Anestezik gazlar, anestezi teknisyenlerinin kâbusu oldu

Uyutularak uygulanan tedavi yöntemi ile binlerce hayat kurtaran anestezi teknisyenleri, söz konusu yöntemin kendileri için mağduriyet oluşturup oluşturmadığı yönünde Sağlık Bakanlığı'ndan bilimsel araştırma bekliyorlar. Anestezi Teknisyenleri ve Teknikerleri Refahını Yükseltme ve Dayanışma Derneği (ANTEKDER) Genel Başkanı İlkay Aykar, meslektaşlarının görevlerini 81 ilde kapalı birimlerde anestezik atık gazların tehdidi altında icra ettiklerini söyledi. Dernek olarak son zamanlarda benzeri şikayetlerin çoğalmasından doğan bir endişe taşıdıklarını ifade eden Aykar, "Anestezik atık gazların meslektaşlarımızın hali hazırda mevcut bulunan hastalıklarının seyrini ne yönde etkilediğini bilimsel bir çalışma olmadığı için bilmiyoruz. Fakat meslektaşlarımızdan derneğimize ulaştığında kullandıkları ilaçların dozunu arttırdıkları, yerli yersiz uyku sorunu yaşadıklarını, aile hayatlarının tehdit altında kaldıklarını ve boşanmanın eşine geldiğini duyuyoruz. Bu meslek dalı sağlığın  hamallığını çeken bir meslek dalıdır. Anestezik atık gazların vücutlarındaki hastalıkları beslediği ve hastalıklara davetiye çıkardığı yönünde meslektaşlarımızdan yoğun şikayet almaktayız. Örneğin ülkemizde bilimsel bir çalışma olmaması, karaciğer hücre çalışmasının yapılmamış olması, bu hastalıkların hücrelerini ne yönde etkilediği yönde soru işareti doğurmaktadır. Bakan Akdağ'a sesleniyorum. Dernek olarak zor şartlar altında çalışmaktayız. Gelin destek olun, bu sağlık sıkıntılarının önüne ölümler başlamadan çareler sunulsun. Örneğin üniversitelerde kanser hücreleri üzerinde bir çalışma yapılarak meslektaşlarımızın var olan kanser, MS, epilepsi gibi hastalıklarına bu gazların hücreleri besleyip beslemediği, hastalığı ilerletip ilerletmediği yönünde bilimsel çalışma istiyoruz. Gerekli maddi kaynağı bulamadığımız için üniversitelere karaciğer hücre çalışması yaptıralım. Teknisyenlerin birçok rahatsızlıkları var. Fakat mesleğe başladıktan sonra ilaçların dozları arttırılıyor. Bunun sebebi olarak da bu gazların vücuda negatif etkisi olarak görüyoruz" dedi.

  İzmir'de bir kamu hastanesinde 15 yıldır çalışan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen anestezi teknisyeni ise, kimi zaman hasta başında bile uyukladıklarını ve çoğu meslektaşının da aynı şikayetten muzdarip olduğunu söyledi. Teknisyen yaşadıklarını şöyle anlattı:

  "Meslekte 15. yılım. Kimliğimizin açıklanmasını istemiyoruz. Çünkü 657 sayılı kanuna bağlı olarak devlet memuruyum. Kendini ifade edememek insana ayrı bir psikoloji oluşturuyor. Çünkü ifşa durumunda işimizden olabiliriz. Epilepsi hastasıyım. 18 yaşında iken teşhis kondu. Mesleğe başladığım zaman 25 yaşındaydım. Mesleğe başladıktan sonra kullandığım ilaçların dozu arttırıldı ve hastalığımın seyri değişti. Anestezik gazların bunda etkisi var mı, sebep bu mudur diye araştırılmasını istiyoruz. Şayet etkisi varsa gerekli tedbirler alınmalı. Epilepsi hastalığında bunun kriteri var mıdır yok mudur? Onu da bilmiyorum. Mesleğe başladıktan sonra nöbetler arttı. Aile ilişkilerimde de karşı konulmaz bir uyku problemi var. Misafir varken bile olduğum yerde gözlerim kapanıyor. Aynı şekilde uyku problemi hasta başında da yaşanıyor. Birçok meslektaş arkadaşımızdan da aynı şikayeti duydum. Hasta başında uyuyoruz."