Geçen yıl bir sabah uyandığında konuşmakta ve cümle kurmakta zorlanan, vücudunun bir tarafında uyuşma hisseden Kuzu, ailesiyle İstanbul'da çeşitli sağlıklı kuruluşlarına başvurdu. Kuzu'ya, tomografi, MR ve anjiyo yapıldıktan sonra nadir görülen moyamoya hastalığı tanısı konuldu.
Hastalığı ve tedavisini araştıran Kuzu, moyamoya hastalığına ilişkin bir habere rastladı. Bunun üzerine Kuzu, Ankara Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği'ne başvurdu. Kuzu'ya, burada iki ayrı operasyon yapıldı.
Yaşadığı zorlu süreci anlatan Ömer Asaf Kuzu, sık sık nöbetler geçirdiğini belirterek, "Genelde kısa süreli nöbetlerim oluyordu. Hayatımı bayağı etkiliyordu. Bir şeyleri okuyamıyordum, bir anda düşüyordu, toplu taşımada düşüyordu. Bu ataklar eğitimimi çok etkiledi. Ameliyatlarım nedeniyle heyet raporuyla sınıfımı geçtim. Bu sene üniversite sınavına hazırlanacağım. Tedavi olduğum için mutluyum, hedefim mühendislik.
Baba Cemil Kuzu, tanı süresinin zorlu geçtiğini ifade ederek, "Tanı konması biraz uzun sürdü. İstanbul'da bir çare bulamadık. İnternette araştırırken Anadolu Ajansının haberine denk geldik. Bu sene ikinci ameliyatımızı olduk. Evde nöbetleri oluyordu, çoğuna tanıklık ettik. Umarım bundan sonra olmayacak." dedi.
Anne Şerif Kuzu ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz başlarda çok korktuk. Eşimle birlikte internette araştırırken sizin haberinize denk geldik. 18 yaşında aynı şekilde üniversite öğrencisiydi. Felç geçirmiş ve bu hastanede tanı konulup moyamaya hastalığı için ameliyat olmuştu. O haber, bize umut oldu. Biz de o sebeple buraya geldik. Hastane çalışanlarına ve doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Biraz araştırılırsa, gündeme getirilirse bu haberler ailelere umut olur. Sadece yurt dışı haberlerinde moyamoya tanıları vardı. Ben, çok üzülmüştüm. Ailece yıprandık. İki tane çocuğum daha var. Onlarda olabilir korkusu yaşadım."

"Beyin damarları sigara dumanı gibi görünüyor"
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Kliniğinden Doç. Dr. Özgür Öcal, moyamoya hastalığının beyni besleyen ana damarların zaman içerisinde daralmasıyla ortaya çıktığını söyledi.
Hastalığın teşhisini koymak için yapılan beyin anjiyografisi sonucunda beyni besleyen damarların görüntüsünün sigara dumanına benzemesinden dolayı moyamoya adını verildiğini anlatan Öcal, bu hastalığın genellikle Asya etnik toplumlarında görüldüğü belirtti.
Doç. Dr. Öcal, erken evrede safhada yakalanan hastalarda ilaç ve medikal tedavi yöntemlerinin uygulandığını aktararak, "Kan sulandırıcı ilaçlar, girişimsel radyoloji tarafından da uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri var. Bizim uyguladığımız ise bypass tedavisidir. Belirtileri hastadan hastaya değişmekle birlikte hastalar epilepsi gibi nöbet geçirebiliyor, baş ağrısı olabiliyor. Okul başarısında düşme, anlama problemleri gibi bozukluklarla da kendini gösterebiliyor." diye konuştu.
Öcal, Ömer Asaf Kuzu'nun sol tarafında hem kol hem de bacakta güç kaybı ve nöbet şikayetiyle hastaneye geldiğini belirterek, "Sağ tarafından ilk ameliyatını yaptık. Nöbetlerinde belirgin bir azalma oldu. Günde birkaç nöbet geçirirken, bu nöbet sıklığı haftada ve ayda bire düştü. Baş ağrısının azaldığını ifade etmekte. Sonrasında yaptığımız tetkikler neticesinde de sol taraf ameliyatını yapmayı planladık. Sol taraf ameliyatını da yaptık. Şu anda hastamızda herhangi bir problemimiz yok. Takiplerimiz sürecek." dedi.