Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği, “reprodüktif endokrinoloji ve infertilite”nin kadın hastalıkları ve doğuma yan dal yapılmasını talep ediyor
HELİN AYGÜN ANKARA-MEDİMAGAZİN
Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği, yeni yayınlanan “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği”nde kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığının yan dalları arasına “reprodüktif endokrinoloji ve infertilite”nin alınmamasını eleştirdi. Dernek, konuyla ilgili Danıştaya dava açmaya hazırlanıyor.
Dernekten yapılan açıklamada, Avrupa, Kuzey Amerika ve daha pek çok ülkede reprodüktif endokrinoloji ve infertilitenin kabul edilmiş bir yan dal uzmanlığı olduğu belirtilirken, Türkiye’de bu yan dalın dışlanmış olmasının anlaşılabilir olmadığı vurgulandı.
Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği tarafından Danıştaya açılacak davanın gerekçelerini gösteren ve Dernek 2. Başkanı Prof. Dr. Sedat Kadanalı tarafından kaleme alınan yazıda, reprodüktif endokrinoloji ve infertilitenin, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık alanının bir yan dalı olduğu dile getirildi. Kadanalı, bu yan dalın özelikle kadın üreme bilimi üzerine yoğunlaştığını, ancak infertilite ile ilgili konularda erkek üreme sistemi ile de ilgilendiğini belirterek, alanın pediatrik-adolesan endokrin sorunları, kadınlardaki üreme endokrin sorunları, infertilite ve menopoz konularıyla ilgilendiğini kaydetti.
Reprodüktif endokrinoloji ve infertilitenin, cerrahi ve teknik açıdan konjenital üreme sistemi anomalilerinin düzeltilmesi, fertiliteyi koruyucu ve düzeltici minimal invaziv cerrahi girişimleri ve yardımcı üreme tekniklerini içerdiğine dikkat çeken Kadanalı, “Alanları arasında endometriyozis gibi jinekolojik problemleri, yumurtalık doku dondurulması, kanser hastalarında üreme fonksiyonlarının korunması, kök hücre araştırmaları ve infertilite araştırmaları yer almaktadır. Dünyada ve ülkemizde toplumun %15’ini etkileyen infertilite sorununa bu yan dalda eğitim almış hekimler çözüm bulmaktadır.” Dedi
“Bakanlık keyfi davrandı” iddiası
Prof. Dr. Sedat Kadanalı, Sağlık Bakanlığının ilgili yönetmelikte yan dalları belirlerken bilimsel gerçekleri, dünya tıbbını ve hâlihazırdaki tıbbi uygulamaları dikkate almadan, “tamamen keyfi” davranarak, ilgili uzmanlık ve yan dal derneklerinin görüşünü almadan bu yönetmeliği hazırladığını söyledi. Bakanlığın bu yönetmeliği hazırlayan kurulunda kadın hastalıkları ve doğum dalında hiçbir uzman üye bulunmadığına dikkat çeken Kadanalı, kurulun bilimsel ve objektif kriterlere uyulmadan, keyfi olarak oluşturulduğunu savundu. Prof. Dr. Kadanalı, yönetmeliği hazırlayan kurulda Türk Tabipler Birliği adına komisyonda bulunan üyenin reprodüktif endokrinoloji ve infertilite bilim dalının yan dal olarak kesinlikle kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı içinde bulunması gerektiği yönündeki uyarılarının dikkate alınmadığını kaydetti.
Kadanalı şöyle devam etti:
“Ayrıca ülkemizde 6 bin kadın doğum uzmanının temsil edildiği Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneğinden de görüş sorulmamıştır. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, Avrupa Birliği (AB)’nin bu daldaki örgütü EBCOG’un kabul edip tanıdığı ve Avrupa ülkelerindeki kadın doğum kliniklerinin akreditasyonunda görev verdiği saygın bir mesleki kuruluştur. Örneğin; Yunanistan’da bir klinik, kadın doğum eğitimi için EBCOG’a başvurduğunda bu kliniğin eğitim verip veremeyeceğini Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneğinden görevli bir üyeden istemektedir. Ancak Sağlık Bakanlığı böylesine önemli bir yönetmeliğin hazırlanmasında Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneğinden görüş sormamıştır. Yönetmelik hazırlanırken günümüzde diğer ülkelerde hangi yan dalların kabul edildiği ve işlevde olduğuna bakılması ve düzenlemelerin dünya tıbbı ile uyum içerisinde yapılması gerekirdi.”
Reprodüktif endokrinoloji ve infertilite yan dalının, tüm dünyada kabul görmüş, çoğu ülkede kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığının üzerine 2-3 yıllık eğitimle yapılan bir yan dal olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sedat Kadanalı, “Anlaşılacağı üzere reprodüktif endokrinoloji ve infertilite tüm dünyanın kabul ettiği bir yan daldır. İlgili yönetmelikte bu yan dalın kabul edilmemiş veya unutulmuş olması dünya tıbbına ve bilime aykırı davranmaktır” dedi.
Kadanalı, öte yandan Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde sağlık alt başlığı görüşmelerine sıra geldiğinde AB’nin kabul ettiği reprodüktif endokrinoloji ve infertilite yan dalını Türkiye’nin kabul etmemesinin bir uyumsuzluk doğuracağını savundu.
Tüp bebek sertifikası veriliyor
Sağlık Bakanlığının 2003 yılında hazırladığı, ancak başka sebeplerden mahkemece iptal edilen yönetmelikte bu yan dalın kabul edildiğini ve ancak mahkeme yönetmeliği iptal edince bu işlemlerin de iptal olduğunu belirten Prof. Dr. Kadanalı, şöyle devam etti:
“Aslında Sağlık Bakanlığı fiilen yıllardır reprodüktif endokrinoloji ve infertilite bilim dalını kabul etmiştir. Bunun delili Bakanlığın 6 aylık eğitim sürecinden sonra, bu eğitimi başarı ile bitiren kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına ‘tüp bebek sertifikası’ vermesidir. Bu sertifikasyon ile Sağlık Bakanlığı reprodüktif endokrinoloji ve infertilite ile ilgili hasta takibini her kadın doğum uzmanı yapamaz, ancak bunun eğitimini alanlar yapabilir demektedir. Ancak yeni yönetmelikte kabul edilen kadın hastalıkları ve doğumun iki yeni yan dalı ile ilgili yıllardır bir sertifikasyon ve kısıtlama yoktur. Her kadın doğum uzmanı bu yeni yan dal ile ilgili konularda yıllardır hasta takibi ve tedavisi yapabilmekte idi. Reprodüktif endokrinoloji ve infertilite ile ilgili sertifikasyonun olması bunun özel eğitim gerektiren her kadın doğum uzmanının yapamayacağı bir yan dal olduğunun fiilen kabul edilmiş olduğudur. Hal böyle iken bu özel eğitim gerektiren yan dalın yeni yönetmelikte yer almaması bilime, fiili duruma ve olağan hayat akışına aykırıdır.”
Prof. Dr. Sedat Kadanalı, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)’nun 21 Mayıs 2009 tarihli toplantısında tıp fakültesi bünyesinde yer alan bölüm, anabilim dalı ve bilim dalları konusunun görüşüldüğünü, üniversitelere gönderilen yazı ile tıp fakültelerinin mevcut bölüm, ana bilim dalları ve bilim dallarının bu karara uygun şekilde düzenlenmesinin istendiğine dikkat çekti. YÖK’ün tüm üniversitelere gönderdiği ve hangi ana bilim dallarında hangi yan dalların kurulabileceğini belirten yazısında kadın hastalıkları ve doğum ana bilim dalının altında iki yan dal kurulabileceğini, bunlardan birinin de reprodüktif endokrinoloji ve infertilite yan dalı olduğunu dile getiren Kadanalı, “YÖK bu yazısını Sağlık Bakanlığına da dağıtım planı gereği göndermiştir. Sağlık Bakanlığının bu yeni yönetmeliğinin ülkemizdeki akademik yönetim ve akademik birimlerle ters düştüğü net olarak görülmektedir” dedi.