Medimagazin logo

Tıp eğitimine 'hastalık hikayeleri' ile yeni bir soluk geliyor

İnönü Üniversitesinin Tıp eğitimine yeni bir soluk kazandırmak amacıyla başlattığı ''Her hastalık bir hikayedir'' yarışmasına Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşlar hikayeleriyle katılıyor. Gönderilen hikayelerin, kitaplaştırılarak tıp eğitiminde kullanılması planlanıyor.
Tıp eğitimine 'hastalık hikayeleri' ile yeni bir soluk geliyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı ve çeşitli üniversitelerin de duyurusunu yaptığı yarışmaya Türkiye'nin çeşitli illerinden 50'ye yakın hikaye gönderildi. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kızılay, yaptığı açıklamada, klasik tıp eğitimine bir yenilik ve soluk getirmek istedikleri için bu yarışmayı başlattıklarını belirterek, ''Her hastalık bir hikayedir'' yarışmasıyla kaynak oluşturup tıp eğitimini güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Tıp eğitiminde öğrencilerin hastalıkların teorik bilgisini öğrendikten sonra hastalarla karşılaştırıldıklarını belirten Kızılay, öğrencilerin bir yandan hem muayene etmeyi öğrenirken bir taraftan da hocalarından pratik bilgileri aldıklarına değindi.

 

Kızılay, bu eğitim içinde öğrencilerin genellikle bilgi yüküyle yüklendiklerini, işin duygusal kısımların çok ön plana çıkmadığını vurguladı.

 

Hikayelerin daha akılda kalıcı olduğunu, bu çerçevede tıp eğitimine önemli katkıları olacağına inandıklarını vurgulayan Kızılay, yarışmanın ülke genelinde de ilgi gördüğünü kaydetti. Türkiye'nin pek çok yerinden kendilerine hikayeler gönderildiğini söyleyen Kızılay, duyuruları yeni tamamladıklarını ancak bu süreçte de yarışmanın Türkiye genelinden ilgi gördüğünü belirtti.

 

Pek çok ilden kendilerine 50'ye yakın hikaye geldiğini anlatan Kızılay, yarışmayla ilgili oluşturdukları www.herhastalikbirhikayedir.com internet sitesinden vatandaşların hikayelerini gönderebileceklerini belirtti. Kızılay, 7'den 70'e farklı yaş gruplarından kendilerine hikayeler gönderildiğini söyledi.

 

-Sağlık çalışanlarından da hikaye bekleniyor-

Sağlık Bakanlığıyla bazı üniversitelerin internet sitesinden yarışmayı duyurduklarını dile getiren Kızılay, duyuru aşamasının tamamlanmasının ardından özellikle sağlık çalışanlarından hikaye beklediklerini vurguladı.

 

Hikayelerde hiçbir yerde yayımlanmamış olması şartı aradıklarını belirten Kızılay, yarışma sonunda hikayelerin bir kurul tarafından değerlendirileceğini, birinciye 3 bin, ikinciye 2 bin, üçüncüye de bin lira ödül verileceğini bildirdi. Hikayelerin internet sitesi üzerinden gönderilebileceğini ifade eden Kızılay, başvuruların 1 Şubat 2012 tarihine kadar yapılabileceğini duyurdu.

 

Kızılay, ayrıca yarışmaya seçilen hikayelerin kitaplaştırılarak tıp eğitiminde kullanılmak üzere yeni ve farklı bir kaynak oluşturulacağını sözlerine ekledi.

 

-70 yaşındaki Yaşar amca da katkı verdi-

Eşinin hastalığında yaşadıklarını hikayeleştirerek yarışmaya katılan 70 yaşındaki Yaşar Yalkızımı, yarışmanın önemine işaret ederek, tıp eğitimine kendisi de bir nebze olsun katkı sağlamak istediği için yarışmaya katıldığını anlattı.

 

Hikayesinde eşinin hastalığı dolayısıyla gözünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını anlatan Yalkızımı, bu süreçte hastanelerde yaşadıklarını aktardığını söyledi. Yalkızımı, ''Benim bir kelimem tıp eğitimine yararlı olursa ben bundan mutluluk duyacağım'' dedi.

tıp
eğitimine
'hastalık
hikayeleri'
ile
yeni
bir
soluk
geliyor
Yorum (5)
buyrun hikaye
Bir gün pamuk prensesin hematokezyası olmuş. Devlet hastanesinin aciline gitmiş. Kötü kalpli cadı doktor gastroenterella önce pamuk gibi kıza rektal tuşe yapmış ardından bi de kolonoskopi yapmış. Pamuk prenses dumur olup komaya girmiş. Modern tıbba küsen kral ve kraliçe kızlarını 7 cücelere üfletmeye götürmüş. Cücenin nefesinde vardır keramet demişler. Ama ne hacetse cüce bulamamışlar ve yurtdışından cüce ithal edilmiş. Gel zaman git zaman kız pert halde yatarken bir prens gelmiş. Gürbüz mü gürbüz badem bıyıklı, hafif kelmiş. Muayenehaneme gel diye kızı kandırmış. Parasını almış. Ama o para kolonoskopiden bile çok koymuş aileye ve kralın emriyle tüm muayenehaneler kapatılmış. Onlar ermiş muradına.
0
Cevapla
lafontenlavalla
Bir gün örümcekadam rahatsızlanıp doktora gitmiş. "Hocam kasıklarda kaşıntı var" demiş. Doktor muayene etmiş bakmış kasık mantarı. Örümcek kardeş tayt giydiğin ve çok terlediğin için kasıkta mantar olması normal demiş. Antifungal önermiş. Sentetik değil pamuklu havadar bi kostüm giy demiş. ÖRÜMCEK ADAM: reçeteyi almış, utana sıkıla: "Hocam bi de benim hanımla iş tutarken bi sorun olur mu hastalık bulaşırmı?" diye sormuş. DOKTOR: "Olum sen zaten platonik takılıyon, elini yıkarsan hiçbişey olmaz" demiş. ÖRÜMCEK ADAM: Bozulmuş. "Ayıp oluyo hocam biz de insanız demiş" DOKTOR: "Neyin insanısın olum böcekmisin adammısın belli değil lan" demiş. ÖRÜMCEK ADAM: "Lan doktor müsveddesi benim verdiğim vergiyle oturuyon lan orda demiş, seni 184 e şikayet edicem lan" demiş. DOKTOR: "Burası Yeşil Goblin tıp merkezi olum burda senin forsun geçmez! Yürü git lan burdan kıllı örümcek!" demiş Bunun olay üzerine açılan soruşturmada San Francisco valiliği doktoru açığa alıp hakkında hukuki işlem başlatmış. Bu hikayede mutlu sonla bitmiş.
0
Cevapla
kübra ışık
Güzel ama yalnız bir ülkede genellikle orta ve alt gelirli ailelerin çocukları Doktor adı verilen bir mesleği seçerlermiş. Uzun uzun ve zahmetli bir şekilde okur, gelecekte verdikleri emeğin karşılığını maddi ve manevi beklerlermiş.Beklerlermiş beklemesine ama diğer okullardan mezun çoğu gençken kolay okullar bitirmiş olanlar onların bu isteklerini pek bir küçümser, içten içe kinlenirlermiş. Doktorların üzerinden para kazanmak için onların İşletmeciler tarafından kullanılmasını sağlayacak özel hastane sistemleriyle çalışması için tuzaklar kurarlarmış. Yıllarca eşi ve çocuklarını hastaları ve mesleği için 2.ve 3. plana iten Doktor mesleğinden olan kişiler hayal kırıklarını toplayıp gökyüzüne fırlatmışlar, evet gökyüzünde gördüğünüz geceleri parlayan yıldızlar onların umutlarıymış. Artık uzakta ve ulaşılmazlarmış..
0
Cevapla
misafir
Hasta hakları denen bir kavram verdır. Bir hastanın tıbbi geçmişinin ve sorunlarının bu şekilde kendi bilgisi ve isteği dışında alaycı anlatımlara konu edilmesi bence doğru değildir.
0
Cevapla
Debreli Hasan Aga
Eğitici bir hikaye de Hasan Aga'nızdan (Sağlık idaresi yüksekokulları ve Deontoloji dersleri için): Olay Harzemşahlar zamanında geçmekte. Vakt-i zamanında Doğuda küçük bir ilin bağrında yetişen bir genç, yine bu ilden çıkmadan illet-i velediyye tabibi olmuş. Hatta yine bu ilden hiç çıkmadan müderrisbaşılığa kadar yükselmiş ve buna güvenerek muayenehane açmış. Epey de hasta bakmış burada, güzel akçeler kazanmış. Ama hekimbaşı olduktan sonra muayenehanelere ve buralarda çalışan eski hekim kardaşlarına pek bi kızar olmuş. Muayenehanecilik hadisesinin artıkın bitmesi gerektiğini süüler duruumuş. Bilahare, her fırsatta devlet-i aliyyede çalışan hekimlerin gerçekte aldığı paranın üst sınırını, bazen de 2-3 katını orada burada anladırmış. Meslektaşları onun bu tavır denişikliğine anlam verememiş olmalarına karşın, o bunları hiç umursamadan her Allah'ın günü yeni-taptaze-dumanı üstünde-hiç duyulmamış uygulamaları uygulamağa başlamış. Bu nedenle artık eskisi gibi her yönüyle (Tıbbi bilgi-deneyim-duruş-tavır-Türkçe hakimiyeti) kaliteli hekim yetişmiyormuş, yetişen de turfanda meyve gibi kolay kolay bulunmuyormuş. Bilaücret sanılan sağlık hizmetleri eni kunu akçeli hale gelmiş. Akçeleri kifayet etmeyüp bunalan ahali çırım çırım kendilerini iyi edecek hekim arayışına girmiş; kızmaya da başlamış. İşler negrosaçına dönünce o da çareyi Patagonya nam bir memalikte hekimlik yapmakta bulmuş...
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir