MEDİMAGAZİN - Columbia Üniversitesi ve diğer ABD kurumlarından araştırmacılar, yeni bir çalışmayla sağlık çalışanları arasında intihar riskinin sağlık dışı mesleklerde çalışanlara kıyasla daha yüksek olduğuna ışık tuttu.
Salı günü prestijli tıp dergisi JAMA'da yayınlanan bulgular, hayatlarını sağlık sektörüne adayanların refahına ilişkin kritik soruları gündeme getirdi.
Çalışmada, ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun Amerikan Toplumlarında Ölüm Eşitsizlikleri veri setinden elde edilen veriler kullanarak ABD'de çalışan yaklaşık 1,84 milyon yetişkinin intihar dahil ölüm nedenleri analiz etti. 2008'den 2019'a kadar uzanan gözlemler sağlık çalışanlarının ruh sağlığını etkileyen endişe verici eğilimlere ilişkin kapsamlı veriler ortaya koydu.
Araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde sağlık çalışanları arasındaki yıllık intihar oranı 100 bin kişi-yılında yaklaşık 14'tü ve bu oran sağlık dışı mesleklerdeki meslektaşları arasındaki 100 bin kişi-yılında yaklaşık 13'lük orandan biraz daha yüksekti. "Kişi-yılı" terimi, bir çalışmadaki kişi sayısının gözlemlendikleri yıllarla çarpımını temsil eden bir ölçümü ifade ediyor.
Doktorlar diğer sağlık çalışanlarına kıyasla daha az meyilli
Araştırma, kayıtlı hemşireler, sağlık destek çalışanları ve sağlık teknisyenlerinin en yüksek intihar oranlarıyla karşı karşıya olduğu sağlık alanındaki çeşitli kategorileri vurguladı. Her 100 bin kişi-yıl başına düşen yıllık intihar oranları önemli ölçüde farklılık gösterdi ve sağlık destek çalışanları 21,4 ile en yüksek orana sahipken, bunu 16 ile kayıtlı hemşireler ve 15,6 ile sağlık teknisyenleri takip etti.
Doktorlar, genel olarak genel nüfustan daha uzun ve sağlıklı yaşamalarına rağmen, sağlık dışı çalışanlar arasındaki 12,6'lık oranla karşılaştırıldığında yine de 13,1'lik bir orana sahipti. Buna karşılık, sosyal ve davranışsal sağlık çalışanlarının yanı sıra diş hekimleri veya doktor asistanları gibi teşhis veya tedavi uygulayıcıları, sırasıyla 100 binde 10,1 ve 7,6 ile çok daha düşük intihar oranları sergiledi.
Sağlık destek çalışanları arasında artan intihar riskine vurgu yaptı
Columbia Üniversitesi profesörlerinden ve çalışmanın yazarlarından biri olan Dr. Mark Olfson bulgularla ilgili endişelerini dile getirdi ve "Sonuçlarımız, sağlık çalışanlarının sağlık çalışanı olmayanlara kıyasla ruh sağlığı sorunları ve ruhsal bozukluklar nedeniyle uzun süreli işe devamsızlık açısından daha büyük risklere sahip olduğuna dair Amerika Birleşik Devletleri dışında yapılan daha önceki araştırmaları genişletmektedir." dedi.
Dr. Olfson, sağlık destek çalışanları arasında artan intihar riskinin önemini vurgulayarak, özellikle 2008'de yaklaşık 4 milyon olan bu sayının 2021'de 6,6 milyona çıkacağına dikkat çekti.
Sağlık personeli greve hazırlanıyor
Araştırmacılar, sağlık mesleklerinin duygusal talepleri bakımından farklılık gösterdiğini ve dolayısıyla intihar riski bakımından da farklılık gösterebileceğini vurguladı. Ağır hasta bireylere bakmanın zorlu doğası, ağır iş yükü ve hasta sonuçları üzerinde sınırlı kontrol ile birleştiğinde, sağlık çalışanlarının karşılaştığı stres faktörlerine katkıda bulunuyor.
Bu çalışma, ülke genelinde sağlık çalışanlarının personel yetersizliği ve tükenmişlikle ilgili artan endişeler nedeniyle olası greve hazırlandığı bir zamanda gerçekleştirildi. Bulgular, hasta bakımının ön saflarında yer alanların karşılaştığı benzersiz zorlukları ele almak için sağlık sektöründe kapsamlı ruh sağlığı destek ve müdahale programlarına duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor.
