Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Karaşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gereksiz ilaç sarfiyatının önüne geçebilmek ve suiistimalle mücadele edebilmek için denetimlere ağırlık verileceğini ifade etti.
''Data Madenciliği ile Risk Odaklı Denetleme Sistemi''ne yönelik yapılan çalışmaların artık son aşamaya geldiğini belirten Karaşen, ''Sistem sayesinde, risk belirlenen ve suiistimale açık olduğu tespit edilen verilerden yola çıkarak, bu riskli verilerle ilişkili hekimleri, sağlık hizmeti sunan kurumları ve eczaneleri denetleyeceğiz'' dedi.
Karaşen, söz konusu sistem kullanılarak belli kriterler belirlendiğini ifade ederek, ''18 kriter saptadık ve sorgulama sistemi oluşturduk. Bu sistem sonucunda ortaya çıkan riskli alanlarda denetleme yapılacak. Örneğin, en çok yazılan 10 ilaç, bu ilaçların en çok yazan ilk 10 doktor ve bu ilaçları veren ilk 10 eczane gibi inceleme yapılacak. Elde edilen analiz sonucunda risk saptandığında denetleme oraya yönlendirilecek'' diye konuştu.
-''2012 itibarıyla başlanması planlanıyor''-
Bunun sadece sık yazılan ilaçları kapsamadığını, bunun dışında ilaç raporları, sağlık hizmeti gibi konularda da hastaneler, hekimler, eczaneler ve tıbbı malzemecilerin de sıkı denetim altına alınacağını dile getiren Karaşen, şöyle devam etti:
''Çok geniş yelpazede yapılan denetimlerden verim alınamıyor. Bu sistemle, gerçek suiistimaller ve açıklar ortaya çıkarılabilecek. Bu sayede, gereksiz ilaç tüketimini ya da sağlık harcamalarını tetikleyen unsurlar ortaya konulacak ve tedbirler alınacak. Risk belirlendikten sonra yapılacak denetleme ve teftişte, müfettişin 'suiistimalle belirlemesi' halinde hem idari ceza hem de suç duyurusu söz konusu olacak. 2012 itibarıyla başlanması planlanıyor. İlk olarak özel hastanelerde uygulanacak.''
-Riskli hasta tedavileri-
Öte yandan Karaşen, SGK'nın, ''hekimlerin ve sağlık kuruluşlarının son dönemlerde en çok şikayet ettiği konulardan biri olan riskli hastalara daha fazla zaman harcayıp daha az kazanmaları üzerine'' yeni tedbirler almaya hazırlandığını da bildirdi.
''Durumu kritik olan hastaların tedavisinin, artık hekimlere, sağlık hizmeti veren kuruluşlara daha çok kazandıracağını, dolayısıyla bu hizmeti veren hekime de daha fazla performans sağlayabilecek'' açıklamasında bulunan Karaşen, ''Geri ödeme kurumu olarak SGK sadece üretilen sağlık hizmetinin bedelini belirleme yetkisi olduğundan bu tür hastalara hizmet veren hekimlerin performansı ile ilgili karar verme yetkisi yok. Dolayısıyla bu yetkinin olduğu Sağlık Bakanlığı ve üniversite yönetimlerinin ücreti artırılan hizmetleri veren hekime daha fazla performans vermeleri beklenir'' diye konuştu.
Global bütçeyle ilgili ekonomik koordinasyon kurulunda kararlar alınırken, geri ödeme kurumu olarak SGK tarafından gelişmiş ülkelerde olan düzenlemelerin önemli bir kısmını Türkiye'de uygulamak için kolları sıvadıklarını dile getiren Prof. Dr. Karaşen, şunları kaydetti:
''Hiçbir sorunu olmayan 20 yaşındaki birine yapılan apandisit ameliyatı ile kalp, diyabet ve enfeksiyonu olan bir hastada aynı ameliyatı yapma arasındaki farkı belirleyeceğiz. Daha riskli hastalara bakan hekimler daha çok kazanacak. 'Tanı ilişkili gruplamalar' denilen ve yurt dışında 'DRGC' denilen sisteme göre hizmetin karşılığı verilecek. Buna göre, daha kritik hastaya verilen emeğe daha fazla ücret, daha kolay hastalara ve işlemlere daha az ücretlendirme yapılacak. Bunun için Sağlık Bakanlığı ile performans sistemi üzerinde çalışmalar yapılacak. Böylece, hekimler riskli ve komplikasyonu olan hastaya harcadıkları zamanın karşılığını daha fazla alacak.''
-Performansa dayalı ek ödeme sistemi nedir?-
Sağlık Bakanlığının yayınları arasında yer alan ''Sağlıkta Dönüşüm Serisi-2''de sistem tüm detayları ile ele alınıyor.
Buna göre, performansa dayalı ek ödeme, Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık tesislerinde uygulanmakta olan, bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınıyor.
Sistemde, bununla birlikte çalışan personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, serbest çalışıp çalışmaması, yapılan muayeneler, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler, özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak sağlık kurumlarında, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesinin sağlanması amacıyla, görevli personele döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esasları belirleniyor.
istem, sadece parasal bir ödeme modeli olmayıp, belirlenen ''başarı ölçütlerine'' göre personeli ödüllendirerek bireysel verimliliği arttırmasının yanında ''kurumsal performans kriterleri'' ile birlikte tutumluluk, verimlilik ve etkinlik sağlayan bir uygulama olarak gösteriliyor.
2003 yılı başında Sağlıkta Dönüşüm Programının hayata geçirilmesi ile birlikte sistem konusunda ilk çalışmalar başladı ve yılın ikinci yarısından itibaren 10 hastane ve 1 il sağlık müdürlüğünde pilot uygulama yapıldı. Pilot uygulama sonucu sistem geliştirilerek 2004 yılının başından itibaren tüm Sağlık Bakanlığı tesislerinde uygulandı.