İSTANBUL - Türkiye’de yılda yaklaşık 16 bin akciğer kanseri tanısı konulduğu tahmin ediliyor. Roche, araştırma sürecinde olan 'kişiye özel tedavi' yöntemiyle, akciğer kanseri hastalarının kalan yaşamlarını 3 katına, hastalıkları kötüleşmeden yaşadıkları süreyi ise 2 katına çıkardığını açıkladı.
Roche’dan yapılan açıklamada, akciğer kanseri hastalarına yönelik araştırma süreci devam eden kişiye özel tedavinin, hastalar üzerinde yapılan Faz 2 sonuçlarının tamamlandığı belirtildi. Açıklamada, daha önce tedavi görmüş ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserli (KHDAK) hastalarının, yardımcı tanı testiyle belirlenen bir alt tipi için, hastaların kalan yaşam süresi ve kaliteleri üzerinde olumlu etki yarattığı belirlendi.
Araştırma süreci devam eden antikor, birçok kanser türünde başarısız sonuç alınmasına neden olan Met proteini üzerinde etkili olmayı hedefliyor. Bazı hücrelerin yüzeyinde bulunan bir alıcı protein olan Met, aşırı hücre çoğalmasına ve kansere neden olabiliyor. Yeni tedavi, Met’in bu etkisini kesmeyi hedefliyor.
ÜÇÜNCÜ AŞAMA ÇALIŞMALARI BAŞLAYACAK
Kişiye özel yeni tedavi sonuçlarının umut verici olduğunu belirten Global Ürün Geliştirme Başkanı ve Sağlık Direktörü Dr. Hal Barron, “Ürünün benzersiz tasarımı ve birlikte yardımcı tanı testinin geliştirilmesi, kanserin büyümesini destekliyor olabilecek özel bir yolağı hedeflememize olanak tanıdı. Bu sonuçlar, akciğer kanseri hastalarında ürünün daha derinlemesine araştırılmasını desteklemektedir. Biz de bu yılın sonlarında Faz 3 çalışmasını başlatmayı planlıyoruz” dedi.
MET YOLAĞI HAKKINDA...
Açıklamada, “Birçok kanser, hücrelerin anormal büyümesi, çoğalması ve sağ kalmasından kaynaklanır. Bu faktörler, hücrelerin dışından içine reseptörler aracılığıyla bilgi aktaran sinyal yolakları tarafından kontrol edilir. Met, bazı hücrelerin yüzeyinde bulunan, hepatosit büyüme faktörü (HGF) adı verilen bir protein tarafından aktive edilen bir reseptördür. HGF/Met yolağından geçen sinyaller anormalleşerek sağlıklı hücrelerin kanserojen hale gelmesine neden olabilir. HGF’nin Met’e bağlanması önlenerek kanserojen hücrelerin büyüme, çoğalma, sağ kalma ve yayılma kabiliyeti engellenir” şeklindeki bilgiye de yer verildi.