RTEÜ Tıp ile Mühendislik Fakültesi öğretim görevlileri, kalp damar tıkanıklıkları ile ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan tıbbi malzeme 'kriyokatater' üretmeyi başardı. TÜBİTAK destekli proje sayesinde 20 bin TL'ye ithal edilen tek kullanımlık tıbbi malzeme, yarı fiyatına üretildi. Hayvansal deney aşamasına gelinen tıbbi malzemenin ardından seri üretimine geçilecek.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli kriyokataterinde Faz-2 aşamasına gelindiğini belirten RTEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Şatıroğlu, "Kriyokatater prototipi, yüzde 100 milli sermaye ile ürettiğimiz bir katater çeşidimiz.
Zorlu damar tıkanıklıklarında kireçlenmiş, balon stent ile açılamayan, baypasa gitmek zorunda kalan zorlu hastalıklarda kullanılabilecek bir katater çeşidi. Bu prototip ile kılavuz tel yoluyla tıkalı damara ulaşıp, soğuk şok etkisi yaratacak sıvı azot vasıtasıyla özellikle kireçlenmiş, tam tıkanıklıkları parçalamayı ve ardından da balon, tel, katater sistemleriyle daha rahat açmayı sağlayacağını düşünerek yola çıktık" diye konuştu.
Yurt dışında ithal ediliyor, maliyeti 20 bin TL
Önce patent başvurusunu yaptıklarını anlatan Şatıroğlu, "Tamamen milli ve fikri bize ait. Tıp ve mühendislik fakültesi ile ortak bir çalışmanın sonucu. Daha sonra TÜBİTAK 1512 projesi ile bu projemizi olgunlaştırdık. Şu an prototipini yerli sanayi ve üniversite sanayi iş birliği ile oluşturmuş durumdayız. Şu an Faz-2 çalışması aşamasındayız.
İlk çalışmalarımız başarılı ile geçti. Şimdi büyük deney hayvanlarında bunu uygulayarak, güvenlik ve etkinlik testlerini yine garantilemiş olacağız. Ardından da gerekli izinleri alarak, hastalarımızın üzerinde bunu uygulayacağız" dedi.
Kardiyovasküler alanda kullanılan kataterlerin tamamına yakınının yurt dışından ithal edildiğini söyleyen Prof. Dr. Şatıroğlu, "20 bin TL civarındaki kataterler, tek hasta üzerinde kullanıldıktan sonra atılıyor. Ekonomik yük getiren ithal kataterlerin üretilmesi ile ülkemize önemli bir katkı sağlayacağız.
Ritim bozukluklarına sadece ülkemizde değil; dünyada da çok sık rastlanıyor. Rize ili olarak düşünecek olursak, günde 2-3 hastaya bu ve buna benzer kataterler kullanılıyor. Bu ülkemizin genelini düşünecek olursak; çok büyük bir rakam. Dünya genelinde de öyle. Sadece ülke içerisinde üretip kullanmak değil; başarıya ulaştığı taktirde diğer ülkelere de ihraç edilebilecek konuma gelecek. Önü açık, önemli bir sektör" diye konuştu.
"Yeni bir yöntem"
Proje araştırmacısı RTEÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vagif Nevruzoğlu ise ürünün multidisipliner çalışma sonucu üretildiğini belirterek, "Kriyokataterin üretimindeki çok katmanlı sistemde ağırlıklı olarak organik malzemeler kullanıldı. Bu malzemeler biyouyumlu, sağlık bakımından da güvenli olduğundan dolayı elde ettiğimiz sonuçlarda; buna yönelik güvenilir sonuçlar olmuştur. Ürünümüzün daha önceki kataterden farklı olarak ısı iletim katsayısının düşürülmesidir" dedi.
Üretilen tıbbi malzemeye ilişkin detayları paylaşan Prof. Dr. Nevruzoğlu, "Bu kriyokatateri damara sokup, kalsifiye yapıların fragmente işlemlerinde onu soğutarak mikro çatlaklar oluşturup, kırma olasılığına da çok daha yüksek değerlere yükseltiyoruz. Bu, yeni bir yöntemdir. Bu yeni yöntemin ileride çok daha farklı alanlarda uygulanması da öngörülmektedir. Bizim mühendislik ve tıp fakültesinde de yurt dışında doktora çalışmalarını yapmış, savunmuş bilim adamlarımız bulunmaktadır. Bunların bir araya gelişi, böyle güzel sonuçların elde edilmesine neden oluyor. Daha iyi çalışmaları yapmayı hedeflemiş durumdayız" diye konuştu.