530 özel hastane ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki yeni sözleşme restleşmesi de ilaç firmalarıyla yaşanana mı benzeyecek acaba? 17 Ocak’ta imzalanması gereken 2012 mukavelesinin işi biraz daha sıkılaştıran hükümleri de yumuşayacak mı? Endüstri direnince, ilaçtaki son ıskonto geri çekilmişti hatırlarsanız.
Sorun şimdilik 6 Şubat’a ötelendi. Herhangi bir değişikliğe uğramazsa martta yürürlüğe girecek kriterlere göre sağlık kuruluşu her hizmetini ayrıntısıyla faturalandırmak zorunda. Bir tek tahlili bile... Aksi davranışının cezası işlem başına 3 bin lira. Üstelik buna dair belgeleri de 5 yıl saklamaya mecbur. Normalde belirlenen sınıflar doğrultusunda hastadan yüzde 30’dan 70’e kadar fark ücreti tahsil edilebiliyor. Hayata geçecek tatbikatta bunun haricinde SGK’lıdan bir lira dahi ilave para istenemeyecek. SGK, harcamaların Hazine Müsteşarlığı’nın Orta Vadeli Programı’nda öngörülen çıtayı aşmamasına gayret gösteriyor. Özelde teşhis ve tedavi için 2011 limiti 5 milyar 643 milyon lira idi. Yıl sonunda hedef bir hayli şaştı. Ödemeler 6 milyar 444 milyon lirayı buldu. Hükümet 2012’de de böylesine bir tabloyla karşılaşmayı arzulamıyor. Tedbirlerin arka planındaki en mühim hakikat bu zaten. Ancak mevcut fiyatların artırılmasını uman Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) gayrimemnun. Üzerlerine gelinerek yaşama şansı bırakmadığını ileri sürüyor. Bu sebeple üyelerinin çoğu imzaya yanaşmadı. Derneğin genel sekreteri Cevat Şengül, “Sektör genelinde bu koşullarda hizmet sunumuna devam edilemeyeceği kanaati hakim.” diyor. Nerede hataya düşüldüğü belirlenmedikçe çatışma kaçınılmaz görünüyor. Hasta ya da yakınının sürekli hak arayan pozisyona itilmesi çözüm değil elbette. Orta yol kifayetsiz, netlik şart.