MEDİMAGAZİN - Hekimler arasındaki evlilikler, mesleki faktörlerin (örneğin çalışma saatleri, stres etkenleri) ilişkilerdeki memnuniyeti ve hekim sağlığını nasıl etkilediğinin önemli bir göstergesi kabul ediliyor.
Önceki çalışmalar, cinsiyet ve uzmanlığın doktorlar için evlilik doyumunu etkilediğini öne sürmüştü ancak bu bulgular genellikle sınırlı ve yerel topluluklardan geliyordu.
Yapılan yeni çalışma, hekim evliliklerinin analizinde birden fazla faktörü bir araya getiren ilk araştırma oldu.
Hekimlerin %86,5'i evli
Verilerin elde edildiği anket soruları, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki akademik ve özel muayenehane hekim kuruluşlarını temsil eden kamuya açık e-posta adreslerine dağıtıldı ve 321 yanıt alındı.
Yanıtlar demografik özellikler, uzmanlık, evlenme yaşı, evlilikte eğitim aşaması, çocuk sayısı ve evlilik doyumuna/sıkıntısına yol açan faktörlere ilişkin verileri içeriyordu.
Araştırma sonuçları, hekimlerin %86,5'inin evli olduğunu (ortalama ilk evlenme yaşı 27,8’di), ilk evliliğini bitirenlerin oranının ise en az %14,7 olduğunu gösterdi.
Erkeklerin kadınlara göre önemli ölçüde daha fazla çocuğu vardı. Diğer uzman doktorların, psikiyatristlere kıyasla önemli ölçüde daha fazla çocuğu vardı.
Evlilikteki sorun kaynaklarını iş stresi, çalışma saatleri ve çocuklar oluştururken güçlü iletişim, mali durum ve yine çocuklar evlilik istikrarının kaynaklarıydı.
Sonuçlar hekim evliliklerinde cinsiyet farklılıklarını da ortaya koydu. Buna göre, kadın doktorların, eşlerinin çalışma saatlerini ve iş stresini evlilikteki sıkıntıların ana kaynağı olarak gösterme olasılıkları daha yüksekti.
Katılımcıların;
38'i (%15,1) asistan hekim, 4'ü (%1,6) uzmanlık öğrencisi, 193'ü (%76,9) uzman doktor ve 16'sı (%6,4) emekliydi. Katılımcıların üçte ikisinden biraz azı (%64,7) akademik bir ortamda çalışırken, kalan üçte biri (%35,3) özel muayenehanede çalışıyordu.
Uzmanlık alanlarından, 57 katılımcının aile hekimliği (%22,9), 33'ünün dahiliye (%13,3), 27'sinin pediatri (%10,8), 37'sinin psikiyatri (%14,9), 51'inin "diğer" uzmanlık kategorisinde (%20,5) ve 44'ünün cerrahi (%17,7) alanında olduğu tespit edildi.
Hekim çiftlerde boşanma daha fazla veya az değildi
Evlilikle ilgili sorulara yanıt veren 252 kişiden 218'i (%86,5) ya halihazırda evli ya da daha önce evliydi.
Hekimlerin ilk evliliklerini yaptıkları yaş ortalama 27,8 idi. Toplam yanıt verenlerin 207'sini (%82,1) halen evli olan doktorlar oluşturdu.
Halen evli olan hekimlerin dörtte biri (%26,1) başka bir hekimle evliydi.
Çift hekimli evliliklerin, diğer hekim evliliklerine kıyasla boşanmayla sonuçlanma olasılığı önemli ölçüde fazla veya az değildi.
Halen evli olmayan doktorların yarısından fazlasının (%56,8) romantik bir ilişkisi vardı. Araştırma sonuçları, evlenmiş hekimlerin %14,7'sinin en az bir kez biten bir evliliği olduğunu, %11,2'sinin birden fazla evlendiğini gösterdi.
İlk biten evliliklerin %87,5'i (32 evlilikten 28'i) boşanmayla, geri kalan %12,5'i (32 evlilikten 4'ü) ise eşin ölümüyle sonuçlandı.
Evlendikleri dönem çocuk sayısı ile ilişkili
En az bir kez evlenen doktorların toplamda yaklaşık 2 çocuğu (1,98) vardı.
Muayenehane hekimlerinin çocuk sahibi olma olasılığı daha yüksekti ve akademisyen hekimlere göre ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olmuşlardı.
Diğer uzmanlık alanındaki hekimlerin, psikiyatri uzmanlık alanındaki hekimlere kıyasla ortalama daha fazla çocuğa sahip olduğu görüldü.
Erkek doktorların kadın doktorlara göre daha fazla çocuğu vardı.
Hekimin evlendiği eğitim düzeyi, o evlilikten sahip olacağı çocuk sayısını etkiliyordu. Tıp fakültesinden önce evlenen doktorlar en fazla çocuk sahibi olanlarken, daha sonra ihtisas sırasında evlenenler, ardından tıp fakültesi sırasında evlenenler ve son olarak uzman doktor olarak evlenenler olduğu belirlendi.
En fazla boşanma aile hekimi ve psikiyatri uzmanlarında
Uzmanlık seçiminin; evlilik doyumu, çocuk sayısı veya boşanma olasılığı üzerindeki etkisinde herhangi bir anlamlılık bulunamadı.
Aile hekimliği ve psikiyatri uzmanlıkları en fazla boşanmayı rapor ederken (her biri 6, aile hekimliği hekimlerinde %10,5 ve psikiyatristlerde %16,2), uzmanlık seçimi ile evlilik sonuçları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı.
Benzer şekilde uzmanlık seçimi ile hekimin evliliğinden memnun olup olmaması arasında da anlamlı bir fark bulunmadı.
Uygulama ortamı (özel ve akademik) daha fazla evlilik veya boşanmayla ilişkili değildi. Bununla birlikte, özel muayenehane hekimlerinin ortalama olarak akademisyen doktorlara göre önemli ölçüde daha fazla çocuğa sahip olduğu ve mevcut evliliklerinden çocuk sahibi olma olasılıklarının daha yüksek olduğu bulundu.
Bir hekimin evlendiği eğitim aşaması (örn. tıp fakültesinden önce, ihtisas sırasında vb.) hekimin çalışma ortamına (özel veya akademik) göre önemli ölçüde farklılık gösterdi. Uzmanlık eğitimi sırasında evlenen doktorların akademik ortamda çalışma olasılıkları, tıp fakültesi öncesinde evlenen doktorlara göre anlamlı düzeyde daha yüksekti.
En büyük sorun iş stresi ve çalışma saatleri
Araştırmaya katılan 199 hekimden 174'ü (%87,4) evliliklerinden memnun olduğunu, 3'ü (%1,5) evliliklerinden memnun olmadığını, 22'si (%11,1) ise evliliklerinden kısmen memnun olduğunu belirtti.
Hekimlerin evlilikleri için belirttikleri en yaygın sorun kaynakları iş stresi (%67,4), çalışma saatleri (%62,7), çocuklar (%39,9) ve cinsiyet (%36,27) olarak belirlendi. Evlilik istikrarının en yaygın kaynakları ise güçlü iletişim (%70,9), mali durum (%62,8) ve çocuklardı (%57,7).
Kadın hekimlerin evlilikte sıkıntı kaynağı olarak eşlerinin çalışma saatlerini ve eşlerinin işinden kaynaklanan stresi seçme olasılığı erkek doktorlara göre anlamlı derecede daha yüksekti.
Tersine, erkek doktorların evlilik istikrarının kaynağı olarak diğer aile üyelerini ve çalışma saatlerini seçme olasılıkları anlamlı derecede daha yüksekti.
Cerrahların evlilik istikrarının kaynağı olarak çocukları seçme olasılıkları psikiyatristlere göre daha yüksekti.
Bir istisna dışında, uzmanlıklar arasında dengeleyici ve sıkıntı verici faktörlere ilişkin bulgularda anlamlı farklılıklar bulunmadı.