Acil servis Suriyelilerle doldu

sorumlusu bizim hükümet. batılılarla beraber hareket ederek adamların ülkesindeki iç çatışmaları körüklediler. çatışmalar arttıkça ve uzadıkça da insanlar dalga dalga ülkelerinden,topraklarından kaçmaya başladılar. afrika ülkesi mali'de ortak hareket edenler(rusya dahil),suriye'de türkiye'yi yalnız bıraktılar. yani türkiye'yi tonga'ya düşürdüler. batıların ipiyle kuyuya inilirse olacağı budur. türkiye hiçbir şekilde suriye'de olan bitenlere,başından beri taraf olmamalıydı. türkiye'nin suriye ve bölge politikası tam bir fiyaskodur. mısır'da olan bitenler de ortada. arap baharıymış. bakalım bu göç dalgaları ve bölge politikaları bizi hangi noktalara sürükleyecek. bakalım,yaşadıkça daha neler göreceğiz geçmişte 1988'de kimyasal silahlarla halepçe katliamı yapıldığı dönemde ıraktan,saddam hüseyin'in zulmünden kaçan yaklaşık 500 bin kürt kardeşimize kapımızı açtığımızda olanların sorumlusu biz değildik. orada insanlık vazifemizi yapmıştık. yine 1989'da bulgar zulmünden kaçan yaklaşık 300 bin soydaşımız geldiğinde de aynı durum söz konusuydu. burada ise ne yazık ki komşumuzda olmaması gereken bir iç savaş'ın destekçisi ve baş aktörlerinden biri olduk. orada yaşayanları,uyanık batılı ülkelerden daha fazla halkı isyana teşvik ederek,suriye'de ve ülkemizde bedeli gittikçe artan ve ağırlaşan bir kumar oynadık.