ANTALYA - Türk Radyoloji Derneği Ulusal Kongresi TÜRKRAD2011, bilimsel çalışmaları ile öne çıkan Avrupa Radyoloji Derneği’nin (ESR) önemli isimlerini bir araya getiriyor. Kongrede ayrıca "Türk Radyoloji Derneği Komşularıyla Buluşuyor" oturumları da yapılacak. Bu bağlamda İran Radyoloji Derneği ve Bulgaristan Radyoloji Derneği de kongrede yer alacak.
Türk radyoloji camiasının son 8 yılda birçok önemli uluslararası bilimsel toplantıya ev sahipliği yaptığını belirten Türk Radyoloji Derneği Başkanı Dr. Okan Akhan, derneğin amacının nitelikli ve yetkin radyoloji uzmanları yetiştirmek olduğunu söyledi.
“RADYOLOJİ EĞİTİMİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Türkiye’de yaklaşık 80 civarında radyoloji eğitimi veren kurum olduğunu belirten Dr. Akhan, radyoloji alanındaki uzmanlık eğitimi ve çalışma şartları hakkında şunları söyledi:
“Derneğimiz nitelikli radyoloji uzmanı yetiştirilmesi, radyoloji alanında sunulan sağlık hizmetinin iyileştirilmesi, radyoloji hizmet ortamının standartlarının yükseltilmesi çabaları yanında alanımızın hak ve menfaatlerinin korunması için elinden gelen her çabayı sarf etmektedir. Radyoloji alanındaki uzmanlık eğitiminde de önemli sorunlarımız devam etmektedir. Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde de uygulanan; derneğimizin girişimleri sonucunda 2002 yılı yönetmeliğinde 3 yıldan 5 yıla çıkarılan uzmanlık eğitim süresi maalesef ülke gerçekleri, radyolog ihtiyacının aşırı olması gibi tartışmalı gerekçelerle, TTB ile birlikte yaptığımız girişimlere karşın 4 yıla indirildi. Merkez Yönetim Kurulu bu durumun düzeltilmesi ve ihtisas süresinin yeniden 5 yıla çıkarılması için Sağlık Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunmuş ve sonrasında da dava açmıştı. Ancak 4 yıllık süreyi yasa maddesi yaptılar. Ayrıca yeni yasa ile 7 saat günlük mesai yapmamız zorunlu hale geldi. Bunun sonucu olarak icapçılık, gece nöbeti veya vardiyalı çalışma gibi birçok tartışma gündemimize girmiştir.”
"HASTA GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE ATILIYOR"
Tam Gün Yasası ve performans sistemine de değinen Akhan, “Derneğimiz, Tam Gün Yasası’nın sağlık hizmeti sunumuna olumsuz etkileri olacağı görüşündedir” dedi ve şöyle devam etti:
“Özellikle halen uygulanmakta olan nicelik bazlı, sayıya dayanan, hizmet karşılığı ücret prensibini benimsemiş, parça başı ücretlendirme yapan performans sistemi, endişelerimizi daha da artırmaktadır. Sayıya dayalı anlayış sadece eğitimi ve araştırmayı sorunlu hale getirmiyor, ayrıca hasta güvenliğini tehdit eden, sağlık hizmeti kalitesini düşüren, hekim-hasta ilişkilerini zora sokan, malpraktis kaygılarıyla gereksiz tetkik ve ilaç kullanımına yol açarak sağlık harcamalarını arttıran sonuçlar doğurmaktadır. Bu konunun özel bir boyutu da “ihale ile dışarıdan hizmet alımı” yapılan radyoloji hizmetleri ile ilişkilidir. Bu yöntemle hizmet alımı yoluyla faaliyet gösteren 150’den fazla birim olduğu söylenmektedir. Bazı birimlerde daha fazla sayıda tetkik yapmak için uluslararası kabul görmüş protokoller göz ardı edilmektedir. Bir birimde bir BT cihazı ile 400 BT tetkiki, bir başka birimde bir MRG cihazıyla 180 MR yapılmaktadır. Anladığınız gibi çok tetkik hiç tetkik demektir. Bu hastalar zaman, devletimiz ise para kaybetmektedir. Biz TRD olarak bu standartları belirlemek ve tüm hastanelerde uygulanmasını sağlamak konusunda Sağlık Bakanlığı’na yardımcı olmaya hazır olduğumuzu defalarca belirttik. Sonunda bakanlık, önerimiz üzerine bir temsilcimizin de içinde olduğu bir komisyon kurdu.”