İSTANBUL (A.A) - Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Genel Sekreteri Engin Güner, gelişmiş ülkelerde kanserden ölüm oranlarının düştüğünü, buna karşılık kanserle mücadelede kaynakları yetersiz kalan orta ve düşük gelirli ülkelerde, etkin tedaviler uygulanamadığı için ölüm oranlarının yükseldiğini bildirdi.
Ulusal Kanser Haftası nedeniyle yazılı açıklama yapan Güner, ilaç sektörünün kansere karşı eskisinden çok daha etkin tedaviler geliştirdiğini vurgulayarak, bu sayede kanserin giderek, diyabet veya kalp hastalığı gibi birlikte yaşanabilir, kronik bir hastalığa dönüştüğünü belirtti.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Örgütü verilerine göre 2008'de 12 milyon yeni kanser teşhisi konulurken, 7 milyon kişinin bu hastalıktan yaşamını yitirdiğini ve kanserle yaşayanların sayısının 25 milyona çıktığını aktaran Güner, ilaç sektörünün kanserin farklı türlerine karşı etkin ilaçlar geliştirmeye devam ettiğini kaydetti.
Engin Güner, verilere göre, bu hastalıktan ölüm oranları gelişmiş ülkelerde azalırken, düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde arttığını vurgulayarak, bu durumun kanserle mücadelede kaynakların etkin kullanılması zorunluluğunu artırdığını belirtti.
2030 yılı itibariyle yılda 26 milyon yeni hastaya kanser teşhisi konulacağının tahmin edildiğini ifade eden Güner, hastalığın ülkelerin sağlık sistemlerine getirdiği yük ile hastalarda ve ailelerinde yol açtığı duygusal yıkım ve topluma maliyetinin giderek arttığına işaret etti.
Güner, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Ancak kanser tüm dünyada yayılırken, ölüm oranlarındaki dengesizliğin de yavaşça artmaya başladığı görülüyor. AB, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde kanserden ölüm oranları düşüyor. Bu ülkelerde yüksek gelir gruplarıyla düşük gelir grupları arasında bu bakımdan farklar ortaya çıksa da genel ortalamalar düşüyor. Buna karşılık kanserle mücadelede kaynakları yetersiz kalan orta ve düşük gelirli ülkelerde, etkin tedaviler uygulanamadığı için ölüm oranları yükseliyor.''
Güner, ilaç sektörünün bir kanser ilacını sıfırdan geliştirip hastalara sunmak için yaptığı ortalama Ar-Ge yatırımının 1 milyar doları aştığını, bu bilimsel gelişmelerle kanserin kronik bir hastalık haline dönüştürülmeye başlandığını ve hastaların ortalama yaşam süresinin uzadığını bildirdi.