Medimagazin logo

Sağlık harcamaları tüm zamanların en yüksek seviyesinde!

DSÖ Genel Direktör Yardımcısı Aylward,"Dünyada acil insani durumlar nedeniyle oluşan sağlık harcamaları, tüm zamanların en yüksek seviyesinde ve durum daha da kötüye gidiyor" dedi.
Sağlık harcamaları tüm zamanların en yüksek seviyesinde!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ortak kuruluşları, 30 ülkedeki 79 milyon kişinin devam eden acil sağlık ihtiyaçları için 2.2 milyar dolarlık yardım çağrısında bulundu.

DSÖ'nün 2016 İnsani Müdahale Planı BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında açıkladı.

Dünya genelinde devam eden insani krizler nedeniyle sağlık ihtiyaçlarının rekor seviyeye ulaştığının altını çizen DSÖ, bu yıl 480 milyon dolara ihtiyacı olduğunu ve işbirliği yaptığı diğer sağlık kuruluşlarıyla birlikte toplamda 2.2 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

DSÖ Genel Direktör Yardımcısı Bruce Aylward, "Dünyada acil insani durumlar nedeniyle oluşan sağlık harcamaları tüm zamanların en yüksek seviyesinde ve durum daha da kötüye gidiyor" değerlendirmesinde bulundu. 

dunya saglik orgutu
dso
saglik harcamalari
Yorum (2)
Mücahit Altuntaş
Editör umarım yayınlarsınız. Önemli görüyorum. Zahiridir :) Burası sağlıkta yazışma ve sosyal paylaşım platformlarından biri.Bana göre önemli bir işlevi var. O yüzden yazıyorum. Sağlıkta maliyet önemli bir konu.Sağlıkta bütünsel yaklaşım, etkinlik, bilgl akışı ile kendini "estetize" etmeli.Fizikte buna ergonomi diyoruz. Birşeyleri anlatmaya çalışacağım.Branşım olan iç hastalıklarıla ilintili.İç hastalıkları şu anki sağlık sistemini çok parçalı yaklaşımından, yan dal ve uzmanlık fetişizminden dolayı oldukça zaafa uğramış branş.İç hastalıkları bütünsel yaklaşım sergileyen külliyatlı bir branş. Bu branşı sağlık sistemiyle aynı şekilde "bütünsel" yaklaşım ile ilişkilendirmek gerekiyor.Bu ne demek ? Birinci basamakla konu ortaklığı, kader ortaklığı demek ! Ancak o zaman düşünce sistematiğini, ve eksik olduğunuz gücünü genişletirmiş oluruz ! Sorunu sağlık sisteminde çok parçalı yaklaşmak, yaklaşmamak sorununa, daha yaygın ve etkin ortaya koymuş oluruz . Eğer birinci basamak ve dahiliye (saf dahiliyeyi kastediyorum ! , zira yan dal yapanla ister istemez bir süre sonra bu özelliği kaybediyor ) "sağlık sistemi" içinde , gündelik pratikte bilgi aktarmak ve paylaşmak süreçlerini paylaşmazsa değer, güç ve etkinik kaybeder, kaybediyor.Dolaysıyla sağlık sistemi de çok parçalı, iş yükü olan ve ergonomisi, estetiği, perspektifi zaafa uğruyor.Bu birlikteliği ( yine kritik konudur ! ) aynı zamanda mezuniyet sonrası eğitim, eğitim süreçleriyle "ilişkilendirilmez ise " bütünsel yaklaşma, sağlık sistemi içinde bunu sürdürme pratiklerini gözetmezse bütünsel yaklaşma süreçleri bir süre sonra sönümlenecektir. İç hastalıklarının aklı başında insanlarının, kafası çalışanlarını,kafası güzellerin planlaması gereken budur.Yoksa :b ! dahiliye branşının yan dallarla çeşitli nedenlerle oksitlenme ( yan dala kaçış) süreci olmaktadır.Kimse bunun olmadığını söylemesin, komik olur. Tekrar ediyorum. Soru Çözüm ne !? Cevap ! Mutlak birinci basamakla ortak bir stratejide hareket edilmesi, mutlak sağlık sisteminde bilgi aktarma ve paylaşma pratiklerinde hareket edilmesi gerekiyor. Mutlak yan dallarla birlikte hareket edilmesi de ( !) gerekiyor.Orada ayrı bir branş fetişizmi, etkinlik, burası benim çöplüğüm refleksleri olacaktır. Sağlık sistemi performans sistemiyle kalitesini ve bilincini dışa vurdu.Hiçlik düzeyinde.Dolaysıyla egosentrik tutumları aşmak, merkezde bütünsel yaklaşımı oluşturmak güç görünüyor.Strateji işidir.Ama başka çıkış yoktur.Düşüncem budur. Sorun ideolojik ve fıtrata özgü meseleler nedeniyle fark edil(e)miyor ! Edilmiyor.Tekrar altını çiziyorum.Basit bir bilinç eksikliği mi , sistemin ideolojik yapı uyuşmazlığı mı ? Belki ikisi de.Tartışılabilir. Bilgiyi paylaşma konusunda, piyasacılık aklıyla pazarlama konusunda hareket etmeye eğilimli olan, "egosentrik" olan insan fıtratı bu sorunu aş(a)mamakla mükellef gibi görünüyor.Fıtratı tek başına bırakırsan ( ! ) , doğası ve kişisel zaafları nedeniyle gideceği yer budur.Beklenti, olağan akış, sürecin bu olmasını umabiliriz. Aynı sorunu sağlık sisteminin, sağlık ekonomisinin, etik ve akla aykırı olmasına rağmen kabul ettiğimiz ve sürdürdüğümüz "performans sisteminde de " görüyoruz.Ama halen sürdürüyoruz.İdeolojik bağlanmadır ! Akıl, fıtrat ve bilim çaresiz kalıyor.O zaman sisteme daha odaklanmak gerekiyor.Bu durum eğer bir zafiyet ise, eğer o şekilde algılanıyorsa ! Sağlık sistemini çok parçalı ve çok ticari girdabından, algısından kurtarmak zor görünüyor.Bu süreç maliyeti, ve çok parçalı iş anlayışı ( dolaysıyla sonu gelemez personel ve hekim yetmezliği yanılgısını ! ) anlamında çökertici.Sağlık sistemi iflas etmeye mahkumdur.Bakın bizden çok daha varlıklı ABD sağlık sistemini daha sosyalize , daha temel ihtiyaçları karşılar hale dönüştürüyor.Çünkü maliyetli olanı temelden ele almak gerektiği dank ! etti.Her ne kadar ideolojik çatışma var ama daha önemlisi ekonomik sorun olduğunu gördüler. Daha doğrusu siyasal çatışma konusunu ABD'de yüksek mahkeme karara bağladı.Siyasal fıtrat, egosentik, sınıfsal yaklaşım orada da kötü sınav verdi. Gelelim bize ! Bizde bunu yapacak olan ancak güçlü birinci ve ikinci basamak bilgi aktarımı sistemidir.Bugüne kadar bu sorun yok sayıldı. Sağlık ortamı ise gerek bilgi birikim gerek daha teknolojik gerek uzmanlık fetişizmi ve genel hekimliğin yan dallara okside olmasıyla daha çok parçalı hale son otuz yılda bir program ile dönüştü. Peki kim kazanıyor ? Sağlık teknolojisini ve ilacı üreten, pazarlayanlar.Nitekim son on yılda ilaç tüketimi %100 arttı ülkemizde.Sağlık maliyetleri, işlemler, iş yükü arttı ! Şiddette arttı ! Bu dönüşüm programını savunanlar acaba bu soruları soruyorlar mı ? Sonuç ! Sorun aşılabilir mi ? Sağlıkta çok parçalı yaklaşım, maliyet, iş yükü sorunu ancak sağlık ortamının kayıt, bütünsel yaklaşım, bilgi aktarma sistemini ile kendi içinde eğitim, bilimsellik, etkinlik,ergonomi, iç içe olma kazandırır.İşte o zaman sağlık ortamında eş güdüm ve empati kavramları gelişebilir.Nispeten ! Yoksa sağlık dönüşüm programında olduğu gibi şiddet artışı, maliyet artışı, iş yükü, empati ve eş güdümün kaybı sorunları kendini dışarı vurur, daha da vuracaktır. Kimse kötüyü iyi diye bize yutturmaya kalkmasın.Bilimsel, estetik, akılcı, özetle sağlık sistemi ergonomik değil olsa olsa İdeolojik oluyor. İnsanları sürekli bilgi ile yükleyerek ( pratik hayatta, sağlık sisteminde etkin kılamayacakları bilgi ! ) bu sürecin aşılabilmesi yaklaşımı ise son derece yanlış bir yaklaşımdır.Bilgi sağlık sisteminde paylamak gerekiyor.Kayıt, bilgi aktarımı ve sevk sistemi ile.Sağlık sisteminde halen bu yok ! Elden bu gelir deniliyorsa, sanmıyorum.Ülkemizde, sınav yoluyla seçilmiş akıllı bir kesim, iyi eğitimli, aklı başında insan var.Yani bu da doğru değil.Ama kafalar karışık yada güç dengeleri gözetiliyor.Bilemiyorum. İşleyen kural ise genelde "insan fıtratının pozisyonunu koruma eğilimini sürdürme tutumu".Bu eğilim baskın durumda görünüyor.Sağlık harcamaları, çok parçalılık sorunu, dolaysıyla iş yükü sorunları ise artıyor. Arz ediyorum. Ek okumalar http://www.medimagazin.com.tr/dis-haberler/genel/tr-saglik-harcamalari-tum-zamanlarin-en-yuksek-seviyesinde-76-682-69699.html http://www.medimagazin.com.tr/hekim/aile-hekimligi/tr-doktorluktan-cok-katiplik-yapiyoruz-2-21-69686.html http://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-recep-akdag-suudi-arabistan-ve-vietnama-saglik-danismanligi-yapiyor-11-681-69668.html Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 07.04.2016
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Editör yazımızı neden yayınlamıyorsunuz ?
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir