Atıcı, AA muhabirine, endovasküler uygulamaların, "damar içinden girilerek yapılan çeşitli tedavi yöntemleri" olduğunu belirtti. Atıcı, halk arasında
"baloncuk" denilen anevrizma hastalıkları, kalbe stent takılması gibi işlemlerin damar içinden girilerek yapıldığını anlattı.
"Endovasküler uygulama yapılmadığında, açık ameliyatlarla bu damarlara müdahale ediliyor. Kalbe stent koyma işlemi yapılmazsa, açık kalp ameliyatıyla o damara by-pass yapılması gerekir" diyen Atıcı, endovasküler uygulamaların son derece güzel ve hayat kurtarıcı uygulamalar olduğunu kaydetti. Endovasküler uygulamaların maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çeken Atıcı, şöyle konuştu:
"Sağlık Uygulama Tebliği'nun (SUT) endovasküler uygulamalar için verdiği rakamlar çok düşük. Bu uygulamanın maliyetini karşılamıyor. Hekimler bu yöntemi çok beğendiği için uygulamakta ısrar ediyor ama hastane zarar ediyor. Diyelim ki bir hastanın kalbine bir stent konuldu, bunun maliyeti 100 lira ise SGK 70 lira ödüyor, hastane 30 lira zarara giriyor. Hekimler, 'Bu bizi ilgilendirmez, bize göre en güzel tedavi yöntemi endovaskülerdir ve biz baloncuğu, kalpteki damar tıkanıklığını bu yöntemle açarız. Cerrahi yöntemler daha ucuzdur; SGK'nın endovasküler için verdiği rakamın altındadır, hastane kar eder ama hasta ölür. Bunu kabul edemeyiz' diyorlar. Hekimler, endovasküler yapmakta ısrar ediyorlar.
Sağlık Bakanlığı'nın atadığı kamu hastane birlikleri genel sekreterleri, hekimlere, 'Siz endovasküler yapamazsınız. Tıbbi olarak gerekli görebilirsiniz ama ticari olarak yaptığınız doğru değil. Siz 100 liraya mal ediyorsunuz, SGK bunu ödemiyor' diyor. Doktorlar ise 'Sen buna karışamazsın, bu bir tıbbi uygulamadır, biz yaparız' diyor. Sekreterler, bu durumda doktorların endovasküler uygulamaları yaparken kullanacakları aletleri almıyor. Damar içine girecek çeşitli aletleri olmayınca doktorlar bu uygulamayı yapamıyor, bunun yerine açık ameliyat yapıyorlar. Beyindeki baloncuk için kafatasını açıyorlar. Bu durumda hasta ölebiliyor. "
-"Ölüm oranı yüksek"-
Atıcı, endovasküler uygulamayla ölüm oranının yüzde 10, açık ameliyatta bu oranın yüzde 90'a çıktığını belirterek, Sağlık Bakanlığı'nın zarar etmeyi istemediğini kaydetti. Zarar durumunda kamu hastane birlikleri genel sekreter ve diğer yöneticilerin yasa uyarınca bir daha atanamadığını ifade eden Atıcı, "ne olursa olsun hastanenin kara geçirilmesinin" amaçlandığını söyledi.
Ülke genelindeki hastaneler veya herhangi bir hastanede bir yıl içinde ne kadar endovasküler uygulama yapıldığının önemli olduğunu belirten Atıcı,
"Endovasküler uygulamalarda dramatik bir düşüş var. Tek tük endovasküler yapılıyor, doktorlar bu yöntemin hayat kurtarıcı olduğunu bildiği için hastanın kullanılacak malzemeleri alması durumunda yapıyor. Ama bu işlerde doktor zan altında kalıyor. Vatandaştan bir şey istemiyorlar. Vatandaş ısrarla istediğinde ancak yapıyor" dedi.
Konuyu Meclis gündemine taşıyacağını bildiren Atıcı, "Endovasküler yapılmayan insanlar ne oldu, kaç kişi öldü- Bunu soracağım. Sağlıkta Dönüşüm Programı artık can alıyor. Çünkü göreve getirilen kamu hastane birlikleri genel sekreterlerinin çoğu hekim değil. Hekim olmayınca Hipokrat yemini etmemiş, vatandaşa karşı onur borcu yok. O tamamen mali açıdan bakıyor ve görevi hastaneyi kara geçirmek. Nerede kaçak varsa onu kısıyor" diye konuştu.