Medimagazin logo

Gözünü kaybeden 4 hastadan rekor tazminat

İzmir'de katarakt ameliyatı sonrası, enfeksiyon kapma sonucu kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan 4 hasta, toplam 1 milyon 200 bin liralık tazminat davası açtı.
Kaynak: RADİKAL
Gözünü kaybeden 4 hastadan rekor tazminat
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Göz Kliniği’nde gerçekleştirilen katarakt ameliyatları sonrasında enfeksiyon sonucu 8 hasta kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Türkiye’yi ve İzmir’i sarsan sağlık skandalı geçtiğimiz 10 Ocak günü meydana geldi. İzmir’deki Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde, aynı zamanda başhekim yardımcısı da olan Op. Dr. G.K., 8 hastayı peş peşe katarakt ameliyatı yaptı.



Aynı gün taburcu edilen hastalar, ertesi gün gözlerinde şişme, yanma, kaşınma ve batma gibi şikayetlerle tekrar hastaneye müracaat etti. Göz damlası verilerek evlerine gönderilen Musa Meleş (67), Hüdaverdi Gündüz (58), İlhami Yaşa (72), Mehmet Hasdemir (70), Yüksel Altınçubuk (61), Cevriye Enhoş (79) ve Ramazan Avşar (71) şikayetlerinin sürmesi üzerine yeniden Opr. Dr. G.K.’ya ulaştı. Hastaların enfeksiyon kaptığını belirleyen G.K., diğer hastanelere sevketti. 8 hastanın ameliyatlı gözlerinin bir daha hiç görmeme riskinin yüksek olduğu belirtildi. Olayın duyulması üzerine önce hastanedeki ameliyatlar durduruldu, ardından klinik kapatıldı.



Birer gözlerini kaybeden hastalar İlhami Yaşa, Yüksel Altınçubuk, Musa Meleş ve Hüdaverdi Gündüz, avukatları Hadi Genç aracılığıyla Sağlık Bakanlığı ve ameliyatları yapan Dr. G.K.’dan 1 milyon 200 bin TL maddi ve manevi tazminat istedi. Dört hastanın avukatı Hadi Genç dilekçesinde, "G.K. tarafından yapılan ameliyat sonrası müvekkillerin görme yetisini tamamen kaybettikleri, bu durumun G.K.’nin mesleki hatası ve fiili sebebiyle meydana geldiği açıktır. Hasta müvekkiller şu an ameliyat oldukları gözlerindeki görme duyusunu tamamiyle yitirmişlerdir. Söz konusu durum yapılan tedavilerle dahi onarılamaz ve telafi edilemez durumdadır. Ameliyatı yapan doktor piyasadan çekilen solisyonu kullanmıştır. Bakanlık duyarlı davranmamıştır. Sebep ne olursa olsun bakanlık görevini yapmamıştır. Müvekillerim de uzuv kaybı meydana gelmiştir. Bakanlık olayda ’Hizmet kusurlu’dur" dedi.



Avukat Hadi Genç, Sağlık Bakanlığı’ndan ve ameliyatı yapan Dr. G.K.’dan müvekkileri İlhami Yaşa, Yüksel Altınçubuk, Musa Meleş ve Hüdaverdi Gündüz, adına 50’şer bin TL maddi tazminat ve 250’şer bin TL manevi tazminat istemiyle toplam 1 milyon 200 bin TL tazminat istedi. Avukat Genç, Sağlık Bakanlığı’na ön başvuru yaptıklarını, 60 günlük süre içerisinde dilekçelerine cevap vermemeleri halinde, İdare Mahkemesi’nde dava açacaklarını söyledi.(dha)

gözünü
kaybeden
4
hastadan
rekor
tazminat
Yorum (21)
dr yalçın
herkes aklını başına alsın.üç kuruş kazanacağım derken elde avuçtakini kaybetmek de var. performans denen ucube sistemin maalesef kaçınılmaz sonucu. meslektaşım adına üzüldüm.
0
Cevapla
N.D.
oh ne ala.. ameliyat öncesi görmeyen kataraktlı gözün değeri 450 lira etmiyor, ameliyat sonrası adam başı 300.000 lira bedel biçiliyor.. >>>5000 tl (döner+maaş) x 12 ay x 20 yıl = 1.200.000 tl
0
Cevapla
aaa
Dönerle ne alakası var zaten adam başhekim yardımcısı, hem poliklinik yapmak daha çok puan getiriyor.
0
Cevapla
kemal akıtan
sen gel başhekim yardımcısı iken insanlık edip ameliyat yap. zaten ortalamadan döner sermaye alıyorsun. sonra başına bunlar gelsin. ülkemizde bir gerçeği unutmayınız sevgili hekim arkadaşlar "cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir."
0
Cevapla
he
Hadi hayırlısı olsun. Bu bir başlangıç olarak nitelendirilebilir. Burada mağdur duruma düşmüş hastalara çok üzüldüğümü belirtmek isterim ancak bu durumun oluşacağı sistemin üç kuruşluk performans sistemi üzerine kurulu olmasından belli olmuştu. Sistem değişimi nedeni ile hasta müşteri doktorda hizmet satıcısı konumuna gelmiş ve doktora ne kadar satış yaparsa o kadar kazanım elde edeceği dayatılmıştır. Şimdi vizyonda doktor var ancak işin görünmeyen kahramanı kurum sahibidir (burada devlet oluyor). Kurumun karlılığını arttırmak için sgk dan alınan alt düzeyde ödeme nedeni ile kalitesiz ürünü doktorun önüne kullanmak için atan doktor değil KURUMUN TA KENDİSİDİR. Tabi burada doktorda hata yoktur denemez. Küçük hesaplar içinde olmamızı sağlayan bu sistem değişimi nedeni ile bu avamlık içinde iş görmeye hekimlerde örgütsüz olup yanlız kaldığı için tepkisizleşmiş ve kalitenin yükselmesi için çaba göstermemişlerdir. Alacağı performasın hesabını yaparken uğraştığı kişilerin birer insan olduğunu unutmuşlardır. Bu olaydan çıkarılması gereken çok ders olacağı kesindir. Erken vadedeki hekim tepkisinin, hastalara karşı ürkek ve kendini koruyan bir yaklaşım sergilemesi ve riskli, ruh hali uygun olmayan her hastadan uzak kalma şeklinde, oluşacağı aşikardır. Hatta birçok arkadaş eskiden hastasına sağlık verme uğruna riskli durumlara kelle koltuk girerken şimdi bundan kaçınacaklardır. Bu tepki pratikte de korkak bir hekim grubunun oluşması ile ölüm, sakatlık ve tedavi için başvurulacak yer arayan hasta sayısında artış şeklinde kendini gösterecektir. Hastaların haklarını aramalarını herşeyden öte bir insan olarak doğru buluyor ve herkesi gelecekte böylesine vahim durumlar oluşmaması için düşünmeye düzgün çözümler üretmeye davet ediyorum. Saygılarımla,
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir