Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Birimi Sorumlusu Dr. Osman Örsel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigara tiryakiliğinin en ölümcül toplumsal zehirlenme olayı olduğuna dikkati çekerek, her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4 binden fazla kimyasal madde bulduğunu söyledi.
İnsanların sigaraya bağımlı hale gelmelerine neden olan nikotinin kalp atışlarını hızlandırdığı, tansiyonu yükselttiği, kanın pıhtılaşma riskini arttırdığını anlatan Örsel, erkeklerde sigara nedeniyle ölümlerin oranının yüzde 35, kadınlarda ise yüzde 15 olduğunu bildirdi.
Sigarayı bırakmada zorlanmanın kişilik yapısıyla değil, nikotin bağımlılığıyla ilgili olduğunu ifade eden Örsel, kendi kendine sigarayı bırakamayan kişilerin tıbbi tedavi yöntemlerini kullanması gerektiğini söyledi. Bu amaçla, Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sigara Bırakma Polikliniğinin 1999 yılında kurulduğunu belirten Örsel, 12 yıldır hizmet veren merkeze başvuran tiryakilerin, sigarayı bırakma oranlarının yıllık yüzde 30 olduğunu kaydetti.
Sigaranın zararlarının artmasına paralel olarak Sağlık Bakanlığının sigarayı bıraktırmak için çeşitli yöntemleri ücretsiz olarak vatandaşların hizmetine sunduğunu belirten Örsel, ''Sigarayı bırakmak isteyenlere, Alo 171 hattında çalışan 150 kişi, 24 saat, bilgi, danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri veriyor'' dedi.
Örsel, merkezimize başvuran sigara tiryakilerine, doldurdukları formlar ve bilgileri doğrultusunda davranışsal yöntemler ve ilaç tedavisi uyguladıklarını ifade ederek, ''Sigarayı bırakmada kullanılan bu yöntemler, içme isteğini azaltması ve yoksunluk belirtilerini önleme açısından başarılıdır. İlaçların doktor kontrolünde kullanılması etkinliği artırmaktadır. Bize başvuran kişiler, kendi kendilerine bırakma çabalarından çok daha fazla oranda bırakma başarısı göstermektedirler'' diye konuştu.
Sağlık Bakanlığınca yaklaşık 2 ay önce satın aldığı 250 bin kişilik ilaçla, sigara kullanan kişilere 2-3 ayda sigarayı bıraktırmayı hedeflediğini ifade eden Örsel, şunları bildirdi:
''Merkeze başvuran kişilere kişisel özelliklerine göre değişik ilaçlar başlanabiliyor. Çoğunlukla düşük dozda ilaçlarla tedaviye başlanıyor, bu dönemde kişiler sigara içmeye devam ediyorlar. İlerleyen günlerde ilacın etkisi başlıyor ve ilacı kullanan kişilerin sigarayı tam olarak kesmesi gerekiyor. Ara sıra sigara içilmeye devam edilmesi sigara bırakmayı kötü yönde etkiliyor, hiç içilmemesi en önemli nokta. Zaten bir müddet sonra kişinin sigarasız kalması ile sağlık kazanımları ve yaşam kalitesi artışı o kadar görünür oluyor ki, kişi bir şekilde sigaraya başlasa bile tekrar bırakmak konusunda çok istekli oluyor ve bırakıyor.''
-''NİKOTİN BANDI VARKEN SİGARA İÇMEYİN''-
Kanıta dayalı sigarayı bırakma yöntemlerinde başarı oranlarının seçilen gruba göre değişmekle beraber yıllık yüzde 50'ye kadar çıkabildiğini anlatan Örsel, ''Önemli olan kişinin sigarayı bırakmayı istemesi. Kişi istekli olursa önerdiğimiz yöntemlerle sigarayı bırakabilir, ancak kişi kararsızsa bu durumda tedavi süresince tekrar sigara kullanacaktır, bu da yapılan tedavinin başarısız olmasına neden olacaktır'' dedi.
Ama her şekilde sigara içen kişinin bırakmak için bir adım atması gerektiğini belirten Örsel, sigarasız geçirilen her saatte ve günde, kişinin bırakmayı sürdürme konusunda ciddi olarak kendine güven duygusunun geldiğini ve arkasından başarı izlendiğini kaydetti.
Sigarayı bıraktırma ilaçlarının bulantı, uykusuzluk, ağız kuruluğu, bazı kişilerde mevcut ruhsal rahatsızlıkları tetikleme gibi yan etkilerinin bulunduğunu ifade eden Örsel, ''İlaçlar hekim kontrolünde kullanılırsa yan etkilerden korkmak gerekmez, ama sigarayı içmeye devam etmek vücutta daha büyük zararlara hatta ölüme bile neden olmaktadır'' diye konuştu.
Örsel, sigarayı bırakma yöntemlerinden olan nikotin bandı kullanılırken sigara içen kişilerde nikotin zehirlenmesi olabileceğini, bu nedenle bant kullanılırken sigara içilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.