ANTALYA-Oldukça zengin bir bilimsel içerikle gerçekleştirilen kongreye konuşmacı olarak Türk bilim insanları ile birlikte Rusya, Azerbaycan Mısır gibi ülkelerden çok sayıda konuk bilim insanı katıldı.
Birbirinden önemli konular tartışıldı
33. Türk Ulusal KBB-BBC kongresi hakkında bilgiler veren, Kongre Başkanı Prof. Dr. Metin Önerci, kongre süresince çeşitli paneller, konferanslar ve yurtdışından gelen konuşmacıların konuşmalarının yer aldığını söyledi. Kongrenin özelliğinin çevre ülkelerden bir çok konuşmacı ve katılımcının kongreye katıldığını söyleyen Prof. Dr. Önerci kongrenin çok geniş bir KKB’ci kitlesinin buluşmasına zemin hazırlaması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Metin Önerci, “Türk Kulak Burun Boğazı çok üst bir seviyede. Dolayısıyla yurtdışından gelen konuklarımız bize öğrettikleri kadar bizden de çok şey öğrenerek ülkelerine döndüler” dedi.
Alerjik hastalıkların tedavisinde geç kalınmamalı
Kongrede özellikle biyonik kulak olmak üzere kulak hastalıkları ile ilgili son gelişmelerin tartışıldığını ifade eden Prof. Dr. Metin Önerci, gerçekleştirilen oturumlarda ele alınan bir diğer konunun da alerjik hastalıklar olduğunu söyledi. Allerjik hastalıklarda erken tanı ve tedavinin büyük önem taşıdığını söyleyen Önerci, allerjik hastalıkların tedavisinde geç kalınmasının özellikle çocukların olmak üzere hastaların yaşam kalitesini son derece olumsuz etkilediğini kaydetti.
Günümüzde çok gelişmiş tedavi yöntemlerinin bulunduğunu söyleyen Önerci, durum böyleyken tanı yöntemlerinin ve semptomlarının çok iyi bilinmesi ve tartışılmasının gerektiğini söyledi. Bu doğrudan yola çıkarak kongre bilimsel programında bu konuya da özel bir yer verildiğini kaydeden Önerci, kongrede gerçekleştirilen toplantılarda da bu konunun tüm yönleri ile ele alındığını belirtti.
İleri teknoloji gerektiren araştırmalar Türkiye’de de yapılabilmeli
Kongre bilimsel programı çerçevesinde tartışılan bir diğer konunun ise horlama ve apne konusu olduğunu sözlerine ekleyen 33. Türk Ulusal KBB-BBC Kongresi Başkanı Prof. Dr. Metin Önerci, “Türkiye apne ve horlama tedavisinde de çok iyi bir duruma gelmiş durumda. Bu konuda çok araştırmalar var. Ancak bu araştırmaların büyük bölümü ileri teknoloji gerektirdiği için yurt dışında yapılmakta. Umarım Türkiye’de de kısa sürede bu tip çalışmalar yapmaya başlayabiliriz. Bunda da esas amaç büyük cerrahiler yerine daha kabul edilebilir metotların kullanılması. Bununla birlikte ağır apneli hastalarda tek seçenek maske gibi duruyor. Oysaki maske, hastaların yüzde 50’sinde kullanılabilir değil. Kullanımı zor. Aslında bunun tek çözüm olmadığını da biliyoruz. Bu nedenle bu konudaki cerrahi tedaviler detaylı olarak kongremizde tartışıldı.” Dedi.
KBB hekimleri de ultrasonoğrafi yapabilmeli
Kongrede tiroid hastalıkları ile ilgili olarak kurslar düzenlendiğini ve bu kurslara yurtdışından gelen katılımcıların da ilgi gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Metin Önerci, tiroid hastalığının tedavisinde, nödüllerde malignensilerin atlanmaması gerektiğini belirterek tanı ve tedavinin kullanılması gerektiğini ifade etti. Önerci, “Burada ultrasonografi bize çok yardımcı oluyor. Ultrasonografinin KBB hekimleri tarafından muayenehanede kullanılması maalesef yasak. Aslında dünyanın her yerinde muayenehanelerde ve kliniklerde ultrasonografi vardır. Bunun bizim ülkemizde neden yasaklandığını anlamak mümkün değildir. Almanya’da üç aylık bir asistan bile bunu yapabiliyorken, bizde bir profesörün yapmasına izin verilmemektedir. İlk sağlık müdürlüğü muayenehanenize geldiği zaman kaldırtır. Aldığınız cihaz çöpe gider. Yapılmış bir yatırım çöpe gider. Bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir. Bu muayenenin bir parçasıdır. Sağlık Bakanlığı gerekli önlemleri alarak KKB hekimleri tarafından ultrasonografi kullanımının önünü açabilir” diye konuştu.
Periferdeki KBB hekimleri ameliyat için alet edavat sıkıntısı yaşıyor
Kongrede Türkiye’nin her yerinden 300’ün üzerinde konuşmacının kendi alanlarında deneyimlerini anlatma, paylaşma ve tartışma imkanı bulduklarını söyleyen Prof. Dr. Metin Önerci, KBB camiasının sorunlarına da değindi. Genel anlamda olduğu gibi KBB hekimlerinin de sıkıntılarının bulunduğunu söyleyen Önerci, “Periferdeki meslektaşlarımızın ameliyat yapabilmeleri için gerekli alet edevatın temin edilmesi lazım. Aslında bu arkadaşlarımızın bu kadar eğitim aldıktan sonra basit ameliyatlar dışında ameliyat yapmayan bir hekim durumuna gelmemesi gerekir. Türkiye’de belli merkezler oluşturulması ve bu merkezlerin hasta kabul edip tedavi etmesi gerekir” dedi.