Medimagazin logo

Katarakt ameliyatı sonrası kör olan 8 hasta davacı

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde 10 Ocak'ta geçirdikleri katarak ameliyatı sonrası görme kaybı şikayetleri ortaya çıkan 8 hasta, 15 gündür tedavilerini çeşitli hastanelerde sürdürüyor.
Kaynak: AA
Katarakt ameliyatı sonrası kör olan 8 hasta davacı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İZMİR-Tedavilerine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde devam eden hastalardan ikisi yaşadıklarını ve içinde bulundukları durumu anlattı.

Memleketi Sivas'tan İzmir'deki oğlunu ziyarete gelen 70 yaşındaki Mehmet Hasdemir, katarak ameliyatı sonrası görme kaybı yaşadığını belirterek, "Ancak '8 kişinin gözlerini alan doktor hapishaneye girmiştir' diye bir haber duyarsam rahatlarım. Benim memlekette ailem televizyonları bile açmıyor. O sallana sallana geziyor, biz de burada gözümüzü ovalaya ovalaya döşekte yatıyoruz" dedi.

Yetkililerin ilgisizliğinden yakınan Hasdemir, şunları söyledi:
"Sözüm ona İstanbul'da çukura bir at düştü, atı çıkardılar, götürüp yeşilliğe bıraktılar, biz o at kadar da mı yokuz? İnsan gelir, valimiz olsun, diğer yetkililerimiz olsun, partililer olsun. Ankara'dan gelemiyorlarsa buradan gelsinler. Adamın gözü gitmiş, kimsenin umurunda değil. Ben 8,5 sene Sivas cezaevinde yattım, kader kurbanıyım. Haklı yere haksız yattım, zindanda yattım ama gözlerim açık idi, şimdi açıktayım gözlerim zindan oldu, dünya benim olsa ben ne yapayım bundan sonra?"
Hasdemir, doktorların artık göremeyeceğini, ancak karartı şeklinde g örme ihtimali olabileceğini söylediklerini aktararak, tedavisinin belki bir ay, belki bir sene süreceğini, memleketine geri dönse bir daha nasıl geleceğini kara kara düşündüğünü söyledi.

-"SUÇLULAR DIŞARIDA BİZ CEZAMIZI ÇEKİYORUZ"-
Hastalardan 71 yaşındaki Ramazan Avşar da, İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde 10 Ocak'ta ameliyat olduğunu, diğer 7 hastayla burada tanıştığını belirterek, hijyen olmayan şartlarda, küçücük bir alanda, 15 dakikalık bir sürede ameliyat edildiğini öne sürdü.
Küçük bir katarak ameliyatı için gittiği hastaneden aynı gün ayrıldığını, ancak gece şiddetli sancıların başladığını kaydeden Avşar, neden bu hale geldiklerini hala öğrenemediklerini söyledi.

Avşar, ilk gün Sağlık İl Müdürünün ziyaret ettiğini, o günden bu yana kendileriyle kimsenin ilgilenmediğini ifade ederek, şu an hiçbir şey göremediğini, gazete-kitap okuyamadığını, ışığa dahi bakamadığını aktard ı.
"Oraya sağlam gitmiştik, böyle çıktık. Burada ne kadar kalacağı mız da belli değil" diyen Avşar, hastaları, doktor ve hastane seçiminde dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Avşar, "Suçlu insanlar dışarıda geziyor, biz burada cezamızı çekiyoruz. Bizi bu hale getiren doktor cezalandırılsın ki biz de mükafatımızı alalım" diyerek, içinde bulunduğu çaresizliği dile getirdi.

Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde aynı zamanda başhekim yardımcısı olan Opr. Dr. Gökhan Kerci'nin 10 Ocak'ta katarak ameliyatlarını yaptığı Musa Keleş (67), Hüdaverdi Gündüz (58), İlhami Yasa (72), Mehmet Hasdemir (70), Yüksel Altınçubuk (61), Cevriye Enhoş (79) ve Ramazan Avşar (71) ile bir hastanın daha ameliyat sonrasında enfeksiyon nedeniyle görme kaybı yaşadığı iddia edilmişti.

Kerci, görevden alınırken, Sağlık Bakanlığı, "8 hastanın kör olduğu" iddiaları üzerine soruşturma başlatmıştı.

katarakt
ameliyatı
sonrası
kör
olan
8
hasta
davacı
Yorum (6)
kdoğumcu
Eğer basında okuduğumuz biçimde strelizasyon yapmadan ameliyatlar yapıldıysa dr arkadaş cezasını çekmelidir. Şunu da unutmamak lazım mevcut performans sistemi hekimleri verimlilik adı altında çok hızlı çalışmaya ve hiperaktif çocuk sendromundaki gibi yerinde duramayan civa gibi dr'ların ortaya çıkmasına yol açıyor. Acele şeytandandır, ağırlık Allah'tan sözü ne kadar doğru. Yaşlı hekimleri gençlerle yarıştırıyorlar, yaşlılar hız olarak yarışamazlar fakat gençler gibi hızlı gidip duvara da toslamazlar. İşte buna "tecrübe" deniyor. Performans sisteminde "tücrübe"nin pek kıymeti olmadığından daha böyle bir sürü olay yaşanacak. Lütfen yetkililer artık bu hız yapma sevdasını ortadan kaldırsınlar. Bu gidişle memlekette dr eli değmeyen insan kalmayacak. Saygılar
1
Cevapla
diş hek
halbuki bu doktor meslektaşımızın bu ameliyatlardan kazanacağı 200-300 tl.şimdi yüzbinlerce lira tazminata mahkum olacak mesleğinden soğuyacak,belki bir daha ameliyat yaparken hep bir korkuyla işini yapacak.yazık çok yazık. insan sağlığını ilgilendiren hiçbir girişim alelade ve alelacele yapılmamalı...umarım hiçbirimizin başına böyle bir olay gelmez
0
Cevapla
drkimbıl
''"Ancak '8 kişinin gözlerini alan doktor hapishaneye girmiştir' diye bir haber duyarsam rahatlarım.''işte sürekli doktoru hedef göstermenin sonucudur bu.Buna zorlanan verilen 3 kuruşla zarar etmeden iş yapılması istenen mi suçludur?
0
Cevapla
uck
Bu olayda tıbbi bir belki birkaç hata/eksik/yanlış olduğu kesin. Ancak...Katarakt (katarak değil) ameliyatları da diğer tüm ameliyatlar gibi ekip işidir ve cerrah ameliyatın sorumlusudur. O gün meslektaşımızın tek doktor olduğunu düşünürsek bir hemşire ve bir de teknisyen olmak üzere en az üç kişinin ameliyat odasındaki varlığı kesindir, odaya yerli yersiz girip çıkanları saymazsak tabi. Mevcut suçu (?) doktorun üzerine yıkmak en kolayı. Malzemelerin sterilizasyonunu da doktor mu yapıyor acaba? Bir de kullanılan malzeme konusu var. Bu konuyla ilgili galiba viskoelastiklerde sorun olduğu söyleniyordu. Bu malzemelerin alımını, soğuk zincirde saklanmasını, bu koşulların denetimini de meslektaşımız mı yapmış acaba? Saygıdeğer meslektaşlarım. Dr. Kerci'nin şu anki durumu içine sokulduğumuz sistemin doğal sonucudur. Az zamanda çok iş [bu arada fako cerrahisinin (deneyimli ellerde) 10-15 dk sürmesi kesinlikle anormal değildir], ucuz malzeme kullanımı (Sayın Bakan bunu ropörtajında açıkça belirtiyor), ortalamayı tutturabilme çabası ve daha niceleri... Bu arada onam formunu güzelce imzalayıp, kendi rızası ile ameliyata girip ''Menemen testisi gibi dizilip kesilerek gözünü aldıran'' (doktorun aldığı değil) bu talihsiz 8 hastaya acil şifa dileklerimle birlikte,SGK'nın, ikisinin yokluğunda (katarakt cerrahilerinin neredeyse tamamı heriki göz için ayrı günlerde yapılır) hayatı zindana çevirecek kadar kıymetli bu organınızın, son derece ileri teknoloji, pahalı malzeme ve ileri cerrahi tecrübe gerektiren bir ameliyatına 500 TL'lik bile kıymet vermediğini biliyor musunuz acaba? sorusunu yöneltip, hastalarının iyiliği için çabalamış fakat felaketi yaşamış bu meslektaşımıza yargısız infazı bırakıp olayın ve yaşanmaya gebe nice olayların perde arkası faillerini görmeye davet ediyorum.
0
Cevapla
mehmet ali
Arkadaşlar özellikle kadın doğumcu,bilmeden yaptığın yorum çok üzücü, tehlikeli... Arkadaşımızın operasyonlarla ilgili hiçbir suçunun olmadığını biliyoruz... Çünkü tahmini suçlu; operasyonda kullanılan bilmemne firmasının Hindistan dan ithal ettiği ve bakanlıkça toplama kararı olduğu halde hastaneye bildirmediği tuz solüsyonudur...Ucuz olduğu için hastane satın alma birimi bunu almıştır...Bu yüzden mi hapse girmelidir?Kim suçludur?Devlet veya özel hiçbir hekim sterilite şartlarına uymadan operasyona girer mi?Bu nasıl bir itham...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir