Sağlık alanında son yıllarda giderek artan şiddet olayları, tabip odalarını yeni çözüm yollarına itiyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep-Kilis, Samsun ve Isparta Tabip Odalarından sonra Aydın’da da “Alo Hekim Şiddet Hattı” kuruldu.
Aydın Tabip Odasından yapılan açıklamada, toplumda, hekimlerde şiddet ve nedenleri konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Alo Hekim Şiddet Hattı kurulduğu belirtilerek, şiddete maruz kalan hekimlerin yaşadıkları olayları tabip odası yöneticileriyle 24 saat paylaşabilecekleri kaydedildi.
Açıklamada, Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucu hastanın müşteriye dönüştürülmesi ve hekim emeğinin değersizleştirilmesi, siyasi iktidarın popülist yaklaşımlarıyla hekimleri sağlıkta yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak göstermesi, hekimleri ve hekimlik mesleğini rencide edici yaklaşımlar sergilemesinin, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin oluşmasında önemli bir hızlanma kazandırdığına dikkat çekildi.
İktidarın, bu güne kadar şiddete uğrayan hekim ve sağlık çalışanlarının yanında yeterince yer almadığı belirtilirken, “Bazı yöneticiler de görevlerini yerine getirmemişlerdir. Şiddete maruz kalmanın ardından, pek çok yerde doğrudan hekim karşıtı taraflı bir yaklaşım olarak tarif edilebilecek bir tutum izlenerek, hekimi şikayetinden vazgeçirme, barıştırma yolu yeğlenmektedir. Bu hekimlerin yaşadığı mağduriyeti artırmakta ve sürekli hale getirmektedir” denildi.
Açıklamada, Türk Tabipleri Birliği tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, şiddet olaylarının en fazla acil birimlerde görülse de tüm hekimlik alanlarında yaşandığı, şiddet uygulayanların yüzde 86’sının hasta ve hasta yakını olduğu dile getirildi.
Hekimlerin, yaşadıkları şiddet olayları karşısında kurumlarının konuya duyarsız kalmaları sonucu kurumlarına karşı güvensizlik duydukları belirtilen açıklamada, “Şiddet hekimlik mesleğinin bir parçası haline getirilmeye, hekimlere kanıksatılmaya çalışılmaktadır. Aydın Tabip Odası olarak kanıksatılmaya engel olacağız. Çünkü kanıksamak demek hekimlik mesleğini gereği gibi yapamamak demektir. Bu da toplumun nitelikli sağlık hizmeti almasının önünde en büyük engel olarak ortaya çıkacaktır” denildi.