Medimagazin logo

Sağlık hizmetleri "hekim odaklı" olmaktan çıkıyor

Sağlık politikaları “hekim odaklı” olmaktan çıkıp, görevleri ve hizmet tanımları yapılmış bir ekip hizmetine dönüşüyor. Sağlık hizmetlerinde genel olarak sistem hekim üzerine inşa edilirken, yakın gelecekte bu durumun değişeceği görülüyor.
Kaynak: MEDİMAGAZİN - Dr.İbrahim ERSOY
Sağlık hizmetleri "hekim odaklı" olmaktan çıkıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Gelecekte sağlık hizmetlerinin sunumu “hekim odaklı” olmaktan çıkarılıp, bir takım çalışması çerçevesinde ve başka mesleklere ihtiyaç duyulacak şekilde düzenlenecek.

 

Sağlık Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı ve Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, önümüzdeki yıllarda hekim ve hemşire yetersizliğinin artacağına dikkat çekerek, daha kısa sürede eğitim verilerek doktor ve hemşirelerin bu yükünü azaltacak modeller geliştirilebileceğini söyledi. Aydın, doktor odaklı bir sağlık sistemi planlamasının çok doğru olmayacağına, sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğuna dikkat çekti.

 

Prof . Dr. Sabahattin Aydın, Özel Hastaneler ve Sağlık Huruluşları Derneği (OHSAD) tarafından düzenlenen “Sağlıkta Ortak Çözüm” toplantılarında yaptığı konuşmada, son birkaç yıla kadar sağlık personeli azlığından değil doktor azlığından bahsedildiğini dile getirdi. Bunun aslında sadece Türkiye’ye has bir yaklaşım tarzı olmadığını belirten Aydın, “Bütün dünyada anlayış, hızlı bir şekilde entegre bir sağlık sistemine doğru kayıyor. Dolayısıyla artık doktor odaklı bir sağlık sistemi planlaması çok doğru olmayacaktır. Doktorun hizmetini entegre sistem içinde bütünleyen diğer sağlık mesleklerinin doktordan daha az önemli olduğu gibi bir gaflete düşmemek gerekir” dedi.

 

Prof. Dr. Aydın, mitolojide ve dinlerde hekimliğin yarı tanrısal bir meslek olarak algılandığını, modern tıp sistemleri analizinde kutsal tıp anlayışından bahsedildiğini ifade etti. Ama doktorun yaptığının sorgulanmaya başlandığı 20. yüzyılın son çeyreği bilgilendirilmiş onamların gündeme gelmesiyle hekimlerin yaptıklarının da sorgulanmaya başlandığını belirten Aydın, aynı zamanda olayın sadece bir bilgi pratiğinden değil, birçok mesleğin birarada sürdürülmesi gerektiği anlayışının yerleştiğini kaydetti. Aydın, bu açıdan gelecekteki sağlık sistemlerinin entegre bir sistem olduğunu, çok sayıda mesleğin kendi görev alanlarında çalışması gerektiğini vurguladı.

 

Takım hizmetinden bahsediyoruz

Son yayınlanan Torba Yasa’dakilerle birlikte Sağlık Bakanlığının Üniversiteler Arası Kurul ile çalışarak uzlaştığı yaklaşık 40 mesleğin tanımının yapıldığını anımsatan Aydın, “Bu kadar artan sağlık mesleklerinin olduğu entegre bir yapıda biz hekimler için ifadesi zor da olsa şunu kabullenmemiz gerekiyor: Sağlık mesleklerinin görevi sadece doktorun yardımcısı olmak değildir. Bir takım hizmetinden bahsediyoruz” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Sabahattin Aydın, 10 yılı aşkın bir eğitim yerine, tıp fakültelerinde verilecek ilk 4 yıllık eğitimle basit radyolojik tetkiklerin okunabileceğini savundu. Bunların kabulü zor şeyler olduğunu, ama geleceğe yönelik kaliteli personel istihdamı konusunda kaygı duyuluyorsa bu tür çözüm arayışlarına girmek gerektiğine dikkat çeken Aydın, bunların dünyada çok örneği olduğunu ifade etti.

 

Prof. Dr. Aydın, şunları kaydetti:

“Hekim dışındaki mesleklerin iyi tanımlanmış olması, onlara kaliteli eğitim ve sorumluluk verilmesi aslında hekimleri rahatlatacak şeylerdir. Bugün sağlık hizmetini adeta hekim-hemşire hattına kilitlemiş durumdayız. Bundan dolayı hekim ve hemşire yetersizliği had safhaya çıkacak. 2023’te kaç hekim olacağından bahsediyoruz, büyük rakamlar hedefleniyor. Daha kısa sürede eğitim verilerek doktor ve hemşirelerin bu yükünü azaltacak, görev tanımları içinde daha verimli hale getirecek modeller bulunabilir. Gelecekte bu yönde ciddi bir gayret sarf edileceğine inanıyorum.”

 

Teknolojik bombardıman var

Sağlık sektöründe teknoloji kullanımının önemine de değinen Aydın, sağlık sektöründe görev yapan çeşitli meslek gruplarının rollerinin, artan bilgi bombardımanı karşısında değiştiğini söyledi.

 

Yeni bir cihaz çıktığında bu cihazı kullanan birilerinin olması gerektiğini belirten Aydın, “Yani o kişinin görev tanımında öyle bir cihaz kullanımı yokken, teknolojik gelişmeyle bu yönde bir eğitim alması gerekiyor. O yüzden sağlık hizmetini bedensel değil, zihinsel bir iş olarak görmek lazım. Bütün sağlık mesleklerinde gittikçe artan bir entelektüel insan gücüne ihtiyacımız var. Sağlık sektöründe cihaz kullanımı hızla artıyor. Bu açıdan bu alanın her geçen gün entelektüel faaliyeti yoğun bir çalışma zeminine kaydığını özellikle vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Sabahattin Aydın, 10-15 yıl sonra icra edilen mesleğin bilgisinin yüzde 80’inin değişmiş olacağını dile getirdi. “Bu süre içinde yeniden eğitime tabi tutulmazsak hepimiz mesleğimizi kaybedeceğiz” diyen Aydın, “Bu nedenle sürekli eğitim bu mesleklerin vazgeçilmez bir şartıdır. Bu sürekliliği sağlık kuruluşları yöneticileri kendi kurumlarında mı halledecek, yoksa üniversiteler mi sürekli eğitim faaliyetlerine girerler onu zaman gösterecek” dedi.

 

Gelecekte başka bir yol bulunacak

Rektör Aydın, tıp eğitiminin kaliteli olması gerektiğine de dikkat çekerek, “Hekim olan arkadaşlar düşünsün lütfen, fakültelerinde intern iken eğitimlerini hocalardan mı, yoksa kendilerine en yakın asistandan mı aldılar? Uzmanlık yapan arkadaşlar asistanlıklarını şöyle bir düşünsünler. En fazla pratik eğitimi kimden gördüler? O ortamı iyi hazırlayamazsanız son derece kalitesiz bir eğitim alırsınız. Eğitim modeli iyi kurgulanırsa, üniversitenin fiziki şartları ne olursa olsun iyi eğitimcileri olması şartıyla kaliteli eğitim vermek mümkündür. Ama uygulama alanları da olmak zorunda” diye konuştu.

 

Üniversitelerin hastane işletmelerinin nasıl olması gerektiğini de anlatan Aydın, şunları söyledi:

 

“Gelecekte mutlaka bir başka yol bulunacak, aslında temelleri atıldı; Bakanlık hastaneleriyle tıp fakültelerinin ortak kullanım kapıları açıldı. Bu süreç, bugün öngörülenden çok öteye varacaktır. Üniversitede uzman hekim yetiştireceksiniz, Tıpta Uzmanlık Kurulu bu asistanın 4 yıl boyunca ne kadar iş yapacağını sayılarıyla ilan edecek. Birçok büyük şehirdeki üniversitemiz asistan sayısıyla vaka sayıları karşılaştırıldığında bu müfredatı sağlayabilecek düzeyde değil. O zaman şunu görmek zorundayız, eğer bir hastane yönetimi hastaneyi işletmek zorundaysa, özel üniversite, vakıf üniversitesi, devlet üniversitesi ya da Bakanlık hastanesi olması önemli değil, entegre sağlık sisteminin bir aktörü olduğunu fark etmek zorunda. Üniversiteler ya hastanelerini sistemin aktif bir aktörü haline getirmek zorundadır ya da sistemin aktif aktörü olmayı başarmış hastaneleri üniversitelere bağlayarak bu yolu kullanabilmelidirler. Hangisini yaparlar, onu zaman gösterecek. Ama hastane işletme konusu, önümüzdeki yıllarda da çok tartışacağımız bir konu olmaya devam edecek.”

sağlık
hizmetleri
"hekim
odaklı"
olmaktan
çıkıyor
Yorum (74)
H.EFE
' patron ve bakan odaklı' bir gelecek bizi bakliyor.
0
Cevapla
y.yılmaz
Bu yazının aslışudur doktorları ucuz iş gücü yapmak olaya sağlık yönünden değilde kar zarar yönünden bakmak bütün sağlık tesislerini ticari işletmeye dönüştürmek söylendiği gibi ''kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı kesmeye kalkışıyor'' bunun adınada takım çalışmasıyla soygun deniyor bunların kafasında halk yok sadece kar ve zarar var .Yakında işletme fakültesi mezunlarını 3 aylık kursla başhekim olursa kimse şaşırmasın
0
Cevapla
murat
saglik hizmetleri para odaklidir nokta.gelecekte de baska bir odagi olmasi soz konusu degildir.ekip hizmeti vs de sadece hedef sapitmadir.en buyuk musteri olan sgk odemede degisiklikler yaptikca ilgili tedavi birimlerinden odemeleri artanlar cogalmakta, ucretleri dusenler kapatilmakta yada azaltilmaktadir.calisan o -super- ekip de bogaz tokluguna -buyuksehirlerde o kadarina bile degil- calismakta,her an isten cikartilma yada ucretlerde dususe gidilmesi tehditi ile stress altinda yasamaktadir
0
Cevapla
serap
Bence doktorları tamamen devre dışı bırakalım,sağlık hizmetinde ne işe yararlar ki(!).Bunları söyleyenlerin doktor olması ne acı.Sağlık zaten en başından itibaren ekip işidir.Bu ekipte herkesin görevi vardır.Bu ekibin de lideri ister beğenin ister beğenmeyin doktorlardır.Doktorları ekip arkadaşları ile karşı karşıya bırakıp yalnızlaştırma politikasıdır bu.Asıl yapılmaya çalışılan para odaklı sağlık sistemidir.Doktorlara biat ettiremedikleri için de diğer sağlık çalışanları ile karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar ki doktor direnişi etkisizleştirilebilsin.
0
Cevapla
kübra ışık
10 yıllık eğitim yerine 4 yıllık eğitimle basit radyolopik işlemler okunabilir. 2 yıllık eğitimle appendektomi yapılıp, 1 yıllık eğitimle sütür atılabilir. Bu işler ciddi işlerdir. En büyük ayrıntı basit olanda gizlidir. 20 yılını radyolojiye vermiş, ABD de 4 yıl bu konuda bulunmuş bir kişi olarak bunu çok yadırgadım.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir