çoğu zaman hareketli çocuklara dikkat eksikliği ilacı yazılıyor. Fayda görülmeyince doktor dozunu artırıyor. Bu kez çocuklar mum gibi oluyor.
 
Çocuk uzmanı psikiyatrist Hülya Bingöl Çağlayan bu sorunun, daha tam ruhsal gelişimi tamamlanmadan 5,5 yaşında okula başlayan çocuklarda sıklıkla görüldüğünü dile getirdi. Hiperaktivite teşhisinde ilaç tedavisine dikkatli başlanması gerektiği uyarısında bulundu: “Yapılan araştırmalar gereksiz ilaç kullanan bu çocukların, ileride suça, şiddete eğilimli olduğunu, hatta alkol bağımlılığına yatkın olduğunu gösteriyor.” Şişli Brainfit Studio Zihin Geliştirme Merkezi’nde görevli uzman psikolog Halil Güngör, hiperaktif teşhisiyle gelen birçok çocuğun aslında hiperaktif olmadığını ama hekimlerin ilaç yazdığını belirtti.
 
Çocuktaki hareketlilik, çoğu zaman hem ebeveyn hem de doktor tarafından hiperaktivite olarak adlandırılıyor. Stresli bir ortamdaki çocukta da dikkat eksikliği olabileceğini belirten çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanı Doç. Dr. Osman Abalı, her hareketli çocuğun hiperaktif olmadığına dikkat çekiyor. Abalı, “Bugün maalesef birçok öğretmen, hatta doktor ebeveynler hiperaktivite olmadığı halde çocuğu hiperaktif diye uzmana başvuruyor. Aileler, farklı şekillerde yanlış müdahalelere girişiyor.” diyor. Hastanelerdeki muayene sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Abalı, bir çocuğun sadece beş dakika muayene edildiğini ve ardından hemen kırmızı reçete verildiğini söylüyor. Bu şekilde geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 600 bin kırmızı reçete yazıldığını dile getiren Abalı, “Sağlık sisteminde performansından dolayı doktor çocuğa vakit ayıramadığından ilaç yazma ile yetiniyor. Çoğu zaman hareketli çocuklara dikkat eksikliği ilacı yazılıyor. Fayda görülmeyince doktor dozunu artırıyor. Bu sefer çocuk mum gibi sabahtan akşama kadar yerinde oturan donuk bir çocuk oluyor.” diyor. İnternette de en çok satılan ilaçlar listesinde hiperaktivite ilaçları ilk sırada yer alıyor.
 
Çocuklardaki gizli depresyona dikkat!
 
Kimi çocuklardaki gizli depresyonun da hiperaktivite ile karıştırıldığını kaydeden Osman Abalı, bu çocukları şöyle tarif ediyor: “Bu çocuklar mutsuzluğunu öfke patlaması, öfke nöbeti, uyumsuzluk, kızgınlık ve şiddetle dışarı aktarmaya çalışıyor. Bu durumlarda anne duygusal olarak çocuğa destek olmalı. Çocuğun mutsuzluğunun sebepleri araştırılmalı. Çabuk sinirlenme, çabuk tepki verme, acelecilik, sonunu düşünmeden hareket etme gibi durumlar fazlaca gözüküyorsa başka sorunları var demektir. Bu sorunları yaşayan çocuklara önce psikososyal müdahale yapılması gerekir. Anne ve babanın çocuğa karşı tutumu da araştırılmalı. Bu aşamalardan sonra ilaç tedavisine başlanılabilir.”
 
Erkek çocuklar daha fazla ilaç kullanıyor
 
Dikkat eksikliği üzerine araştırmalar yapan Şişli Brainfit Studio Zihin Geliştirme Merkezi’ne de hiperaktif teşhisiyle gelen birçok çocuğun aslında hiperaktif olmadığı belirtiliyor. Merkezde görevli uzman psikolog Halil Güngör, “Öğretmenler, hareketli çocukları gördüğünde uğraşmak istemediği için psikiyatriye yönlendiriyor. Doktor testler yapıyor ve dikkat eksikliği çıkarsa hemen hiperaktivite için ilaç yazıyor. Ortalama hiperaktivite tanısı koyabileceğimiz çocuk sayısı 10 çocuktan 2 veya 3’tür. Özellikle 7-16 yaş arası erkek çocuklarda daha sık görülüyor. Hiperaktivite ile sık karıştırılan durum ise dürtüsellik. Dürtüsel çocuklar her istediğini elde etmek için ağlarlar, hareketlerle çeşitli göstermeler yaparlar. Doktorlar çoğu zaman dürtüselliğe dikkat etmeden hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı olarak algılayabiliyor.” diyor.
 
Gereksiz ilaç kullanan çocuk, ileride suç ve şiddete eğilim gösteriyor
 
Hareketli çocukların her zaman hiperaktif olarak algılanmaması gerektiğini aktaran çocuk uzmanı psikiyatrist Hülya Bingöl Çağlayan, “Özellikle okula yeni başlayan 5,5 yaşlarındaki çocuklarda biz bunu sıklıkla görüyoruz. İlkokul birinci sınıflarda şu anda çok fazla problem yaşayan veli var. Çünkü çocuklar daha tam ruhsal gelişimleri tamamlanmadan okula başlıyorlar.” diyor. Oyun dönemini bitirmeden okul dönemine atlamak zorunda kalan çocuklarda, aşırı huzursuzluk, sınıf düzeni bozma, dikkatini toplayamama gibi sorunların da oluştuğunu vurgulayan Çağlayan, bu durumda öğretmen ve annenin gözlemleri ile ön görüş tanısı konulduğunu belirtiyor. Kış aylarında doktora başvuru sayısının arttığına değinen Çağlayan, gerçek tanı konulan hiperaktivite oranının az olduğunu söylüyor.
 
Gerçek hiperaktivite tanısında da ilaç tedavisine dikkatli başlanması gerektiğini kaydeden Çağlayan, “Çünkü yapılan bütün araştırmalar gereksiz ilaç kullanan bu çocukların, ileride suça, şiddete eğilimli olduğunu, hatta alkol bağımlılığına yatkın olduklarını gösteriyor. O yüzden çocuğun gerçekten ihtiyacı varsa ilaç yazılması gerekiyor.” diyor.
antidepresanlı
nesil
geliyor:
çocuklara
bir
yılda
600
bin
kırmızı
reçeteli
ilaç
yazıldı
Yorum (3)
Mücahit Altuntaş
Büyük resmi sistem reçetesi ! Türkiye'de ve Dünya'da ticarileşmiş , ilaç firmalarının hegemonyasındaki tıp pratikleri , hastaya yaklaşım sonuçlarını veriyor. Ülkemiz de bu skorları hızla kaydetmektedir.Sağlık çalışanların bile empati , eş güdüm , sağlıklı çalışma ve nitelikli süre ve ilişkide hizmet anlayışı yok sayılmakta. Geçen 2013 yılında 1236 olan iş sağlığı ve kazalarındaki ölümler geçen yıl 1886 !.İş alanındaki yaklaşımı global yansıtıyor. Hekimi'de , derneği'de , sözüm ona iş ve kalite ahlakı bu süreci pek kaliteli , sistematik , bilimsel yaklaşımlarla izlemektedir. Sağlık sisteminin bütünsel yaklaşım , özerklik, sorunun kayıt edilmesi ve uzmanlığın yerli yerinde paylaşımı(SEVK SİSTEMİ)gibi çok temel bilimsel şartlar bile ihmal edilmektedir. Hızlı muayene ve çok işlem süreleri, on yılda %300 ! artan işlem , katlanan ve sıradanlaşan iş kazalarından ölümler , hep beraber yanlışı anlatıyor. Aval aval bakmamız ise bizi anlatmaktadır.Bizi , siyasal ve kültürel düzeyimizi ,performans halimizin tescilini , empati ve eş güdümde toplum olarak trajedimizi anlatıyor. Büyük resim bu ! Reçetelerde bu trajedinin ticari dışa vurumudur.
0
Cevapla
acil
sonuç SALDIRI SALDIRI.acillerde saldırıdan korkuyoruz.döner sermaye katsayısı düşük.ambulansla hasta sevki çok sorunlu.konsültan hekimlerle aşırı sorunlar yaşıyoruz.çalışma şartlarımız çok kötü.sağlık bakanlığı sbn.gov.tr sitesine yazdığımız maillerle kesinlikle ilgilenmiyor.acillerde tam bir kaos hakim.
0
Cevapla
çrsh
Sayın editör gazete haberinin içeriği ile başlık uyumlu değil.hiç bir antidepresan kırmızı reçete ile verilmemektedir.gene eksik bilgili bir muhabir işine geldiği gibi yazmış. 600000 kırmızı reçete büyük bir rakam gibi durmakla birlikte aylık 50000 reçete eder ki bu aslında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite sıklığı açısından beklenenin altındadır. Yayınlarda çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite bozukluğunun %5 civarında olduğu düşünülür ve Türkiye'nin 18 yaş altı nüfusunun 20 milyon olduğu düşünülecek olursa bunun yüzde 5'i 1 milyon eder. hadi bu çocukların hepsinin ihtiyacı olmasın yarısının ilaca ihtiyacı olduğu düşünülse bir yılda yazılan reçete sayısını 1 ayda yazmak gerekecek.Ayrıca dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu asıl tedavi edilmezse gene yayınlarla (öyle bir kaç aylık değil 30-40 yıllık izlem çalışmaları) sabittir ki asıl risk tedavi edilmediğindedir. örneğin uyuşturucu başlama riski 3-5 kat, boşanma3-6 kat, yıllık gelir kaybı (ABD çalışması) 40000 dolar, okul bırakma riski 5-6 kat, kişilik bozukluğu riski de gene birkaç kat artmaktadır. Haberin eksik ya da muhabir tarafından çarpıtılmış olduğunu düşünüyorum.Saygılarımla
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir