MEDİMAGAZİN - Uluslararası Doğurganlık Dernekleri Federasyonu (IFFS) tarafından hazırlanan bir rapor, yaklaşmakta olan küresel nüfus yetersizliği krizine dikkat çekiyor.
Bu yüzyılın sonunda, ülkelerin yüzde 93'ünün doğurganlık oranlarının kadın başına 2.1 çocuk olan ikame seviyesinin altında olacağı tahmin ediliyor. Bu endişe verici eğilim, doğurganlık oranının 1,87'ye düştüğü İngiltere ve 2022 itibariyle 1,89'a düşeceği tahmin edilen ABD'yi de kapsıyor.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler
İngiltere ve ABD gibi gelişmiş ülkeler doğurganlık oranlarında istikrarlı bir düşüşe tanık olurken, gelişmekte olan ülkeler şu anda daha yüksek oranlara sahipti. Örneğin Nijer'de 2022 yılında kadın başına ortalama 6,86 çocuk düşmekteydi. Bununla birlikte, bu ülkelerin de doğurganlık oranlarında ciddi bir düşüş yaşaması ve 2100 yılına kadar ikame seviyesine yaklaşması bekleniyor.
Doğurganlıktaki düşüşün etkileri
Küresel doğurganlık oranındaki düşüş, gelecekteki işgücü açığı, ekonomik zorluklar ve yaşlanan nüfusa bakabilme becerisi ile ilgili endişeleri artırıyor.
Rapor, aile planlaması konusunda daha iyi eğitim ve doğurganlık tedavilerine erişim ihtiyacını da vurguluyor. Obezite ve çevre kirliliği gibi yaşam tarzı faktörleri de doğurganlığın azalmasına katkıda bulunan unsurlar olarak tanımlanıyor.
Eylem çağrısı
IFFS, hükümetleri eksik nüfusun risklerini tanımaya ve genellikle karşılanamayan ve erişilemeyen doğurganlık bakımına daha iyi erişimi teşvik etmeye çağırıyor.
Rapor, doğurganlık ve gebeliği önleyici eğitim konusunda dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve bireylerin aile kurma konusunda bilinçli kararlar verebilmelerinin sağlanması çağrısında bulunuyor.
Küresel nüfus eğilimleri
Geçmişte aşırı nüfus artışına ilişkin endişelere rağmen, küresel nüfusun 2064 yılında 9,4 milyar ile zirveye ulaşması ve ardından azalması bekleniyor. Yaşlanan nüfusa sahip ülkeler ekonomilerini sürdürebilmek için göçe daha fazla bel bağlayabileceklerinden, bu değişim siyasi ve sosyal gerilimlerin artmasına yol açabilir.
Bazı ülkeler teşvik uyguluyor
Finlandiya ve Estonya gibi ülkeler daha yüksek doğum oranlarını teşvik etmek için halihazırda teşvikler uyguluyor.
Finlandiya'daki düşük nüfuslu bölgeler, bir çiftin sahip olduğu her çocuk için 10 yıl boyunca ödenmek üzere 10.000 Euro (8.500 £) dağıttı.
Estonya ise ebeveynlere bir çocuk için ayda 60 avro (50 sterlin), ikinci çocuk için 60 avro ve üçüncü çocuk için 100 avro (84 sterlin) veriyor. Buna ek olarak, üç çocuklu aileler de 300 avro (250 sterlin) bonus alıyor.
Rapor, nüfus azlığı krizini ele almak için eğitim, sağlık reformu ve sosyal politikalar da dahil olmak üzere kapsamlı stratejilere duyulan ihtiyacı vurguluyor.
Etkili stratejiler geliştirilmeli
Yaklaşmakta olan nüfus yetersizliği krizi, dünya için karmaşık bir sorun teşkil etmekte olup, sürdürülebilir nüfus artışı ve ekonomik istikrarın sağlanması için çok yönlü bir yaklaşım gerektiriyor. Doğurganlık oranları düşmeye devam ederken, ülkelerin ilgili riskleri azaltmak ve dengeli bir demografik gelecek sağlamak için etkili stratejiler geliştirmesi zorunludur.