Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, ABD'de hızla yayılan COVID-19'un "Kraken-XBB.1.5" alt varyantına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezince (ECDC), söz konusu yeni varyantın izlenmesi gereken varyantlar sınıfına alındığını anımsatan Kayıpmaz, son dönemde Kraken varyantının Kuzey Amerika'da görüldüğünü söyledi.
"9 günde ikiye katlandı"
Virüsün yapısı hakkında bilgi veren Kayıpmaz, "Virüsün, insanın soylunum yolu hücrelerine girmesini sağlayan diken proteininde bir mutasyon söz konusu. Bu da virüsün hücre içine daha kolay girmesini ve daha kolay çoğalmasını sağlayan bir mutasyon." diye konuştu.
Kayıpmaz, ABD'de "Kraken" alt varyantının hızla yayıldığını, vaka sayılarının 9 günde ikiye katlandığı yönünde bildirimde bulunulduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Yeni varyantın diğerlerine göre daha bulaşıcı olduğuna yönelik ilk emareler var. Ama daha ağır bir hastalık tablosuna ya da daha şiddetli bir enfeksiyona sebep olup olmadığına dair ise henüz yeterince veri yok. O yüzden, şu aşamada endişe etmemizi gerektirecek bir durum yok. Ancak yine de erken uyarı ve izleme sistemlerinin aktif tutulması lazım ki vakaların seyrinde herhangi bir değişikliğe yol açıp açmayacağı görülebilsin. Bu yeni varyant, Avrupa bölgesinde de giderek baskın varyant haline dönüşüyor. Muhtemelen ülkemizde de ilerleyen günlerde baskın varyant haline dönüşebilir. Şu aşamada, hastalığı geçiren kişilerin kazandığı bağışıklık ve aşının yaygın yapılması sayesinde, Çin'den gelen ilk vahşi tür veya Delta varyantı gibi korkulacak bir duruma yol açması çok az olasılıkla mümkün gözüküyor."
Doç. Dr. Kayıpmaz, Kraken alt varyantının da daha önceki varyantlardaki gibi bulgularla seyrettiğine işaret ederek, "Diğer varyantlarda olduğu gibi Kraken varyantı da boğaz, baş ağrısı, burun akıntısı ve öksürük ile kendini gösteriyor, PCR testinde de pozitifliğe yol açan bir varyant." dedi.
Gelecekte yeni varyantların da görülebileceğini belirten Kayıpmaz, "Mutasyonlar, virüslerin doğasında olan bir durum. Önemli olan mutasyonların daha ağır bir hastalık tablosuna yol açmaması. Dünya Sağlık Örgütü gibi yetkili yerlerce de varyantlar yakından izleniyor." diye konuştu.
"Solunum sıkıntısı olması halinde mutlaka acil servise başvurulmalı"
Türkiye'de son dönemde en sık influenza virüsünün yaygın görüldüğünü vurgulayan Kayıpmaz, "Ondan daha seyrek olarak RSV, Rino virüs ve COVID-19'a sebep olan SARS-Cov2 görülüyor." dedi.
Kayıpmaz, hepsinin birbiriyle çok benzer belirtilerle ortaya çıkan hastalıklar olduğunun altını çizerek, bunların şu anda daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu olarak ifade edilen boğaz ve baş ağrısı, burun akıntısı, halsizlik ve ateş gibi bulgularla kendini gösterdiğini söyledi.
COVID-19 kaynaklı hastane yatışlarında veya yoğun bakımlarda artışın olmadığına dikkati çeken Kayıpmaz, vakaların büyük çoğunluğunun solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olduğunu belirtti. Kayıpmaz, bu hasta grubunun çoğunlukla ayaktan ve ağrı kesiciler, ateş düşürücülerle tedavi edildiğini ve istirahat önerildiğini bildirdi.
Bu virüslerin tedavi şeklinde belirgin farklılık olmadığını dile getiren Kayıpmaz, virüs kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin yer almadığını ifade etti. Kayıpmaz, "Bazı bakteri kökenli etkenlere bağlı hastalar da olabiliyor. Bu noktada, hekimin vereceği karar en önemlisidir. Hekim, sadece bakteriyel enfeksiyondan şüpheleniyorsa ona yönelik bir antibiyotik başlayabilir ama onun dışında rutinde bir antibiyotik kullanımı söz konusu değildir." bilgisini verdi.
"Islık sesine benzer bulgu görülüyor"
Hastaneye ne zaman başvurulması gerektiğine ilişkin de Kayıpmaz, şunları söyledi:
"Solunum sıkıntısı olması, kaburgalar arasında çekilme olması, soluk alıp verirken ıslık sesine benzer bulgu olması, dudakta morarma halinde mutlaka acil servise başvurulmalı. Çünkü bu, enfeksiyonların yol açtığı alt solunum yolunda ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabilir.
Bunun dışında uzun süre düşmeyen ateş ve hastanın altta yatan bir bağışıklık sistemi sorunun bulunması, kansere ilişkin tedavi sürecinde bulunulması durumunda, bu hasta gurubundakilerin daha erken dönemde acile başvurulmasını tavsiye ediyoruz."
Yeni Kraken varyantının da içinde olduğu tüm üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olması gereken gruplar olduğuna işaret eden Kayıpmaz, "Altta yatan kanser ve bağışıklık sistemi hastalığı bulunanların ve ileri yaştakilerin, özellikle asansörlerde, toplu taşıma araçlarında ve kalabalık yerlerde maske kullanmaları koruyucu olacaktır. Ayrıca hijyen kurallarına özen gösterilmesi, kapalı ortamların sık sık havalandırılması ve risk grubundakilerin hatırlatma dozlarını yaptırmaları önerilmektedir. Zamanı gelen kişiler, hatırlatma dozlarını TURKOVAC ile olabilir." dedi.