Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), öğrencilerin kopya çekmesini engellemek için ilginç uygulamalar hayata geçirmeyi sürdürüyor. Yeni Asır'ın geçen yılki "Kopyaya Jammer Kalkanı" manşetinin ardından kullanılması yasaklanan jammerları sökmek zorunda kalan DEÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı, öğrencilerin üzerini "dedektör"le aramaya başladı.
"RAHATSIZIZ"
Uygulamaya tepki gösteren öğrenciler, "Dedektörle üzerimizin aranmasından çok rahatsız oluyoruz. Cihaz ötünce kemer ve saatlerimizi çıkartmak zorunda kalıyoruz. Kopya çeken zaten bir şekilde çekiyor. Dedektörle arama kopyayı önleyecek bir yöntem değil" dedi. DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda ise yasal olmaması nedeniyle sinyal kesici cihaz kullanamadıklarını belirterek, "Sınava cep telefonu ile girmek yasak. Bunu önlemek için dedektörle arama yapıyoruz. Kopyacı bir tıp fakültesi öğrencisinin doktorluk yapmasını ister misiniz?" dedi.
SİNYAL KESİCİ
Fakülte geçtiğimiz yıl Dekan Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu döneminde sınıfların yakınlarına, cep telefonuyla görüşmeleri engelleyen sinyal kesici 'jammer' cihazı yerleştirmişti. Yasal olarak polis ve jandarmanın kullanmasına izin verilen cihaz, amfide sınava giren öğrencilerin cep telefonlarını kullanılmaz hale getiriyordu. Yeni Asır, yasal olmayan bu uygulamayı 4 Şubat 2010 tarihinde "Kopyaya Jammer Kalkanı" manşetiyle duyurdu.
Yeni Asır'ın haberini ihbar kabul eden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü yetkilileri, haber yayınlandıktan bir gün sonra DEÜ Tıp Fakültesi'ni denetledi. Ancak yapılan incelemede dekanlık yetkililerinin jammer cihazlarını söktükleri ortaya çıktı.
Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu'ndan sonra Yüksek Öğretim Kurumu tarafından dekanlık görevine atanan Prof. Dr. Tülay Canda, geleceğin doktorları tıp fakültesi öğrencilerinin kopya çekmelerini önlemek amacıyla farklı ve çok tartışılacak bir yöntem geliştirdi.
"MORAL BOZUCU"
Tıp fakültesi öğrencileri yılda 4 kez yazılı sınava giriyor. Öğrenciler, Prof. Dr. Canda döneminde, sınava girmeden önce görevli tarafından amfi salonunun önünde, "dedektör"le aranmaya başlandı. Metale duyarlı cihaz ile üzerleri aranan öğrenciler yeni uygulamaya tepki gösterdi. Sınav öncesi yapılan aramanın sınav motivasyonlarını bozduğunu belirten tıp fakültesi öğrencileri, bu yöntemle kopya çekme niyetinde olan bir öğrencinin engellenemeyeceğini savundu.
Hukukçular ne diyor?
Hukukçular, güvenlik kontrolü ve suç unsurunu bulmak için yapılan arama arasında farklar olduğunu belirterek, "İnsanların üzeri dedektörle gittikleri alışveriş merkezlerinde de aranıyor. Bu arama suç ve suç unsuru taşıyıp taşımadığını önlemek için yapılıyor. Üniversitede yapılan aramanın amacını aşan bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Hastanenin içerisine giren herkes aranabilir. Sınavda cep telefonu kullandığını tespit edip, 'Bu uygulamaya son vederseniz tüm sınavı iptal edebilirseniz Öğrenciler dekanlığa dilekçe erilsin" diyebilir. Dekanlık, bunu kabul veya reddeder. Reddederse idare mahkemesine dava açabilirler."
"Cevaplarını mesajla yollayabilirler"
DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda, "Öğrencilerin kopya çekmesini bir şekilde önlememiz lazım. 'Sınava cep telefonu ile girmek yasak' diyoruz. Herkes cep telefonunu bırakıyor. Ama dedektörle tarayınca bazı öğrencilerin üzerinden iki, üç cep telefonu çıkıyor. Sınava giren ile çıkan grubun birbiriyle karşılaşmaması lazım. Sınav için ucuz telefon satın alan öğrenciler var. Sınavdan bir grup çıkıyor. Sınava girmeyen diğer grubu da aynı soru soruluyor. Sınava giren öğrenci, sınava girmeyen öğrenciye 'Üçüncü soru 'a', dördüncü sorunun yanıtı 'b' şeklinde mesaj atabiliyor. Kopyacı öğrencinin doktorluk yapmasını ister misiniz?" dedi.
.JPG&w=384&q=75)
