Tarihi belgeler M.Ö 5. yüzyılda bile ampütasyon yapıldığını ve insanlara tahta protezler takıldığını gösteriyor. Ancak o devirlerde kolu ya da bacağı kesilen kişilerin çoğu enfeksiyon nedeniyle ölüyordu. Hayatta kalma oranları 1865 yılında cerrahi anteseptikler keşfedildikten sonra artmaya başladı. 19. yüzyılda mekanik yani eklem yerlerinden hareket edebilen protezler üretildi. Ancak bunlar vücut ağırlığını taşıyamıyor, sakatların sık sık düşmesine neden oluyordu. Son 10 yılda ise protez alanında büyük gelişmeler sağlandı. Yeni nesil protezler ses çıkarmıyor, vücudun ergonomisine uygun hareket ediyor.
Alman üretimi Otto Bock C-Leg içindeki mikroişlemci sayesinde diz hareketlerini taklit ederek normal bir bacakla tamamen aynı işlevi görüyor. Bunu kullanan kişiler hafif bir topallama dışında hiçbir eksikleri olmadığını söylüyor. İskoçya merkezli Touch Bionics isimli bir şirketin ürettiği i-Limb ise dünyanın ilk elekktronik elini üretti. Kaslardan elektrik sinyallerini alarak çalışan elin parmakları da her hareketi yapabiliyor. Otto Bock’un ürettiği Michelangelo isimli protez ise aynı özellikleri taşıyor ama dışarıdan bakıldığında sağlıklı bir elden neredeyse ayırt edilemiyor. Bu ileri teknoloji protezlerle ilgili en büyük sorun ise fiyatları. C-Leg’in takılması 32 bin Sterlin’e (83 bin TL) mal olabiliyor. i-Limb’in fiyatı da 30 bin Sterlin’e (78 bin TL) kadar çıkıyor.
Bilim insanları şimdi bunun da ötesine geçerek beyinden gelen sinyalleri kusursuz okuyan, buna göre hareket edebilen, üstelik dışarıdan da belli olmayan protezler geliştirmek için uğraşıyor. Amerikan ordusunun araştırma geliştirme departmanı DARPA bu tip bir protezin üretilebilmesi için kolları sıvadı.
Başında bir Türk var
DARPA’nın finanse ettiği projeyi Türk mühendis Volkan Ötügen ve Marc Christensen yönetiyor. İkili sinirlere nanoteknoloji ile iliştirilecek fiberoptik kabloların buradan aldıkları sinyalleri proteze aktarmasını hedefliyor. Eğer proje hayata geçebilirse protezin hareketleri - mesela yorulup yorulmadığı- da beyne sinyal olarak gönderilebilecek. Teksas’taki Southern Methodist Üniversitesi’nde çalışan Volkan Ötügen ve ortağı şimdilik araştırmanın ilk yılındalar.
Biyonik vücutlar geliyor
Bilim insanları protez teknolojisinin gelişmesiyle insanların ileride sakatlanan, işlevini kaybetmeye başlayan uzuvların yerine yenilerini koyabileceğini, insan vücudunun gittikçe biyonikleşeceğini tahmin ediyor. Mesela Cornell Üniversitesi’nde tamamen yapay bir rahim geliştirilmesi üzerinde çalışılıyor. East Anglia Üniversitesi’nde 2006 yılında dünyanın ilk yapay midesi icat edildi. Mekanik kalpler ise yıllardır kullanılıyor. Yanık kurbanlarının imdadına ise 1996’da Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün geliştirdiği yapay deri yetişiyor. Yapay damar geliştirmek için çalışmalar ise devam ediyor.