Olay, geçen yıl 20 Ekim'de Mezitli ilçesi Yeni Mahalle'de meydana geldi. Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi'nde görevli doktor H.Ç ile aralarında husumet bulunan meslektaşı Ahmet Dikmen arasında arasında tartışma çıktı. Sağlık çalışanlarının müdahalesiyle taraflar ayrılırken, aracından aldığı tüfekle tekrar aile sağlığı merkezine gelen Ç, tartıştığı meslektaşı Dikmen'e ateş açtı. Vücuduna isabet eden saçmalarla yaralanan Dikmen, meslektaşlarının ve personelin müdahalesinin ardından ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Dikmen, tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan H.Ç, tutuklandı.
Mersin'de meslektaşını öldüren doktorun ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi
Şizofren olduğunu öne sürdü
Polise verdiği ifadesinde şizofreni olduğunu, tedavi gördüğünü, aktif muayene yapmamakla birlikte doktorluk yaptığını ileri süren Ç., "Çok uzun senelerdir sesler duyuyorum. Olay günü tüfeğim ile gittiğim doğrudur. Bir kişiye karşı takıntılıydım. Ancak cinayeti hatırlamıyorum" dedi.
Ç., hakkında soruşturmasını tamamlayan savcı, 'Tasarlayarak bir kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek’ suçundan iddianame hazırladı. Mersin 3’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede H.Ç hakkında 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezası istendi.
Erkeksen gel, seni yok edeceğim ve keseceğim
İddianamede Dr. H.Ç'nin geçici görevli olarak bir süre sağlık merkezinden ayrılan Dr. Ahmet Dikmen’in yerine sorumlu hekimlik yaptığı belirtildi. Dikmen’in dönüp görevini devralması üzerine H.Ç'nin husumet duymaya başladığına yer verildi. İş yerinde disiplinsiz davranışlar sergileyen Ç.'nin, Dikmen'e yönelik hakaret ettiği, ilerleyen günlerde ise öldürme kastını ortaya çıkaracak şekilde, "Yarın sabah bu iş yerine gelmeyeceksin, gelebiliyorsan erkeksen gel, seni yok edeceğim ve keseceğim" dediği vurgulandı.
Mersin’de öldürülen doktor 'can güvenliğim tehlikede' diyerek defalarca silah ruhsatına başvurmuş
İlk duruşma görüldü
Mersin 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya sanık Dr. H.Ç, tutuklu bulunduğu Kayseri Seydişehir Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS bağlantısı kurularak katıldı. Dr. Dikmen'in kardeşleri Adnan ve Durmuş Dikmen ile taraf avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak sanık Dr. H.Ç, dinlendi. Dr. Ç. "Ben olayın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Son günlerde kimsenin yüzüne bakamıyordum, ben şizofreni hastasıyım, 10 yıl önce şizofren olduğum tespit edilmişti. Emekliye sevk edilecektim ancak nasıl olduysa o rapor işleme konmamış. Adana ve Samsun ruh sağlığı hastanelerinde Mersin Üniversitesi Hastanesinde şizofren olduğuma dair raporlar verilmişti. En son Kayseri hastanesinde de rapor verildi. Olaya ilişkin bir şey diyemiyorum, hatırlamıyorum" dedi.
'İki el ateş etti'
Duruşmada dinlenen tanık İ.B., "Sanık arabasından tüfek aldı ve koşarak içeriye girdi. İçeriden iki el silah sesi geldi, ben korkudan içeriye girememiştim" diye konuştu.
'Korkudan masanın altına girmiştik'
Tanık H.G. ise "Ben Suriyeli bir hemşire arkadaş ve Ahmet Dikmen, bebek izlem odasında oturup, günlük işlerden konuşuyorduk. Bu sırada sanık H.Ç geldi, ‘Günaydın' dedi, selam verdi, içeriye baktı, çıktı. Sonra yine içeriye baktı ve dışarıya çıktı. Daha sonra elinde bir silah ile içeriye girdi, Ahmet Dikmen’e silahla bir el ateş etti, daha sonra dışarıya çıktı. Tekrar içeriye girip bir el daha maktule yönelik ateş etti. Bu sırada ben ve hemşire arkadaşım korkudan masanın altına girmiştik. Daha sonra sanık dışarıya çıktı, ben 112’yi aradım, olay bu şekilde oldu. Ben maktulün sanığa yönelik onu aşağılayıcı bir cümle kurduğunu veya tavır sergilediğini görmedim" ifadesini kullandı.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti sanık H.Ç'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.