Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, kök hücre çalışmalarının dünyada oldukça önemli aşamalar geçirdiğini anlatarak, bu çalışmaların günümüzde tıp ve yaşam bilimlerinin en güncel bilimsel konularından biri haline geldiğini belirtti.
Japon bilim adamı Shinya Yamanaka'nın geçen yıl kök hücre alanında yaptığı bir çalışma dolayısıyla nobel ödülü aldığını hatırlatan Karaöz, Yamanaka'nın, "Vucüt hücrelerini, yeniden programlayıp embriyonuk döneme bir başka deyişle vücut hücrelerinin köken aldığı ata hücresine döndürebilir miyim?" sorusunun cevabını aradığını ifade etti.
Yamanaka'nın onlarca araştırma ve deney sonucunda 4 tane gen tespit ettiğini vurgulayan Karaöz, "Bu genleri, bir deri dokusundan elde edilen 'fibroblast' adını verdiğimiz bir hücrenin genomuna sokarak, embriyonik kök hücreye dönüştürdü. Yani, bir vücut hücresini yeniden programlayarak embriyonik kök hücrelerin özelliklerine sahip hücreler elde etti" dedi.
"Birçok hastalıkta ve ilaç geliştirilmesinde önemli işlevler görecek"
Yeniden programlanmış hücrelerle tedavinin çok önemli olduğunu dile getiren Karaöz, bununla artık insan empriyonlarını kullanmaksızın aynı işlevi gören hücreler elde ettiklerini söyledi.
Karaöz, bunun gelecekteki tedavi yöntemleri için önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"2012 yılında nobel tıp ödülü alan bir vücut hücresinin yeniden programlanarak embriyon aşamasına döndürülmesiyle elde edilen kök hücre çeşidi olan indüklenebilir (yeniden programlanan) pluripotent kök hücre üretimi teknolojilerini laboratuvarımızda kullanıyoruz. Bu teknoloji oldukça önemli. Bu yöntemle elde edilen kök hücrelerin sadece gelecekte bazı hastalıkların tedavisinde kullanılacak biyolojik materyal değil aynı zamanda birçok hastalığın mekanizmalarını anlamakta ve bu hastalıklara karşı daha etkin ilaçların geliştirilmesinde de önemli işlevler görecek."
Karaöz, Japon hükümetinin birkaç gün önce bir göz hastalığı için yeniden programlanmış kök hücrelerle tedavisine izin verdiğini, dünyada bir ilk olan bu uygulamayla çok önemli bir aşamaya geçildiğini bildirdi.
"Diyabetik hastalarının vucüt hücrelerini yeniden programlayacağız"
Kendilerinin de bu teknoloji kapsamında çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Karaöz, bu teknolojiyle multiple myeloma denilen kan kanseri tipi hastalardan elde edilen hücreleri yeniden programlayıp embriyonik döneme çevirdiklerini anlattı.
Karaöz, bunlardan hastalığın oluşma mekanizmasına ilişkin verilere ulaşmaya çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde diyabet hastalarında bunu deneyeceğiz. İnsüline bağlı diyabetik hastaların vucüt hücrelerini yeniden programlayıp, embriyonik döneme çevirip, hastalığın oluşması mekanizmasına ilişkin moleküler verilere ulaşmaya çalışacağız. Sonra bu hücreleri insülün yapan hücrelere dönüştürüp, hastalığın tedavisinde etkin olabilecek miyiz, olamayacak mıyız sorusunun cevabına ulaşacağız. Bu araştırma için TÜBİTAK desteği alabilmek amacıyla hazırlık yapıyoruz."