Avrupa’daki E. coli salgını 17 kişinin ölümüne neden olurken, en az bin 500 kişinin de hastalanmasına yol açtı. Hastalananların üçte birinde böbrek yetmezliği meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan açıklamaya göre, bu duruma neden olan E. coli’nin daha önce görülmemiş bir suş olduğu ifade edildi. Uzmanlar bu yeni suşun iki saldırgan suşun kombinasyonu olduğunu, kaynağı bulamadıklarını ve salgının esas şeklini henüz göstermediğini söylediler.
Salgının Almanya’daki salatalık ve diğer sebzelerle ilişkili olduğu, ancak uzmanların hâlâ kaynağı bulmaya çalıştıkları biliniyor. Bugüne kadar bin 500 kişinin bu bakteri nedeniyle hastalandığı ve biri Almanya’da, diğeri İsveç’te olmak üzere toplam 17 ölümün gerçekleştiği bildirildi.
Yapılan ön genetik incelemelerle söz konusu suşun iki farklı E. coli suşunun mutasyonu ile ortaya çıktığı saptandı. Enteroaggretif (EAEC) ve enterohemorajik (EHEC) E. coli suşlarının mutasyona uğrayan suşlar olduğu belirtildi.
DSÖ’de çalışmakta olan bir gıda güvenliği uzmanı, yeni suşun daha önce hastalardan hiç izole edilmediğini ve normal bağırsak florasında yer alan birçok E. coli suşuna göre daha toksik ve daha virülan olduğunu söyledi.
Bakterilerin genetik değişikliğe uğramasının sık görülen bir durum olduğu ve hatta bir türden diğerine genetik materyal aktarılabildiği biliniyor.
Söz konusu durumda belirgin olarak saldırgan olan bir suşun diğer bir saldırgan suştan bir toksin edindiği ve sonuçta daha saldırgan ve iki toksin salgılayan bir bakterinin ortaya çıktığı kaydedildi.
Liverpool Üniversitesi Veteriner Okulu öğretim üyelerinden Dr. Paul Wigley, yaptığı açıklamada, birçok E. coli suşunun hastalığa neden olmadığını, bazılarının toksinler üreterek bağırsaklara zarar verdiğini ve kanlı ishale neden olduğunu, hatta böbrekler dâhil olmak üzere birçok vücut bölümüne zarar verebildiğini söyledi. Enfeksiyonun en ciddi sonucunun hemolitik üremik sendrom olduğunu ifade eden Dr. Wigley, bu durumda böbrek yetmezliği gelişebildiğini ve hastalarında diyaliz bağımlılığına yol açabildiğini, hatta hayatlarını kaybedebildiklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: