Danıştay, çocuk yoğun bakım uzmanı yetiştirilmesi için hazırlanan yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Bu yüzden açılması planlanan yoğun bakım ünitelerinin akıbeti belirsizleşti. Binlerce çocuk, bu ünitelerin açılamaması nedeniyle yetersiz tedavi görüyor.
Türkiye'de binlerce çocuk, 'çocuk yoğun bakım uzmanlığı' alanının bulunmaması ve buna bağlı ünitelerin açılamaması yüzünden erişkinlerle aynı ortamı paylaşıyor. Gerek enfeksiyon gerekse yetersiz tedaviyle karşı karşıya kalabiliyor. Sorunun çözümü için geçtiğimiz aylarda Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'ne 'çocuk yoğun bakım uzmanlığı' alan olarak konuldu. Bu sonbaharda asistan alımı gerçekleştirmek ve birkaç yıl içinde birçok merkezde çocuk yoğun bakım üniteleri açılması planlanıyordu. Fakat Danıştay, yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Böylece her şey rafa kaldırıldı. Şu anda ne yapılacağı ise belirsizliğini koruyor.
Çocuk yoğun bakım ünitesinin açılması için alanında uzman hekimler gerekiyor. Bu alan yan dal olarak açılmadığı için kurulması planlanan birçok ünite faaliyete geçirilemiyor. Normal şartlarda 25-35 bin nüfusa bir yatağın düşmesi gerekirken, Türkiye'de sadece iki yüz yatak bulunuyor. Yer sıkıntısı binlerce yoğun bakımlık 0-15 yaş arası çocuğu erişkinlerle aynı ortamı paylaştırıyor. İstanbul'da çocuk yoğun bakım ünitesine sahip iki devlet hastanesinden biri olan Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi, 2009 yılında yüzde 80'i süt bebeği olmak üzere 313 çocuğun hayata tutunmasını sağladı. Merkezin sorumlusu Dr. Esra Şevketoğlu, ünitede 6 yatağın bulunduğunu ve 365 gün dolu olduğunu söylüyor. Gelenlerin yüzde 80'inin hastane dışında ve Türkiye'nin değişik yerlerinden geldiğini belirten Şevketoğlu, yetersizlikten dolayı çocukların erişkinlerle aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldığından yakınıyor.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Danıştay'ın aynı yönetmelikteki onlarca maddeye daha yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatarak, Danıştay'ın bu işlere karışmasının Türk idari hukukunun yanlış yorumlanmasının enteresan örneklerinden biri olduğunu söylüyor. Bir sistem kurduklarını ve Danıştay'ın bunu delik deşik ettiğini ifade eden Akdağ, "İdari hukuk, bu şekilde icranın yerine geçerek kararlar vermekten vazgeçmelidir." diye konuşuyor. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu da kararın asistan eğitimini en az 6-12 ay geriye atacağını söyledi. Bu alanda sadece çocuk hastalıkları uzmanlarının yan dal yapması gerektiğini belirten Karaböcüoğlu, "Çocukla ilgili her türlü yaklaşımı çocuk hekimi biliyor. Farklı bir alan sıkıntı oluşturur. Bu sıkıntılardan dolayı bugün maalesef 80 yaşındaki bir travma hastası ile 2 aylık süt bebeği aynı ortamda tedavi görüyor." ifadelerini kullanıyor.
Minik Mesut yoğun bakım ünitesi sayesinde hayatta kaldı
Doğuştan hidrosefali hastası olan 10 aylık Mesut Seçkin ihtiyacı olan şant cihazının takılması için iki ay çocuk yoğun bakım ünitesi aradı. Ölüme her geçen gün yaklaşan minik Mesut, uzun uğraşlar sonunda Türkiye'deki birkaç çocuk yoğun bakım ünitesinden birine sahip olan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde operasyon geçirdi. Artık kafasından iğneyle sıvı alınmayan Mesut, hidrosefaliden de kurtuldu. Baba Necati Seçkin, oğlu zor durumdan kurtulacağı için çok mutlu. "Oğlumun hidrosefalisi kalmadı." diyen baba, kendisi ve ailesi için çok sıkıntılı zamanlar geçirdiğini ve çocuğunun bir nebz ede olsun iyileşmesinin kendilerini rahatlattığını söyledi.
ZAMAN
ÇAĞLAR AVCI İSTANBUL