Daha önce muhtelif vesilelerle uyardığımız, yasal olarak bir Kamu Kurumu statüsünde olduğundan yasadışı eylemler ve bunun sonuçları konusunda taraflı yorumlar yapmaması ve siyasi söylemlerden kaçınmasını kendilerine hatırlattığımız Türk Tabipleri Birliği (TTB) 24 Mayıs 2011 tarihli “Sağlıklı Seçim” başlıklı bildirisi ile bir kez daha açıkça siyasi taraf olmuş ve Odamızın bu konuya olan itirazını kamuoyu ile paylaşmasını zorunlu kılmıştır.
TTB Basın Bildirisinin sonuç kısmında: “Yukarıda özetlenen başlıklarda olumlu bir tutum alarak sağlıklı bir seçim ortamı sağlamak açısından bütün yetkiler elinde olmasına rağmen tutum almayan anlayışları oylarınızla mahkûm edin; değerlendirmenizi yaparken demokratik, laik, barışçı, özgürlükçü, eşit, adil ve bağımsız bir Türkiye için çabalayan, çalışanların değerini bilen, hakları için mücadele edenleri, örgütlenmeyi destekleyen, önlerini açan ve mesleğimizi piyasaya düşmekten kurtarıp onurumuzla yapacağımız koşulları sağlayacak anlayışları gözetin.”diyerek açık bir partizanlık ve bir parti karşıtlığı yaparak ellerindeki yetkiyi sorumsuzca kullanmıştır.
Bununla da kalmayıp, 31 Mayıs 2011 tarihinde Başbakanının Hopa Mitingindeki izinsiz –yasadışı- gösteriyi önlemeye çalışan güvenlik güçlerinin kullandığı biber gazı sonucu yaşamını yitiren astım hastası bir göstericiyi bahane ederek 1 Haziran 2011’de “Halka Silah Kullanmaya Son Verin” başlıklı bir Basın Bildirisi yayınlayarak, yasalar çerçevesinde görevlerini yapan polisi hedef, devleti de halkına silah kullanan bir güç olarak göstermiştir. Sebebi ne olursa olsun üzüntü verici olan bir can kaybını kullanarak, dünyanın her yerinde benzer yasadışı gösterilerde kullanılan biber gazını bir silah gibi göstermek, fakat aynı olaylarda görevi başındaki bir polisin göstericiler tarafından taşlanması ve beyin kanaması geçirip yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermesine en ufak bir gönderme yapılmaması, ne bir hekim örgütü sorumluluğu ile ne de yaşama saygı ile bağdaşmamaktadır.
Daha önce de Aktütün Karakoluna yapılan saldırıda şehit edilen Mehmetçik ile karakol saldırısında öldürülen teröristler arasında bir fark görmediğini ifade eden söylemleri ve Basın Açıklaması nedeniyle sabıkalı olan TBB’ni en son açıklamalarından dolayı Şanlıurfa Tabip Odası olarak şiddetle kınıyor, benzer toplumsal duyarlılık ve tepkilerini 29 Mayıs 2011’de Cizre’deki öğrenci yurduna yapılan insanlık dışı saldırı ve çocukları canlı canlı ateşe verme teşebbüsleri gibi eylemlerde de göstermelerini beklediğimizi kamuoyu ile saygı ile paylaşırız.
Şanlıurfa Tabip Odası Yönetim Kurulu
adına Oda Başkanı
Prof. Dr. Şahin AKSOY