ANTALYA - TÜRKRAD 2023 - 44. Ulusal Radyoloji Kongresi Antalya’da yapıldı. 1924 yılında faaliyete geçmiş olan Türk Radyoloji Derneği, kuruluşunun 100. yılını kutlamaya hazırlanıyor.
Tıbbın tüm dallarında olduğu gibi, teknolojik gelişmelere paralel olarak radyoloji bilimi, görüntüleme cihazlarındaki yeniliklerin yanı sıra, yapay zekâ ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ile yeniden şekillenirken kongrenin basın toplantısında Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol’dan radyolojide toplu hizmet alımıyla ilgili önemli uyarı geldi.
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, denetlenmeyen radyoloji hizmetlerinin toplum sağlığını ciddi bir şekilde riske attığını vurguladı. Gereksiz ve kalitesiz radyolojik incelemeler, yanlış raporlamalar ve yetersiz denetimler, kanser riskini artırıyor ve hekim emeğini değersizleştiriyor. Sağlık Bakanlığının bu konuda acil müdahale etmesi gerektiği belirtiliyor.
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, son dönemlerde Türkiye'deki radyoloji hizmetlerinin kalitesi ve denetimi konusunda endişe verici bir tablo çizdi. Prof. Çevikol, denetlenmeyen radyoloji hizmetlerinin toplum sağlığı için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyor.
Hastalıkların erken tanı ve tedavisinde kritik bir rol oynayan radyolojik yöntemlerin doğru ve etkin kullanılması gerekliliğine vurgu yapan Çevikol, Türkiye’de radyoloji uzmanlarının yetersizliği ve hekimlerin aşırı talep nedeniyle radyolojik incelemeleri yoğun bir şekilde kullanmalarının, tanı ve tedavi süreçlerinde aksaklıklara yol açtığını belirtiyor. Ayrıca, gereksiz radyolojik incelemelerin sayısının yüksek olması, bu alanın iş yükünü ciddi biçimde artırıyor ve radyolojik inceleme kalitesini düşürüyor.
Hizmet alımları risk yaratıyor
Prof. Çevikol, özellikle radyoloji alanında uygunsuz ve denetlenmeyen hizmet alımlarına dikkat çekiyor. Tetkiklerin gerekçesinin uygunluğunun denetlenmemesi ve niceliğe odaklanan yaklaşımlar, toplumun kümülatif radyasyon dozunu artırarak kanser riskini yükseltiyor. MR görüntülemesi gibi standartları belirlenmiş tetkiklerin, hizmet alımı şirketlerince hızlandırılmak ve daha fazla hasta tetkik etmek için standartların dışında yapılması, teşhisin doğruluğunu etkiliyor ve gereksiz maliyet artışlarına neden oluyor.
Prof.Dr.Çevikol bu konuda şu uyarıda bulundu:
“Birçok kamu hastanesi ve üniversite hastanesinde, MR görüntülemesi hizmet alımı şirketlerine devredilmiştir. Hastane yönetimlerinin baskısı veya hizmet alımı şirketlerinin kâr amaçlı yaklaşımları nedeni ile dünyada standartları belirlenmiş olan tetkiklerin sadece çekim sürecini hızlandırmak ve daha fazla hasta tetkik etmek için standartların dışında yapılması hem tanısal olmamakta hem de tekrar ve gereksiz incelemeler nedeni ile maliyeti arttırmaktadır. Dolayısı ile gerçekten ihtiyaç duyan hastaların MR’a ulaşım süresini geciktirebilmektedir.”
Bir diğer sorun ise, tetkik sayılarının performans puanı ya da şirket karlılığı için fazla gösterilmesi. Bu durum, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından şirketlere yapılan ödemeleri gereksiz yere artırıyor ve istatistiklere olumsuz yansıyor. Uzaktan raporlama hizmetlerinde ise, klinisyen, radyolog ve radyoloji teknisyeni arasındaki iletişim kopukluğu, gereksiz kontrast madde kullanımına veya gerektiğinde kullanılmamasına neden oluyor, bu da uygun incelemelerin yapılamamasına yol açıyor.
En ciddi sorunlardan biri de, hizmet alımı firmalarının raporlama sürecini sosyal ağlar üzerinden üçüncü kişilere devretmesi. Bu durum, yetersiz yetkinlikteki kişilerin radyolojik raporlamalar yapmasına ve hekim emeğinin değersizleştirilmesine neden oluyor.
Prof. Çevikol, çözüm için Sağlık Bakanlığı’nın denetleme yetkisini kullanmasının önemini vurguluyor. Ayrıca, Türk Radyoloji Derneği'nin radyolojik standartlar ve eğitimler konusunda aktif olarak çalıştığını ve halkın radyolojinin önemi konusunda bilinçlendirilmesinin gerekliliğini belirtiyor. Bu durum, radyoloji uzmanlarının kritik rolünün toplum tarafından yeterince bilinmediğini gösteriyor.
Toplum sağlığı için bu kadar kritik olan radyoloji alanında yaşanan bu sorunların çözülmesi, hem hasta bakım kalitesini artıracak hem de sağlık sisteminin daha verimli çalışmasını sağlayacaktır.