Bakanlıktan 3 bin adrese 'tam gün' denetimi

baskın basanındır

doktor olmak zor, uzmanlaşmak daha da zor ama bir konunun gerçekten hakimi ve gerçekten tam üstadı sayılabilecek bir profesör ya da doçenti olmak en zoru. dünyanın her yanında artık işlerini sıradanlaşmış bir ruh hali ile yapan hekimlerin yanında üstadlar da olur, ama hoca diğer doktor 3-4 bin dolar vb alırken 1.000.000 dolar kazanabilir. yani doktorun para kazanması ne ülkemizde ne de diğer ülkelerde utanılacak bir şey değildir (aynı çok iyi marka bir televizyonu alırken daha çok para verdiğiniz gibi). şimdi üniversitelerden ayrılan ve özel sektöre geçen hocaların kazanmadığını mı sanıyorsunuz. Hayır!! hatta özel hastane devletle anlaşmalı da olmayabilir, siz hem hocaya daha fazla hem de özel hastaneye ekstra para vermek zorundasınız. eskiden cebinizden 5 çıkarken şimdi 50 çıkacak.. onun kadar iyisini üniversitede bulamayacak, mecbur canınızı kurtarmak için ona gideceksiniz. Halbuki hocanın üniversitede yetiştirdiği öğrenci ve asistan gibi yan faydaları da vardı. siz bu çok iyileri özele kaptırırsanız yeri kapatılamayacak kadar büyük zararları göze almış olursunuz.

"Artık üniversite hastanelerinde muayenehanesi olmayan, özel hastanelerde çalışmayan ve vatandaşa '25 bin lira getirirsen ameliyat ederim. 20 bin lira ile gelme' diyen hocalar olmayacağı için vatandaş bundan kazançlı çıkacak." Bunu şu şekilde değiştirebiliriz: "Artık üniversite hastanelerinde muayenehanesi olmayan, özel hastanelerde çalışmayan ne yaparsa yapsın 3 bin lira maaş + 2 bin lira performans alan gelecekten hiç bir umudu kalmayan, depresif hocalar olacağı için vatandaş bundan her halde çok kazançlı çıkacak."

Hasta Aktivistleri Derneği düşüncelerini destekliyorum. Elbette, Tabip Odaları'nın bir avuç kişinin çıkarı için CHP yi zorlaması ile o zamanki Anayasa Mahkemesi'nde çıkan karar nedeniyle üniversitelerde TAM GÜN ' ün gerçekte olması gerektiği gibi uygulanamaması nedeniyle, bazı öğretim üyeleri hem üniversiteye devam etmekteler, hem de ameliyata, vb girememekteler ve cerrah olmayan öğretim üyeleri yine bilinen yollarla üniversite üzerinden özel hastalarına hizmet vermekteler; hatta şimdi nerdeyse sadece bunu yapmaktalar. Örneğin Uludağ Ün. Tıp Fak. de hiç de sanıldığı oranda üniversiteden ayrılma olmadı. Ama hemen hiç kimse muayenehane de kapatmadı. Bu durumdaki komediyi tahmin edebilirsiniz. TAM GÜN Bakanlığın ilk çıkardığı şekliyle, GERÇEK TAM GÜN ( yani, aynen kamuda olduğu gibi) OLARAK UYGULANABİLSEYDİ, KİŞİLER YA KALACAK VE ADAM GİBİ ÇALIŞACAK VE ÖZLÜK HAKLARININ PEŞİNDE OLACAK, VEYA TAM OLARAK AYRILACAKLARDI. ŞU ANKİ UYGUNSUZ DURUMA NEDEN OLAN TABİP ODALARI VE SADECE ÜNİVERSİTELER İÇİN BU KARARI ÇIKARTAN , O DÖNEMKİ ANAYASA MAHKEMESİDİR. Yine de, elbette geri adım atılmayacaktır. ATILACAK TEK GERİ ADIM, TÜM HEKİMLERİN ŞİMDİDEN SONRAKİ DÖNEMDE DÜZELTİLMESİ GEREKEN GÜDÜK BIRAKTIRILMIŞ ÖZLÜK HAKLARINI ELDE ETMELERİNİ VE SAYGINLIKLARINI GERİ KAZANMALARINI DA ENGELLEYECEKTİR. Geri adım atılmamalı, bunu yerine, üniversitelerde de eğitim hastaneleri ve kamudakinin aynı tam gün uygulamasına geçilebilmesi için yasal yollar aranmalıdır. Şimdiki durumda hep bir taraf sakat kalacaktır. Ayrıca, kapitalist sistemin işlediği ( bu nedenle özel hastaneler, vb olan), ancak sosyal devletin de işletilmeye çalışıldığı ( bu nedenle tüm sağlık hizmetleri ücretsiz olan ve sürekli iyileştirilmeye çalışılan) ülkemizde; "SGK GERİ ÖDEMELİ ÖZEL HASTANELER " KAVRAMI ORTAYA ÇIKARILMIŞ; VE,adı üstünde, "ÖZEL" OLDUĞU HALDE, BU HASTANELERE, DEVLET TARAFINDAN ÖDEME YAPILMAKTA VE GİDEREK GÜÇLENDİRİLMEKTEDİRLER. BU KONUDAKİ ELEŞTİRİLERE TÜMDEN KATILIYORUM. BU NEDENLE ÖZELLİKLE BÜYÜK ŞEHİRLERDE VE HER YERDE YOĞUN BAKIMLAR ÜZERİNDEN ELDE EDİLEN RANTLAR, YOĞUN BAKIM HASTASI OLMAYANLARI ÖZEL HASTANELERİN YOĞUN BAKIMLARINA YATIRMA, HASTANELER ARASI SİMSARLAR VB ŞEKİLLERDE DEVLET ( BİZİM VERGİLERİMİZ ÜZERİNDEN) SOYULMAKTA VE BU HASTANELER GÜÇLENDİRİLMEKTEDİR. BU HASTANELERDE OYNANAN ÜÇKAĞIT VE OYUNLAR, BIÇAK PARASI KADAR VEYA KAMU HASTANELERİNİN ÖZEL HEKİM MUAYENEHANELERİ İÇİN KULLANILMASI KADAR ÇİRKİNDİR. BU ÇETELER GİDEREK ARTMAKTADIR. ( Ankara'daki tüp bebek çetesi, İstanbul'daki özel hastanedeki yoğun bakım bebeği olarak yutturulmak istenip, denetimde hemşire lojmanlarına tıkıştırılan bebekler, ama bu özel hastanenin yeniden açılmasına izin verilmesi, özel merkezlerde uygunsuz yapılan ameliyatlar,vb). SGK ÖDEMELİ HASTANELER TÜREMEDEN ÖNCEKİ ÖZEL HASTANELERDE BU DENLİ AĞIR YOLSUZLUKLARA RASTLANMADIĞINI HERKES ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR. Yapılan herşeye "kötüdür" demek ne kadar yanlışsa, ortada dönen çirkinliklere göz yummak ve desteklemek de o kadar yanlıştır. Gerçek TAM GÜN uygulansın ki, şu anki BAZI özel hastane, kamu hastaneleri, merkez ve üniversitelerdeki yasa dışı çirkin uygulamalar; veya yasaların bunların bazılarını meşrulaştırması nedeniyle ayyuka çıkan bazı yeni ( veya eski) uygulamalar da gün yüzüne çıkarılıp düzelttirilmeye çalışılsın. Tabip Odaları ve Ana Muhalefet Partisi artık kendilerine gelsinler. Üçkağıtçılıklarla, şarlatanlıklarla, SGK ödemeli özel hastanelere verilen uygunsuz haklarla, muayenehene konusu dışındaki tüm denetimlerin yetersiz olmasıyla ( hastanede AJAN SİSTEMİ KURMAK YERİNE, GERÇEK ETİK-BİLİMSEL KOMİTELERİN OLUŞTURULMASI, ÇALIŞTIRILMASI VE BUNLARIN DENETLENMESİ gerekir ) , performans sistemi çarpıklıkları ile, hekimler arası ağır adaletsiz uygulamalar ve çok acilen hekim özlük hakları ile ( maaş artırılması ve emekliliğe yansıtılması) ilgilensinler. Lütfen. Saygılarımla.

Helal olsun!Bakanlık doktorlarla bu kadar uğraşacağına terörle uğraşsaydı herhalde türkiyede terör çoktan bitmişti. Ne zararlı bir toplulukmuşuz? Toplarıyla tüfekleriyle devletin bütün gücüyle saldırıyorlar. Kanun diyorsunuz, anayasa mahkemesi kararlarını uygulamıyorsunuz. Yani yasa masa hikaye ben ne diyorsam o. Allahtan korkun diyeceğim ama Allahtan korktuğunuzu düşünmüyorum. Yoksa bu zulmü yapmazsınız. Şu memlekette başka hangi meslek grubuyla bu kadar uğraşıyorsunuz.Aramızdaki 3-5 çürük için topumuzu ateşe attınız. Halka şirin görünmek için acımasızca kamu önünde küçük düşürücü sözlerle aşağıladınız. Bazıları doğru olsa da kötü örneklerle hepimizi halka şikayet edip halkla doktorları karşı karşıya getirdiniz. Ne uğruna? biraz daha iktidarda kalalım diye mi? Şu tam gün süresince ne kadar sıkıntı çektiğimizi biliyor musunuz? Aslında biliyorsunuz ama kuzuyu yemeye karar vermişsiniz. Emeğimizin karşılığını 3 kuruşa indirdiniz. Bugün bir Uzmana acilde 1,5-2 TL ye, poliklinikte 4-7 TL ye hasta baktırıyorsunuz,, saatliğini 5 TL ye nöbet tutturuyorsunuz profesöre de bu fiyatlarla hasta bak diyorsunuz, sonra da doktor memnun olmuyor diyorsunuz. Bu rakamları halka anlatsanıza.1-2 kişinin aldığı 17 000 TL yi söylüyorsunuz. Ancak bir uzmanın evinden arabasıyla acile gelip 1,5 TL ye hasta baktığını söylemiyorsunuz. Önce emeklerinin karşılığını hakkıyla verin sonra bakın bakalım doktor memnun oluyor mu olmuyor mu? 4 yıldan beri iğneden ipliğe her şeye zam gelirken SGK fiyatlarını 1 kuruş arttırdınız mı? Bu çalışanın hakkını yemek değil mi? Öyle ya hekimin kazancını SGK dan aldığı ücrete göre yapıp sonra da zam yapmamak, onların ücretlerini eritmek değil mi? Ne diyelim zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah'ı var. Allah sizi bildiği gibi yapsın, bize çektirdiğiniz sıkıntıların aynısını, daha fazlasını değil, aynısını çektirsin...Bu arada sevgili halkım! biz soyguncu değiliz. içimizdeki çürük elmaların yaptığını da onaylamıyoruz. Ancak bu kadar ezilmeyi de hak etmiyoruz. Saygılarımla...