Diş Hastalıkları Tedavisinde uygulanan yeni teknoloji "Invasilign" yöntemi ile tel ve braket kullanılmadan ağızda belirgin olarak gözükmeyen, ergonomik şeffaf plakalar ile düzgün ve sağlıklı diş tedavisi mümkün...
Dent Suadiye Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Ahmet Pınar, genellikle genetik sebeplerden kaynaklanan ve erken yaşlarda düzeltilen çarpık dişlerin ilerleyen yaşlarda da düzeltilebildiğini, ancak uzun tedavi gerektiğini söyledi.
Diş tellerinden kaynaklı estetik kaygıların, yetişkinleri bu tedaviden uzak tuttuğunu belirten Pınar, bu sorunun Tel ve braket kullanılmadan yapılan "Invasilign" yöntemi ile ortadan kaldırılabildiğini ifade etti.
Pınar, invisalign yönteminin, çapraşık dişleri düzeltme amacı ile dişlere takılan, çıkarılabilir, ağızda belirgin olarak gözükmeyen bir seri şeffaf düzeltici plaklarla, braket ve teller kullanılmadan dişlerin düzeltilebilmesini sağlayan bir sistem olarak tanımlanabileceğini söyledi. Şeffaf düzelticilerin, üç boyutlu özel bilgisayarlı sistemler yardımıyla hastanın diş yapısına birebir uygun olarak modellendiğini anlatan Pınar, her bir düzeltici plağın yaklaşık 2 hafta boyunca kullanıldığını ifade etti.
Pınar, iki hafta sonra yeni bir düzeltici takıldığını dile getirerek, süreç ile ilgili şu bilgileri verdi;
Bu yeni düzeltici ile eskisi arasında, dişleri daha düzgün hale getirici küçük farklılıklar bulunuyor. Bu süreç adım adım ilerliyor. Altı hafta arayla ortodonti uzmanının yapacağı muayene ile tedavi süreci yönlendiriliyor.
Tedavi süresi, dişlerdeki çapraşıklık oranına göre 9-15 ay arasında değişiyor. Bu dönemde yaklaşık 18-30 adet şeffaf düzeltici plak kullanılıyor.
Tellerle ve braketlerle yapılan klasik ortodontik tedavi ise 18-24 ay devam ediyor.
Yöntemin telle yapılan uygulamaya oranla daha avantajlı olduğunu vurgulayan Pınar, invisalign yönteminin klasik tel ve braketlere göre en önemli avantajının "estetik üstünlüğü" olduğunu söyledi. Pınar, "düzeltici plaklar tamamen şeffaftır ve fark edilmesi oldukça zordur. Bu durum özellikle ortodontik tedavi yaptırmak isteyen, ancak braket ve tellerin görüntüsü sebebiyle tedaviyi erteleyen yetişkinler arasında yöntemin popülerliğini artırıyor" diye konuştu.
İnvisalign’ın diğer bir avantajının da "ağız hijyeninin daha kolay sağlanabilmesi" olduğunu ifade eden Pınar, şöyle devam etti:
"Yeme-içme konusunda klasik ortodontik tedavide olan kısıtlamalar İnvisalign’da yok. Çünkü, istendiğinde ağızdan çıkarılabiliyor ve fırçaladıktan sonra tekrar takılabiliyor.
İnvisalign yönteminin diğer bir avantajı ise tedavi süresinin ve tedavi sonucunun önceden bilinebilmesidir. Klasik ortodontik tedavide ise tedavi süresi hastaya ve hekime bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor ve net süre vermek çok mümkün olmuyor.
Pınar’ın verdiği bilgiye göre, invisalign yöntemi tüm süt dişleri düşüp yerine daimi dişlerin geldiği 12 yaşından itibaren başarıyla uygulanabiliyor.
Alt veya üst çenenin önde-geride olması gibi çenenin pozisyonunu ilgilendiren durumlarda 8-12 yaşlarında tedavi gerekiyor. Bunun dışında yaş faktörü önem taşımıyor.