Merkezde, rehabilitasyon ve egzersiz çalışmaları birlikte yürütülürken, hastaların spor aktivitelerini uzmanlar eşliğinde gerçekleştirmeleri sağlanıyor.
Kalp sorunları yaşayanların efor kapasitelerinin artırılması amaçlanan merkezde, hastaların daha kısa sürede iyileşmesinin önü açılıyor.
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yönetici Doç. Dr. Mehmet Eren, merkeze ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardiyak rehabilitasyonunun kalp ve akciğer hastalarının günlük yaşamlarına etkisinin giderek anlaşılmaya başlandığını söyledi.
Rehabilitasyonun sadece egzersizden oluşmadığını ifade eden Eren, "Biz burada egzersiz programını açtık. Kalp hastalarının efor kapasitelerini arttıracak tedavi uyguluyoruz. Yani bildiğimiz klasik egzersiz ve sporu gözlem altında yaptırılarak, hastaların daha kısa sürede iyileşmeleri sağlanıyor" dedi.
Eren, bu hizmetin sadece cerrahi müdahale geçirenlere değil tüm kalp hastalarına yönelik yapılabildiğine işaret ederek şöyle devam etti:
"Yeter ki hasta o anda stabil olsun. Yani kalp krizinin akut döneminde olan hastaları burada değerlendirmiyoruz. Biraz toparladıktan sonra hastaneden çıkış sürecine geldiklerinde hasta programa alınıyor. Rehabilitasyon 30 seans şeklinde yapılıyor. Hastanın başlangıca göre performansının giderek arttığı görülüyor. Ayrıca bu programın diyetisyen ve psikolog kısımını da oluşturacağız. Bu hastalara bir bakıma yeme içme koçluğu yaparak destek olacağız. Psikolojik yönden de hastalar hayata hazırlanacak. Çünkü kalp hastalığı büyük bir psikolojik travmadır."
Doç. Dr. Eren, rehabilite edilen hastaların hizmete ilişkin olumlu geri dönüş yaptığını dile getirerek, "Hastalarımız, efor kapasitelerinin arttığını söylüyorlar. Merkeze hastalarımızı hekimlerimiz yönlendiriyor. Kardiyak rehabilitasyon, geleceğin programı olacak. İlaç tedavisinin yanı sıra, hastaya bir destek sağlayacak. Bazı hastalarda ilaç tedavisinin ötesine gideceğine inanıyoruz" diye konuştu.
- "Biz tamamlayıcı bir programız"
Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi Kardiyoloji Sorumlusu Doç. Dr. Nazmiye Özbilgin de merkezde kalp hastalarına yönelik hizmet verdiklerini aktararak, "İster kalp krizi geçirmiş olsun ister olmasın, ister balon ya da stent uygulansın ya da uygulanmasın, bütün kalp ve damar hastaları bize gelebilirler. Baypas uygulanmış hastalar, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi şikayetleri olanlar bizden fayda görebilirler" ifadelerini kullandı.
Hastanın merkeze gelebilmesi için önce kardiyolojik bir muayeneden geçmesi gerektiğini vurgulayan Özbilgin, şöyle devam etti:
"Biz tamamlayıcı bir programız. Dolayısıyla hastanın tüm ilaçlarını kullanması ve iyi durumda olması gerekiyor. Kalp krizi veya baypas sonrası 4-6 hafta arasında hasta bizim programımıza başlayabilir. Biz bir ekip olarak çalışıyoruz, fizik tedavi uzmanımız, diyetisyenimiz, fizyoterapistimiz, hemşiremiz, sosyal hizmet uzmanımız işin içinde. Diyetisyen diyet programını sağlıyor, psikolog psikolojik danışmanlık veriyor, fizik tedavi uzmanımız da egzersiz reçetesini yazıyor ve hastalarımız egzersiz programlarına başlıyor. Hastalar haftanın 2 veya 3 günü geliyorlar ve bu program 3 ay boyunca devam ediyor."
Özbilgin, günlük hasta kapasitelerinin yaklaşık 50 olduğunu, bunun hafta boyunca 250 kişiye ulaşabildiğini belirterek, merkezde hastaların günlük hayatlarına hızlıca dönmelerini sağlamayı ve yaşam kalitelerini artırmayı amaçladıklarını söyledi.
- "Çok memnunum"
Merkezden hizmet alan kalp hastası Meltem Gürsoy Sırt da hastalığının başlangıç seviyesinde olduğunu bu nedenle de önlem amaçlı rehabilitasyon programına yönlendirildiğini ifade ederek, "Bu benim 3. haftam. Kendimi son bir haftadır gayet iyi hissediyorum. Psikoloğuyla, fizyoloji uzmanıyla, diyetisyeniyle komplike bir sistem. Benim açımdan daha doğrusu kalp hastalığını önleme programı. Çok memnunum devam ediyorum. İleride daha da iyi şeyler olacağını düşünüyorum ve benimle ilgilenen tüm doktorlara teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Sırt, rehabilitasyon programında önce nefes darlığı gibi şikayetleri olduğunu ancak bunların şu anda bittiğini, tansiyonunun normal seviyelere gerilediğini kaydetti.