ANKARA-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 2 Kasım 2011’de yayınlanmasının ardından Anayasa Mahkemesine dava açılmış ve bu Kanun Hükmünde Kararnamenin bazı maddeleri iptal edilmişti.
CHP'nin başvuru dilekçesinde sözleşmeli aile hekimlerinin 6 yıl uzaktan ve/veya kısmi zamanla aile hekimliği almasının Anayasa'ya aykırı olduğu belirtilmişti.
Madde neleri içeriyordu?
Sözleşmeli aile hekimi olarak çalışmakta olanların, tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına göre, merkezî yerleştirmeye tabi olmaksızın, Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen esaslar çerçevesinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi yapabilmelerine imkan verildi.
Sözleşmeli aile hekimlerine yönelik olarak getirilen bu imkan, 2020 tarihine kadar yapılabilecek.
Bu eğitim, uzaktan ve/veya kısmi zamanlı eğitim metotları da uygulanmak suretiyle yapılabilecek ve en az altı yılda tamamlanacaktır.
Uzmanlık eğitimi süresince aile hekimliği sözleşmesi devam edecek.
Uzmanlık eğitimi ile beraber aile hekimliği hizmetlerinin yürütülmesine ve ilgililere ödenecek ücretlere ilişkin usul ve esaslar çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Bu çerçevede yapılacak aile hekimliği uzmanlık eğitiminde çekirdek eğitim müfredatı, rotasyonların uygulanması ve eğitimin şekli ile diğer hususlar Tıpta Uzmanlık Kurulunca saptanacak.
Neden karşı çıkılmıştı?
Dava dilekçesinde;
Aile hekimliğinin bir uzmanlık dalı olduğu,
Tıp fakültesi mezuniyetini takiben girilebilen TUS ile hak kazanılan üç yıllık bir uzmanlık eğitiminden sonra aile hekimliği uzmanı unvanının kazanılabildiği,
Bu uzmanlık eğitiminin teorik eğitimin yanında uygulamalı tıp eğitimini de içerdiği,
Aile hekimliği uzmanlık eğitiminin, diğer uzmanlık eğitimleri gibi eğitim kurumlarında tam gün esasına göre ve eğitim sorumlularının nezaretinde yürütüldüğü,
Bu yöntemden yalnızca sözleşmeli aile hekimi olarak çalışan hekimler yönünden ayrılmayı gerektiren bir nedenin olmadığı,
Bu hekimlerin farklı koşullara tabi tutularak hizmet içi eğitim sonucunda uzmanlık yetkisi almasının, Anayasa’nın 2., 10. ve 130. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştü.
Anayasa Mahkemesi ne dedi?
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında sözleşmeli aile hekimleri yönünden olağan aile hekimliği uzmanlık eğitimine nazaran daha farklı bir eğitim yönteminin öngörüldüğü ve en belirgin farklılığın, sözü edilen kişilerin bir yandan sözleşmeli aile hekimi olarak çalışmaya devam ederken, diğer yandan da aile hekimliği uzmanlık eğitimini alabilecek olmaları olduğunu kaydetti.
Eğitimin, uzaktan eğitim ve kısmi zamanlı eğitim metotları da uygulanarak gerçekleştirilebileceği için 3 yıldan 6 yıla çıkarılmasının ihtiyaç olduğunu belirten Mahkeme, aile hekimliği uzmanlık eğitiminin içeriği ve aşamalarının sözleşmeli aile hekimleri yönünden değiştirilmesinin söz konusu olmadığını yani bir aile hekimliği uzmanı hangi aşamalardan geçip de uzman oluyorsa sözleşmeli aile hekimlerinin de aynı aşamalardan geçeceğini vurguladı.
Ayrıca, sözleşmeli aile hekimlerinin alacağı aile hekimliği uzmanlık eğitiminin Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenecek esaslar çerçevesinde yürütüleceği ve eğitim müfredatı ile rotasyonların uygulanması ve eğitimin şekli ile sair hususların Kurul tarafından belirleneceği kuralda açıkça ifade edildiğini belirten Anayasa Mahkemesi, aile hekimi açığının giderilmesi amacıyla ve geçici bir süreyle, olağan aile hekimliği uzmanlığı eğitimi yönteminden farklı olarak daha esnek bir eğitim metodunun uygulanmasının Anayasa’ya aykırı bir yönü bulunmadığına hükmetti.