İzmir Tabip Odası açıklamasında üyelik aidatlarında yapılan yüzde 76 oranındaki artışın hekimlerin meslek örgütünden uzaklaşmasına yol açacak olumsuz sonuçlar doğuracağı düşüncesinde olduklarını bildirdi. Açıklamada “Bu kararlardan, sadece daralmış hekim katılımı ve azalmış üye sayısı üzerinden, TTB MK ve Oda seçimleri için hesap yapanların yarar göreceği açık olarak anlaşılmaktadır” ifadesine yer verildi.
10 Aralık 2011 tarihinde Ankara’da toplanan TTB 61’inci Büyük Kongresi’nde serbest meslek faaliyeti olan hekimler için 2012 yılı aidatlarının 215 TL olarak belirlenmesine, odaya üye olmak zorunda olmadığı halde üye olan resmi kurumda görevli tabipler için 2012 yılı aidatının yıllık 125 TL olarak belirlenmesine ve 2013 yılında bütün üyeler için yıllık aidatın 215 TL olarak eşitlenmesine oy çokluğuyla karar verildiği hatırlatıldı.
Tabip Odalarına üyelik zorunluluğu olmaksızın üye olan resmi kurumda görevli hekimlerin aidatlarının 2011 yılında 71 TL iken yüzde 76 oranında artış ile yıllık 125 TL olarak belirlendiği kaydedilen açıklamada, TTB 61. Büyük Kongresi’nde, aile hekimi olarak görev yapan üyelerden alınması gereken 2012 yılı aidatının, kamuda çalışan hekimler gibi 125 TL olarak belirlenmesine oyçokluğuyla karar verildiği ifade edilerek, aile hekimlerinin özel çalışan hekimler gibi üye olma zorunluluğu olduğunun benimsendiği kaydedildi.
İzmir Tabip Odası ve bazı odaların bu kararlara karşı oy kullandıkları ifade edilen açıklamada, bu karşı duruşun gerekçelerinin tüm hekim kamuoyu tarafından bilinmesi amacıyla bir açıklama yapılması gerekliliği duyulduğu belirtildi.
Yıllık üye aidatlarının hiçbir objektif ve geçerli dayanağı olmadan, özellikle üye olma kanuni zorunluluğu olmayan kamuda çalışan hekimler için bu ölçüde arttırılmasının, hekimlerin meslek örgütünden uzaklaşmasına yol açacak olumsuz sonuçlar doğuracağı düşüncesinde olunduğu ifade edilen açıklamada, “Bu kararlardan, sadece daralmış hekim katılımı ve azalmış üye sayısı üzerinden, TTB MK ve Oda seçimleri için hesap yapanların yarar göreceği açık olarak anlaşılmaktadır.
Tabip Odaları ve TTB bu ülkede nerede çalışıyorlarsa çalışsınlar, ayrımcı davranmadan tüm hekimleri kucaklamalıdır. İzmir Tabip Odası için her hekim, konumu ve durumu ne olursa olsun hakları savunulması gereken bir meslektaştır” ifadesine yer verildi.
Kendileri için öğretim üyesinden asistan hekime, uzman hekimden pratisyen hekime, özel hekimden aile hekimine, kurum hekiminden işyeri hekimine herkesin aynı değerde olduğu ifade edilen İzmir Tabip Odası açıklamasında, “Bu nedenle bizim gündemimizde aile hekimlerinin çalışma alanının özel mi yoksa kamu mu olduğu konusu hiç olmazsa içinde bulunduğumuz duyarlı günlerde yoktur. Bizim öncelikli gündemimiz ve mücadelemiz hekimlik haklarıdır. İzmir Tabip Odası bu karar metninde gözlenen aile hekimleri için ikircilikli ve somut dayanaktan yoksun tutumdan bu bağlamda uzak durmaktadır” denildi.
İzmir Tabip Odası tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Özellikle özel hastanelerde serbest çalışan hekimlerimizin güncel durumundaki olumsuzluklar göz önüne tutulduğunda, 2012 yılı üye aidatlarının kamu özel hekimler arasında farklı oluşu kanımızca bir haksızlıktır. Bizim düşüncemiz üye aidatlarının tek ve makûl düzeyde olmasıdır. Bu konuda mevcut yasal mevzuat yol göstericidir.
Bununla birlikte, TTB Büyük Kongresinde alınan kararlar tüm Tabip Odaları ve üyelerimiz açısından bağlayıcı olduğu için aksi bir karar alınıncaya kadar bu kararların uygulanması gerekliliği bulunmaktadır.
Sonuç olarak TTB 61. Büyük Kongrenin aldığı aidat artışı kararının, makûl gerekçelerinin oluşmadığı düşüncesindeyiz”
.jpg&w=384&q=75)
