Yeşilada, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, tıbbi nane çayının hazımsızlık, mide krampları ve gaz şikayetlerinin giderilmesinde yararlı olduğunu belirtti.
Reflü şikayeti olanların nane çayı içmesinin önerilmediğini ifade eden Yeşilada, nane çayının rezene ve papatya çayından biraz daha farklı bir konumda olduğunu, yemeklerde kullanılan nane ile şifa özelliği olan nane arasında lezzet ve etki bakımından önemli farklılıklar olduğunu bildirdi.
Kullanılan nane türünün hedeflenen amaca göre büyük önem taşıdığını belirten Yeşilada, şunları kaydetti:
''Bilimsel kaynaklarda yer alan tedavi önerileri, aksi belirtilmedikçe, tıbbi nane olarak düşünülmelidir. Bu bakımdan nane çayından istenilen yararı sağlamak için kullandığınız nanenin kaynağı önemlidir. Tıbbi nanenin bilinen yararları büyük ölçüde uçucu yağının içerisinde bulunan mentol ve türevlerine bağlıdır. Bu bakımdan nane çayı hazırlanırken uçucu bileşenlerinin uçarak kaybolmasına yol açabilecek aşırı sıcak su ilavesi ya da çay suyunu kaynatmaktan kaçınmak gerekir. Tıbbi nane çayı hazımsızlık, mide krampları ve gaz şikayetlerinin giderilmesinde yararlıdır. Gaz şikayetlerini giderici etkisinin, midenin üst tarafında yemek borusundaki kasları gevşeterek midedeki gazın çıkmasını sağlamasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan özellikle reflü şikayeti olanların tıbbi nane çayı kullanması önerilmez.''
Tıbbi nanenin spazm giderici etkili bileşenin de uçucu yağı içerisindeki mentolden kaynaklandığını bildiren Yeşilada, ''Tıbbi nanenin safra artırıcı özelliği de bulunuyor. Safra işlevleri üzerinde etkisi nedeniyle safra kesesi şikayetlerinin giderilmesinde, bazı durumlarda safra taşlarının eritilmesini sağlar. Ancak safra taşı olanların taşın kanalı tıkaması riskine karşı dikkatli olunmalıdır'' dedi.
-MİGREN AĞRILARINI AZALTIYOR-
Tıbbi nane yağının temel bileşeni olan mentol nedeniyle, etkisinin nane yaprağı çayından daha farklı olduğunu ifade eden Yeşilada, nane yağının bağırsak düz kaslarının kasılmasını hafifletmesi nedeniyle irite bağırsak sendromunda (IBS) yararlı etkileri olduğunu kaydetti.
Ancak bu şekilde etkili olabilmesi için nane yağının bağırsaklarda çözünen özel kapsüller halinde verilmesi gerektiğini belirten Yeşilada, açıklamasına şöyle devam etti:
''Nane yağı taşıyan kremlerin haricen ağrıyan yere sürülmesi artrit ve diğer kas ve kemik rahatsızlıklarında ağrının hafifletilmesi için yararlı oluyor. Burada hem ağrı uyarısını hafifleterek ve hem de lokal olarak kan akımının hızlanması suretiyle ağrı hissinin dağılmasını sağlıyor. Tıbbi nane yağı, haricen uygulandığında artrit ve kas ağrılarının yanı sıra migren şikayetlerini de azaltır. Nane yağının koklanması ise migren tipi ağrıların ve tansiyona bağlı baş ağrılarının hafifletilmesinde etkili olarak, ağrı kesici ilaç gereksinimini en aza indirir. Bu tip ağrılarda, koklamanın yanı sıra alın ve şakakların nane yağı ile ovulması da daha iyi bir etki sağlar. Özellikle nane yağı koklanması halinde ameliyat sonrası bulantılar hafifler. Bu hastalarda kullanılan kusmayı önleyici ilaçların miktarında azalma sağlanır. Nane yağının fazla miktarda ve çok sık kullanılması özellikle hassas cilt yapısına sahip kişilerde cilt ve mukoza üzerinde tahrişe yol açabilir, bu yüzden doğru kullanımı önemlidir.''