Medimagazin logo

Çocukların ağzındaki büyük tehlike: Erken çocukluk çağı çürükleri

Diş sağlığı, özellikle çocuklar arasında yaygın bir sorun olan diş çürükleri ile başa çıkma konusunda büyük öneme sahiptir. Günümüzde, çocukların en sık karşılaştığı kronik rahatsızlıklardan biri olan diş çürükleri, özellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu konuda genellikle ihmal edilen bir konu olan süt dişlerinin sağlığı, çocukların genel gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Çocukların ağzındaki büyük tehlike: Erken çocukluk çağı çürükleri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Günümüzde çocukların en sık karşılaştığı kronik yaygın hastalık diş çürükleridir. Erken çocukluk çağı çürüğü dediğimiz, eskiden biberon çürüğü olarak da adlandırdığımız bu çürükler, ön süt dişlerinde başlayıp süt azı dişlerine doğru yayılım gösterirler.

Uzm. Dr. Dt. Miraç Sezgi Şenol, erken çocukluk çağı çürüklerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

‘Nasıl olsa bu dişler düşmeyecekler mi?, Neden bu kadar önemli?’ dediğinizi duyar gibiyim. Yıllardır pek çok veli bu düşünceyle çocuklarının diş tedavilerini erteleyerek ya çok şiddetli ağrılarla karşılaşmak zorunda kaldılar ya da yetişkinlik dönemlerinde de ciddi diş tedavileri ile uğraşmaları için fark etmeden bir zemin hazırlamış oldular.

Dişlerimiz estetik, fonksiyon, fonasyon gibi pek çok sebeple altı aylıktan ölünceye kadar ağzımızda olması gereken organlarımızdır. Çocuklarda tedavi edilmeyen süt dişleri yalnızca ağız diş bölgesinde değil vücudun pek çok organında da olumsuz etkiler oluşturabilir. Örneğin, tedavi edilmemiş dişlerin sebep olduğu sorunlar arasında çocukların rahatça yemek yememe, çiğneme zorlukları, çene ve eklem fonksiyon bozuklukları, fiziksel gelişim yetersizlikleri, uyku bozuklukları, konsantrasyon problemleri ve hatta öğrenme güçlükleri bulunabilir. Günümüzde çocukların karşılaştığı akran zorbalığı ve görsel algı gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak önemlidir. Ayrıca, erken kaybedilen dişler nedeniyle konuşma zorlukları yaşanabilir ve T, Ş, L gibi harflerin çıkması güçleşebilir. Bu durum, çocukların sosyal etkileşimlerini, özgüvenlerini ve genel yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, erken çocukluk çağı çürükleriyle mücadelede sadece ağız sağlığını değil, aynı zamanda çocuğun genel gelişimini ve psikolojik sağlığını da düşünmek önemlidir.

Erken çocukluk çağı çürüklerinin sebebi genellikle beslenme alışkanlıklarıdır. Çok sık ve uzun süre emerek memede uyuma, biberonla uyuma, emme ya da biberon kullanımı sonrası gerekli ağız temizliğinin yapılmaması, çürük yapıcı bakterilerin ağız içerisinde sayıca fazla olması gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir.

Yetersiz ağız bakımına sahip bebeklerde dişler, ağza çıktığı anda olumsuz bir ortama çıkmış ve etkilenmeye başlamış olur. Bu durumu daha iyi ifade edebilmek için ailelerden duyduğum bir cümleyi paylaşayım, "Hocam, bu dişler zaten çürük çıktı." Ancak, bu durum gerçekte doğru değildir,  genellikle yanlış bir algıyı yansıtır.

Aslında, yeni çıkan dişler henüz çürümemiştir. Ancak, yeni çıkan dişler sanıldıklarının aksine henüz kalsiyum ve fosfat gibi yapılarca doygun halde değildir ve bu nedenle çürüğe daha hassastır. Eğer ağız bakımı düzenli yapılmaz ve doğru alışkanlıklar kazandırılmazsa, çürük yapıcı bakterilerin olumsuz etkileri başlamış olabilir. Bebeklerin diş çıkarma sürecinde, diş etleri üzerinde oluşan plak tabakası, doğru temizlik yapılmadığında çürüğe neden olabilir.

Yani, dişler çıktığı andan itibaren doğru ağız bakımı ile korunabilir. Dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanımı, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli diş kontrolleri bu süreçte önemli rol oynar. Ebeveynlerin, bebeklerine ağız bakımı alışkanlıklarını erken yaşlarda kazandırmaları, çocukların ağız sağlığı açısından önemlidir. Yeni çıkan dişlerin düzenli olarak temizlenmesi ve ailelerin çocuklarına doğru ağız bakım alışkanlıklarını öğretmeleri, çocukların sağlıklı dişlere sahip olmalarını sağlayacaktır. Bununla beraber, ailelerin düzenli diş hekimi kontrollerine önem vermesi ve tedavi ihtiyacı olduğunda bu tedavilere zamanında başvurmaları, çocukların yaşamları boyunca sağlıklı dişlere sahip olmalarını sağlayabilir.

Peki bu erken çocukluk çağı çürüklerini nasıl tedavi ediyoruz?

Çürüğün varlığını hissettiğiniz en erken dönemde mutlaka muayene etmek gerekir. Günümüzde çürük olsun ya da olmasın çocukların ilk diş hekimi muayenelerinin altı ay ile bir sene arasında yapılması önerilmektedir.

Çürük ile gelen bir hastada çürüğün hangi aşamada olduğu, ilerleme hızı, başladığı bölge dişlerin temizlenme alışkanlıkları tedavi yaklaşımımızı değiştirebilir.

En erken aşamada genellikle koruyucu uygulamalarla çürüğün ilerlemesini durdurmaya çalışıyoruz ancak çoğu kez erken aşamada tespit etmek çok mümkün olmuyor ve çocuklar bize geldiklerinde kahverengi, sarı, siyah renk değişimi göstermiş yumuşamış diş minesi, ağrılı dişler, hatta apseli halde gelebiliyorlar.

İşte böyle durumlarda, "süt dişi zaten düşecek" düşüncesiyle tedaviyi ertelemek yerine, mümkün olan en ideal tedaviyi gerçekleştirmek önemlidir. 

Ben tedavilerimi iki aşamada ele alıyorum, bunlardan ilki öncelikle aileyi bilinçlendirmek ve ağız hijyeni nasıl sağlanacak konusunda gerekli eğitimleri vermek. İkinci aşama ise hemen hızlıca diş tedavilerini gerçekleştirmek.

Erken çocukluk çağı çürükleri genellikle koltukta oturamayacak kadar küçük ya da tedaviyi tolere edemeyecek kadar genç yaşlarda karşılaşılır. Ben, bir çocuk diş hekimi olarak, çocuklarla iletişimin çok önemli olduğuna inanıyorum ve onların güvenini kazanmak için çaba göstermek gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle, eğer koltukta oturarak rahatça yapılabilecek küçük çürükler varsa, çocuklarla iletişimi geliştirmek ve tedavi sürecini eğlenceli hale getirmek için oyunlar ve interaktif yöntemler kullanıyorum.

Yaptığımız iş, bir sanat ve tiyatrodur. Diş tedavisi yapmak hem teknik bir beceri gerektirir hem de çocuklarla güvenilir bir iletişim kurabilmeyi içerir. Bu süreçte, kalıpları kırarak ve çocuklarla güzel bir iletişim kurarak başarılı bir tedavi gerçekleştirmek, benim için önemlidir. Her çocuk farklıdır, bu nedenle bireysel ihtiyaçları anlamak ve tedavi sürecini onlara uygun hale getirmek, başarılı sonuçlar elde etmemize yardımcı olur.

Elbette her zaman bu yöntem işe yaramayabiliyor özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda diş tedavisi sırasında sabır göstermek çok kolay olmayabilir. Özel gereksinimi olan ya da işlem sırasında iş birliği yapamayacak kadar küçük olan hastalarımızın tedavilerinde sedasyon ve genel anenestezi altında diş tedavileri yapabiliyoruz.

Genel anestezi ve sedasyonla diş tedavisi

Çocuk hastada korku ve kaygı hislerinin ortadan kaldırılması ve tedavinin nitelikli bir hale yapılabilmesi için bu yöntemleri başvurulabilir. Sedasyon ve genel anestezi uygulamaları ile hem travmatik bir diş deneyiminden kaçınmış oluruz hem de hekimin tek seansta pek çok sorunu çözebilecek nitelikli şekilde çalışmasını sağlarız.

Anestezi öncesi hasta nasıl değerlendirilmeli?

Hastanın medikal hikayesi, daha önce geçirmiş olduğu hastalıklar, kronik bir hastalığının olup olmadığını değerlendiririz. Anestezi uygulamaları anestezi uzmanı kontrolünde Sağlık Bakanlığı’nın bu işlemlerin yapılması için onay verdiği merkez ve hastanelerde yapılmak zorundadır.

Anestezi uygulamasını yapacak olan ekiple diş hekiminin uyumlu çalışması çok önemlidir. Anestezi altında tedavi gerçekleştirirken benim en değer verdiğim unsurlardan biri çok çok iyi yapılmış bir planlamadır.

Bu planlama hastanın gereksinimlerini iyi analiz etmekle yapılabilir. Hangi dişleri hangi tedavi uygulayacağımı, dişlerin ne kadar süre daha ağızda kalmaları gerektiğini, yapacağım tedavinin kalıcı olması için hangi materyalleri kullanmam gerektiğini, zamanı en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimi işlem öncesinde tek tek değerlendirir ve bu değerlendirmeler sonrası işlemlere başlarım.

Genel anestezi ve sedasyonda hangi diş tedavileri yapılabilir?

Diş çekimleri, gömülü diş çekimleri, dolgular, kanal tedavileri, kaplamalar, diş temizlikleri sedasyon ve genel anestezi altında yapılabilen tedavilerdir.

Genel anestezi ve sedasyon sonrası çocuğum çok zorlanır mı?

Vücudumuzun hangi organını tedavi edersek edelim son derece nazik ve hastanın konforunu düşünerek hareket etmeliyiz. Özellikle çocuk hastalarda bu daha da önem kazanır sedasyon ve genel anesteziden sonra eğer özel bir durum yoksa hastaların günübirlik taburcu olmasını sağlar ve işlemden birkaç saat sonra rutin hayatlarına dönmelerini bekleriz.

Ancak elbette bu durum yapılacak işlemlerin yoğunluğuna ve zorluğuna ya da kişinin ağrısına, vücut direncine göre değişebilir.

erken cocukluk cagi curukleri
dis curugu
dentalis
uzm dr dt sezgi senol
Yorum (1)
şerife topçu
sezhi hanım; çocuklarım adına size duyduğumuz teşekkürü ifade etmek istiyoruz. sizinle çalışmak, çocuklarımızın diş sağlığı konusunda büyük bir güven duygusu oluşturdu. profesyonellik, özenli yaklaşımınız ve sıcaklığınız, çocuklarımızın diş hekimine olan korkularını ve endişelerini hafifleti.
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir