2007'de meydana gelen olayda, minik Talha ile birlikte, 9 yaşındaki Meryem Cura ile 2,5 yaşındaki Meltem Şen, başarılı geçen kalp ameliyatlarından sonra yoğun bakım ünitesinden çıkamamıştı. Ölümlerin, hastanede kaptıkları bir bakteriden meydana geldiği ileri sürülmüştü. Ölen çocuklardan sadece Yiğit Talha'nın ailesi, üniversitede görevli bazı kişiler hakkında 'taksirle adam öldürme ve görevi ihmal'den suç duyurusunda bulundu. Hastane yönetimi ise olayın incelenmesi için tedaviyi gerçekleştiren bazı üst düzey doktorların da aralarında bulunduğu bir kurul oluşturdu. İnceleme yetkisi verilen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, kendi kendisini suçsuz buldu.
İşlemin hukuka aykırı olduğunu öne süren ailenin avukatı Ergin Gücca ise Ankara 9. İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Dava, ailenin lehine sonuçlandı. Mahkeme, üniversite tarafından yapılan incelemeyi yüzeysel ve hukuka aykırı bularak, hastane ve yetkililerinin ihmali olmadığı yönündeki işlemin iptaline karar verdi. Bir önceki incelemenin aksine yeni kurulacak ekibin tedaviyi gerçekleştiren kişilerden bağımsız olarak belirlenmesi talebinde bulundu. Gazi Üniversitesi'nin avukatı Bilgen Berber ise konunun temyizi için Danıştay'a başvurdu. Ayla Kıvılcım başkanlığında 18 Ekim 2011 tarihinde toplanan Danıştay 8. Dairesi, üniversiteyi üzecek önemli bir karara imza attı. Mahkeme, "İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına oy birliği ile karar verildi." açıklamasını yaptı. Kararın ardından minik Talha'nın ailesi, sorumlular hakkında 300 bin TL'lik maddî ve manevî tazminat davası açmaya hazırlanıyor.